|
Uğur Canbolatİstiklal |
HENÜZ ergen yaşlarımda kulağıma üflenen ezberleri heyecanla çevreme aktarırken öğretmen olan amcam beni kenara çekerek anlayacağım bir...
SADECE çalışma alanları veya bilgisayarların yetersizliği şeklinde anlamak eksiklik olur. Neredeyse hepimizin manevi alanlarda yaşadığımız...
ZARİF bir evi vardı. Küçüktü ama içerisine girdiğinizde nedense birden genişlemiş olduğunu sanırdınız. Aslında mekân genişlemiyordu...
ŞÜPHEDEN kaçmamız söylenmişti. İnandım. Bu sebeple ömrüm boyunca şüpheden kaçtım. Yanına yöresine yaklaşmadığım gibi onun da...
GENELLİKLE yaşadığımız durum bu. Somutlaşmamış anlamların peşi sıra giden, başı dönen, ne yapacağını bilmeyen, şaşırıp...
İSTANBUL'UMSUN! YÂR gönlü İstanbul'dur... Her gönül bir İstanbul'dur demişti şair. Öyledir. Yâr senin İstanbul'undur. Onun sokaklarında...
ALNINDA derin çizgileri vardı. Âdeta bir acılar haritasıydı. Sormaya gerek duymazdınız kaybettiğini anlamak için… Eğer bir kayıplar...
“AŞK SÜRGÜNÜYÜM” ben derdi… Hemen ardından ilave ederdi: “Aşk sürgünü olmak başka aşktan sürülmek başkadır.” Muhabbet kendi...
ÖRNEKLERİ kimi zaman çok şaşırtıcı olurdu. Hatta irkiltici… Normalde münasebetlerinde hoşgörülü, kabahatlere karşı...
ADAM dağdan indi. “İki kere ikinin dört olduğu tartılıyordu”. Aynı kişiler her gece farklı bir televizyon kanalında bıkıp usanmadan...
DAĞILMIŞTI herkes. Sohbetin sonunda işin kaymağının ikram edildiğini bildiğim için genellikle beklerim. Muhabbet sonrası ayaküstü yapılan...
MECNUN olarak bilinirdi. Gerçekten öyle miydi bilmiyorum ama onu ünleyen böyle ünlerdi. Tuhaf yanları vardı. Duymak istediğini duyar...
NEDİR bu demeyin lütfen. SOS veriyoruz. Hem de pek çok alanda. Hayat gemimizin kurtarılmaya ihtiyacı var. Ruhumuzun da öyle. Canımız, can...
TOPLU taşıma vasıtalarıyla seyahat ediyoruz. Hepimizde öylesine bir telaş var ki, gören bizi “Pürtelaş” mahallesinde oturuyor sanır....
NE yana baksa ayçiçeğini görüyordu. Sohbetlerinde neredeyse tüm misallerini bunun üzerinden veriyordu. Dini bir meseleyi aklımızın...
GİZEMLİ olmayı severdi. Kolay kolay kendini açık etmezdi. Mestur yaşardı. Sabah namazlarını her gün şehrin bir başka camisinde kılar...
GÜZELLİĞİ altın oranlara uygun, bakışı etkileyici, yürüyüşü süzülür gibi olan endamlı bir kız çocuğu görse hemen gözlerine yaş...
ARKADAŞLARLA birkaç günlüğüne Çanakkale’nin bir beldesine gitmiştik üç sene evvel. Onlar denize meftun olduklarından kendilerini...
SÜRPRİZLERİ sevmem aslında. Planlı olmayı, bir programa bağlı olarak hareket etmeyi tercih ederim. Bu bana zamanı verimli kullanmak...
KENDİ İbrahim’i olmanın ilk basamağı elbette evvela kişinin kendi olabilmesidir. Ödünç kimliklerle, hazır elde edilmiş paket bilgilerle, mânâsı...
UZUN nedir, kısa ne demektir? Uzunun uzunluğunu kim ölçtü de kısasın kısalığına hüküm koydu? Bunlar elbette görece kavramlardır ve kişinin algısına...
CEHALET muhatabımızı değil, ilkin bizi vurur. Attığımız o kör kursun aslında bize isabet eder. Cehalet zaten bunu bilememektir biraz da. Her şeyi...
KUŞHA nene derdik biz kendisine. Adının Rahime olduğunu öte dünyaya kanatlandıktan sonra öğrendim. Bağırıp çağırdığını hiç...
“Kimsenin Kimseye Diyeceği Yok Herkesin Herkese Diyeceği Çok” PUSU olmuş dünya… Puştu olmayan bir pusu düşünülemeyeceğine göre mesele derin. Pusu...
“KALBİM dilimi yalanladı” demişti. Ağır bir sözdü. Neden böyle dediğini elbette kavramakta zorlandım çünkü hayatımız boyunca kalbiyle dilinin bir...
GURBET ehli olmuşuz küçük yaşlardan beridir. Öncesi de var tabi. Köyde geçen çocukluk yıllarımızda tatil için gelen amcalarımla geçirdiğimiz bir...
VARA yoğa konuşanlara itibar edip dinlemezdi. Eğer bir mecburiyet hasıl olup dinlemek durumunda kalmışsa da kırıp dökmeden üslubunca düzeltmeler...
“HAFTAYA derse zihninizin en açık hâliyle gelin, mesele mühim” demişti dağılmak için kalktığımızda. Âdeti değildi. Merak ettik hepimiz tabi. Acaba...
HİÇBİR diyeceği olmamak demek. Ama bundan ibaret olduğunu hiç sanmıyorum doğrusu. Lügatlerin verdiği ile yetinmek zorunda mıyız, hayır. Eğer...
SAÇLARINI beline kadar uzatmıştı. Kıyamıyordu onlara. Vaktiyle sevdiği “Ne güzel saçların var, sırma gibi” demişti. Yârin sözünü yere düşürür müydü...
ANLAMAK imkansızdır. Çünkü her insan her an bir devinim içerisindedir. Oluşlar, yıkılışlar, sevinçler, coşkular, kederler ve hüzünlerle iç içedir....
EKONOMİK krizler başımızın belası olmuş bir haldeyken bu nereden çıktı diyenleriniz olacaktır. Olsun desinler. Ayrıca bu krizin ekonomi...
“YAY” ve “Vay” arasında bir hayat sürüyordu. Ne vakit yanına varsam “Vay sen mi geldin imanım” diyerek ayağa kalıp kucaklar ve hatırı sayılır bir...
MEVSİM fark etmezdi onun için. Ağustos ayının en kavurucu sıcağında bile muhakkak karı delen kardelenden bahsederdi. Ondan örnekler verir bizlerin...
ÇOCUKLUĞUM köy odasında cemiyet içinde geçti. Bir nevi öğrenim merkezi olarak işlerdi. Büyükler konuşur yaş olarak küçükler dinlerdi. Eğer o sırada...
HERKESE gül isimleriyle hitap ederdi. Tercih ettiği gül genellikle o insanın kişiliğine uygun düşer ve böylece onların ayakları yerden kesilir...
ŞARKININ sözleri gibiydi hayatı. Penceresine kuş konmamıştı hiç. Ona ötelerden selam getirmemiş, neşelenişleriyle kalbine ılık merhabalar...
HATİPTİ, iyi bir hatip. Sözü gediğine hiç sektirmeden koyardı. Ancak bunu asla cehalet olarak tarif edebileceğimiz bir kabalıkla değil zekâ...
“GARDİYAN olmalısınız” diyerek söze girer uygun bulduğu aralıklarda tekrar etmeyi ihmal etmez ve muhabbetin sonunu da hekim raporlarının...
AH hayat. İnsanın içinden nasıl da ezerek geçiyorsun. Nasıl da azap odalarında hapse mahkûm ediyorsun. Ve nasıl da telden sırmalar gibi tek tek...
PATOJEN hislerin mağlubuyuz. Yerlere serili bir vaziyetteyiz ama yine de bedenimizi canlı cenaze misali gezdirip duruyoruz. Bu ruhen sağlıklı...
HER kapı kabul etmez insanı. Kırık bile olsa. Kapı nedir evvela onu bilmesin. Nereye açıldığını da… Ve o kapıyı hangi sürmelinin...
SEN dağsın.. Bense sana yaslanmış şehir. Dağ şehrin yücesindedir. Uludur. Göklere yükselir. Güçlenmek için sırtımı sana veririm. Yaslanırım....
BAŞINA bir iş gelmiş ve yeni doğmuş olan bebeğinden ayrı düşmek zorunda kalmıştı. Seksen yaşının yarısından fazlasını uğradığı...
NASIL bir başlık bu diye hemen gazap göstermeyin lütfen, anlatacağım. Dünyamızdan gülmenin ve gülümsemenin gittiğini düşünüyor...
NASIL bir başlık bu diye hemen gazap göstermeyin lütfen, anlatacağım. Dünyamızdan gülmenin ve gülümsemenin gittiğini düşünüyor...
KAYNAYAN su taşar. Bende sana taştım. Kalbimin kalbinde kaynayan sevdan, közünden bir şey kaybetmedi. Özünden bir şey eksilmedi....
KOLLARINI sonuna kadar açmış, yüzüne en tatlı tebessümünü kondurup gamzelerini aşikâr ederek gözlerini hasretle hafiften kısmış bir halde o gür...
KAFKAS göçmeni bir köy. İlk öğrenip konuştuğumuz dil Çerkezce tabi. Biz çocuklar henüz Türkçe bilmiyoruz, bilenlerinse tüm bildikleri...
DENİZİN kenarında uyandım. Senin denizinin kenarında… Kıyının neden kıyı olduğunu işte tam o vakit anladım. Kıyım kıyım kıyılmaktan senin kıyına...