menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Mesleki Eğitim’in dayanılmaz yoksunluğu

3 12
latest

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

05 Aralık 2025

Küresel sermayenin, zanaatkarlığa, kapitalizm öncesi lonca sistemine özgü olan usta-çırak ilişkisini referans alarak kurduğu; çocuk işçi-patron üretim ilişkisi, sanıldığı gibi yetişmekte olan bir çocuğa “eğitim” yoluyla bir meslek kazandırmıyor!

Peki, ne kazandırıyor?

Kime kazandırıyor?

Bir kere yetişmekte olan bir çocuğa hiçbir şey kazandırmadığı gibi, onu bir ucuz emek aracına dönüştürüyor ve asıl kazanan da büyük ya da küçük sermaye oluyor.

Yani öyle ki bu sistem, üstü örtülmüş bir sömürü mekanizması olarak bir çocuğu sözde üretim alanında istihdam eder gibi görünüp; onu, ömrü boyunca sermayenin çıkarları için çalışacak bir araç haline getiriyor.

Bilindiği gibi sanayi devrimi öncesi bir iş yerinde yetişen çırak, süreç sonunda statü sahibi, işini sanat düzeyinde yapan bir meslek sahibine dönüşüyordu.

Sonra makineleşme geldi, bu statüyü yerle bir etti. Artık yeni yetişmekte olan yoksul çocukları, vahşi kapitalizmin elinde posası çıkana kadar kullanılan önemsiz bir nesne olacaktı.

Tabii çoğunluk bunu böyle bilmez!

Zira eğitim denilince akan sular duruyor. Hele bir de adını Meslek Edindirme diye koyarsan hemen akla, eti senin kemiği benim diyecek kadar o itibarlı usta-çırak ilişkisinin olduğu dönemler geliyor. Sanki kapitalizm tarafından yerle bir edilmemiş, sanki üzerinden yüzyıllar geçmemiş gibi.

Şimdi belli ki, Milli Eğitim........

© T24