Enseyi karartmayın!
Diğer
26 Ekim 2025
Sıkıntılı günler!
Kime baksam, içinin karartısının yüzüne yansıdığını görüyorum.
Çetin Altan’ın sık sık kullandığı gibi, “Enseyi karartmayalım abiler” demek geçiyor içimden.
Bunun çözümü de bir iki kadehten geçiyor sanırım. Kararında bir iki kadeh işte!
Bir iki de çatal ucu meze!
Efkar, asırlar boyu böyle dağıtılmış. Onun için bu haftayı, “bir iki kadehe” ayırdım!
Belki bir faydası olur…
Önce “sağlığa” diyelim, sonra soru-cevaplara geçelim…
Meyhane kültürü Anadolu’da pek kök salamamıştır. Halen de Anadolu bir meyhane fakiridir. Yenileri açılmamakta, eskileri de çeşitli baskılar yüzünden teker teker kapanmaktadır. Anadolulu efkarını evlerde dağıtmak zorundadır. Bunun en iyi örneği, Meram Bağları’ndaki alemlerle meşhur olmuş, muhafazakâr Konya kentidir. Meyhanesi olmayan bu kent, turistik kentlerden sonra, Türkiye’de en fazla rakı tüketen kentlerin arasında yer almaktadır. Meyhane kültürünün başladığı ve yayıldığı yer İstanbul’dur.
İstanbul’da, Suriçi denen Müslüman kesimde pek meyhane yoktu. Meyhaneler daha çok Galata, Balat, Karaköy, Kadıköy gibi semtlerde yoğunlaşmıştı.
Resmi meyhanelere “Gedikli Meyhane” denirdi. Bu tür yerleri işletenlerin elinde, devletten alınmış ruhsatname bulunurdu. Bu ruhsatlarda padişahın tuğrası bulunduğundan bu meyhanelere “Selatin Meyhane” dendiği de olurdu.
Kaçak meyhanelere ise “Koltuk” adı verilirdi. Bakkal, terzi gibi mahalle esnafı, kepenkleri indirdikten sonra dükkânın arkasında sadece müdavimlerine gizlice şarap ve rakı satarlardı.
Bir de ayaklı meyhaneler vardı. Bunlar seyyar içki satıcılarıydı. Çoğunluğu Ermeni idi. Bunlar bellerine ucu musluklu, içi rakı veya şarap doldurulmuş uzun koyun bağırsağı asarlar, üstlüklerin cebine de bardakları koyarlardı.
Evliya Çelebi’ye göre, İstanbul’da binden fazla meyhane vardı ve buralarda 6 bin kişi çalışıyordu.
Meyhanelerin çoğunda büyük fıçılar içinde şarap satılıyordu. Rakı daha ikinci plandaydı.
Meyhane, karın doyurulacak bir mekân değildir. Şarap ve rakı içerken sadece küçük mezeler yenir. Bu geçmişte de öyleydi şimdi de böyle olması gerekir.
Geçmişi kavrayabilmek için, XVI. yüzyılın ikinci........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein