Mali Müşavirler Odası karıştı: 'Keyfi disiplin' krizi
Meslek odaları, kanunla tanımlanmış amaçlar doğrultusunda faaliyet göstermek zorunda olan, kamu kurumu niteliğinde kuruluşlardır. Bu yapılar, bütçelerini kamu kaynaklarından değil; doğrudan meslek mensuplarının aidatları, katkı payları ve mesleki gelirlerinden karşılar. Dolayısıyla meslek odalarının varlığı ve işleyişi, meslek mensuplarının ekonomik faaliyetlerine ve emeğine dayanır. Serbest muhasebeci mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirlik mesleğine hukuki kimlik kazandıran 3568 sayılı Kanun da meslek odalarının varlık nedenini açık ve tartışmaya yer bırakmayacak biçimde ortaya koymuştur.
Kanunun 14’üncü maddesinde meslek odaları; meslek mensuplarının ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleklerin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve iş sahipleriyle olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak, meslek disiplini ve ahlakını korumak amacıyla kurulmuş, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olarak tanımlanmıştır. Ancak İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odasının örneğine rastlanmayacak bu ilkelere aykırı keyfilikteki iki uygulamasından söz edeceğim.
ALACAĞINI TAHSİL ETMENİN CEZASI OLUR MU?
İlk olayda, sözleşmede yazılı olan alacağını tahsil etmek amacıyla işlem başlatan bir YMM hakkında şikayet dilekçesi verilmiştir. İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası, bu şikayet üzerine; “ücretini tahsil etmediği hâlde daha sonraki yıllarda işin sürdürülmesi” gerekçesiyle kınama cezası tesis etmiş, bu ceza TÜRMOB Disiplin Kurulu tarafından da onanmıştır.
Ne var ki atıf yapılan Ücret Yönetmeliği’nde, “ücretini tahsil etmediği halde sonraki yıllarda hizmet vermeye devam etmek” şeklinde tanımlanmış bir disiplin fiili bulunmamaktadır. Bu husus tesadüf değildir. Zira 136 bini aşkın meslek mensubundan hiçbirinin, tüm müşterilerinden ücretini tam ve zamanında tahsil ettiği hâlde bir sonraki yıl hizmet sunmaya devam etmemesi, hayatın olağan akışına ve mesleğin doğasına açıkça aykırıdır.
Meslek mensuplarının geçmiş yıllara dönük kayıtları incelendiğinde, bu durumun defalarca ve düzenli biçimde yaşandığı; hatta bazı meslek mensuplarda bir takvim yılı içerisinde dahi 50 ila 100’ü aşkın dosyada görülebildiği bilinmektedir.
Bu yönüyle söz konusu ceza, yalnızca bir YMM’ye yönelik bir işlem değildir. Aksine, bütün bir meslek camiasına yönelik, meslek mensuplarını potansiyel disiplin faili gibi gösteren bir nitelik taşımaktadır. Hukuken tanımlanmamış bir fiilin........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar