Son günlerde sosyal medyanın iyice pavyona benzemesi, yani paylaşılan çoğu video, atılan çoğu tweet ve yazılan çoğu yorumun seviyeyi buharlaştırıp yok etmesi beni o kadar rahatsız ediyor ki mesleki amaçlı kullanmasam tüm sosyal medya hesaplarımı kapatacağım. Durum artık öyle bir noktaya geldi ki bu ortamlara psikopatoloji mi terbiyesizlik mi yoksa her ikisi mi birden hâkim anlamak zor. “Bu paylaşımlara bakmak zorunda değilsin. Herkes her şeyi yapmakta özgür” diyebilirsiniz; fakat paylaşılanları görmek kaçınılmaz, dahası bazı kişilerin kendi psikopatolojilerini sosyal medya aracılığıyla etrafa saçması, patolojik sayılan birçok tutum ve davranışın normalleşmesine, dolayısıyla sanal olmayan ortamda da hayatlarımızı olumsuz yönde etkilemesine sebep oluyor. Yani, ‘normal’ algısının yavaş yavaş değişmesine zemin hazırlıyor.

Dünyanın çeşitli yerlerinden benzer ilgi alanlarına sahip insanların aynı platformlarda buluşmasının da ‘normal‘ algısını -birçok açıdan- değiştirebilmesi ürkütücü. Benzer psikopatolojilere sahip insanların birbiriyle iletişime geçmesi ölümcül sonuçlar doğurabilir.

Örneğin, seri katil hayranları için açılan profiller, potansiyel seri katillerin harekete geçmesine sebep olabilir. Narsisistik kişilik özelliklere sahip seri katillerin ilgi çekmek ve hayran kitlesi kazanmak için cinayet işleyebileceği ya da cinayet işlemeye devam edebileceği, bu alanda çalışan uzmanların hipotezlerinden biri. Seri katillerin cinayet işlemesinin altındaki tek motivasyon tabii ki sadece narsisizmin medya veya sosyal medya üzerinden beslenmesi değil, ama bu da olası bir tetikleyici.

Seri katil -çok özetle- en az üç kişiyi bir aydan fazla bir zaman dilimi içinde öldüren kişiye denir. Kişilik patolojisi psikopati, sadizm ve narsisizmden oluşur.

Seri katiller zeki ve planlı cinayet işleyenler ve sınırda zekâ düzeyinde ve plansız cinayet işleyenler olarak ikiye ayrılır. Planlı cinayet işlemeyenler, genellikle psikotik ataklar geçirir, yani gerçeklikten kopar ve dolayısıyla sanrılarının gölgesinde cinayet işler. Planlı cinayet işleyenlerin kurbanları profil olarak genellikle birbirine benzer. Örneğin katil, kurbanlarını sadece belli yaş grubundan kadınlardan ya da erkelerden seçebilir. Bazı seri katiller ise bazen planlı bazen plansız cinayet işler. Bu, yakalanması en zor gruptur; çünkü belli bir davranış düzeni içinde hareket etmezler.

Seri katil psikopatolojisi hayli karmaşıktır. Ne olur da bir insan seri katile dönüşür sorusunun cevabı tam olarak bilinmemekte. Biyolojik, psikolojik ve toplumsal birçok faktör seri katil psikopatolojisinin ortaya çıkmasında etken.

Biyolojik açıdan, beynin bazı bölgelerinin -özellikle de amygdalanın- sağlıklı çalışmadığı söylenebilir. Yani bir insan seri katil olma potansiyeliyle doğabilir. Yalnız, genetik yatkınlık bir insanın seri katile dönüşmesi için yeterli değil. Kişinin ailesi ve büyüdüğü çevre de -aynı diğer psikopatolojilerde olduğu gibi- bir insanın seri katile dönüşüp dönüşmeyeceğini belirler.

Çocukluk travmaları, özellikle de çocukluk döneminde şiddete veya cinsel istismara maruz kalmak, seri katillerin ortak özelliklerinden biri. Hayvanlara zarar vermek, gece yatağını ıslatmak, yangın çıkartmak, kronik şekilde yalan söylemek, obsesif özellikler, dürtüsellik, manipülatif tutum ve davranışlar da seri katillerin çocukluk dönemlerinde gösterdiği belirtiler arasında.

Daha önce de belirttiğim gibi psikopati, sadizm ve narsisizm üçlemesinden oluşan karanlık kişilik yapılanmaları empati ve vicdan yoksunluğunu, şiddet eğilimini ve hatta şiddet göstermekten keyif almayı da beraberinde getirir. Kurbanlarını soğukkanlılıkla öldürüp hayatlarına kaldıkları yerden devam edebilirler. Sahte çekicilikleri, kurbanlarını kendilerine kolayca çekmeleri için avantajdır. Seri katillerin bazıları, kurbanlarını seçerken ve onları öldürürken en ince detayına kadar hesap edebildiği için hiçbir zaman yakalanmayabilir. Odaklarını bir başka zarar verici davranışa yöneltebilir ve dolayısıyla belli zaman sonra insan öldürmekten vazgeçebilirler. Haliyle, izlerini sürmek daha zor hale gelebilir.

Bazı seri katiller psikotik ataklar geçirir, yani gerçeklikten kopar. Dolayısıyla cinayetlerini bir plan etrafında gerçekleştirmezler. Genellikle bu grupta sayılan seri katiller filmlerde gördüğümüz seri katiller gibi zeki değildir. Paranoid hezeyanları kurban seçimlerini etkiler. Şeytandan ya da Tanrı’dan emir aldıklarını sanırlar. Bir seri katil olan David Berkowitz, komşusunun köpeğinin içine şeytan girdiğine inanmış ve ondan emir aldığını düşünerek sekiz kişiyi öldürmüştür. Bu sekiz kişinin profilleri birbirinden tamamen farklıdır.

Ulvi bir amaca hizmet ettiklerine inan seri katiller daha planlı programlı hareket eder. Beyaz ırkın üstünlüğüne inanıp dünyanın temizlenmesi için tüm siyahilerin ölmesi gerektiğini düşünen Joseph Paul Franklin sekiz siyahi genç erkeği öldürmüştür.

Öldürmek için temel motivasyonu güç kazanmak, kontrolü ele almak olan seri katiller ise adam kaçırma, tecavüz, işkence gibi yollara başvurur. Oldukça zekidirler. Yakalanmaları zordur. Ted Bundy bu grupta yer alan en ünlü seri katildir. Zeki, yakışıklı bir avukattı Bundu. Bir seri katil olabileceği hemen kimsenin aklına gelmemişti. Kurbanlarını vahşice öldürmüş, polis tarafından yakalandıktan sonra kendi savunmasını kendi yapmış ve sonrasında da hapishaneden kaçmayı başarmıştır. Yakalanmış ve idam edilmiştir.

Gelmiş geçmiş en ünlü seri katillerden biri sayılan Ted Bundy parafili ve nakrofilidir. Yani, olağandışı cinsel fantezileri olduğu ve öldürdüğü kişilerle cinsel ilişkiye girdiği hakkında yazılanlar arasında. New York Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde psikopatolojisiyle ilgili birçok farklı görüş ortaya atılsa bile sadistik bir psikopat olduğu sonucuna varılmıştır.

Haz odaklı cinayet işleyen seri katiller ise işledikleri cinayetlerden para gibi maddi bir kazanç elde etme amaçları olabileceği gibi tamamen sapkın hazlarını giderme odaklı da cinayet işleyebilir. Tecavüz, parafili, kanibalizm yani insan eti yemek haz odaklı cinayet işleyen seri katiller arasında yaygın olarak görülür. Jeffrey Dahmer yetişkin ve çocuklardan oluşan 17 erkeğe tecavüz etmiş, bazılarının etini yemiştir. Kendisiyle ilgili yazılanlar arasında cinayet işlemeden önce mutlaka alkol aldığı da var. Yakalandıktan sonra hapishanedeki yemekleri insan organlarına (el, ayak gibi) benzettiği, üzerine bol ketçap döküp yediği ve bununla ilgili şakalar yaptığı için diğer mahkumlar tarafından öldürülmüştür.

Sosyal medya tehlikeli psikopatolojilerin buluşması, herhangi bir suç işlemek için cesaret kazanması ve tabii kurban bulması açısından kullanılabilir. Yani sadece kara para aklama üzerinden şov yapma, para karşılığında soyunma ya da eşiyle aynı yatağa girip sosyal medya üzerinden amatör porno çekmeye çalışma dışında farklı psikopatolojilere de ev sahipliği yapabilir. Bu sebeple, insanın özel hayatını, evini, ailesini, gittiği yerleri ve birlikte takıldığı insanları en ince detayına kadar paylaşması aslında sanıldığından daha tehlikeli. Hesabınızın kapalı olması sizi korumaya yetmez; çünkü zeki bir psikopat kendisini belli etmez ve hangi profili hedef alacağı öngörülemez.

Ülkemizdeki seri katil oranı diğer birçok ülkeye göre az. Yalnız, totalde gösterilen şiddet oranı az değil. Ayrıca, sosyal medyada yapılan paylaşımlar ve yapılan yorumlar üzerinden dürtüsel ve saldırmaya hazır, farklı kişilik bozukluklarına sahip birçok insanın var olduğunu inkâr edemeyiz.

Özetle, kendi hayatınızı paylaşmak her ne kadar aldığınız beğenilerle kısa süreli bir hazza sebep olup aynı davranışı devam ettirmenize sebep olsa de sizi bir o kadar savunmasız bırakır. Bilginize…

QOSHE - Seri katiller birbirine benzemez - Psk. Dr. Feyza Bayraktar
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Seri katiller birbirine benzemez

12 0
10.12.2023

Son günlerde sosyal medyanın iyice pavyona benzemesi, yani paylaşılan çoğu video, atılan çoğu tweet ve yazılan çoğu yorumun seviyeyi buharlaştırıp yok etmesi beni o kadar rahatsız ediyor ki mesleki amaçlı kullanmasam tüm sosyal medya hesaplarımı kapatacağım. Durum artık öyle bir noktaya geldi ki bu ortamlara psikopatoloji mi terbiyesizlik mi yoksa her ikisi mi birden hâkim anlamak zor. “Bu paylaşımlara bakmak zorunda değilsin. Herkes her şeyi yapmakta özgür” diyebilirsiniz; fakat paylaşılanları görmek kaçınılmaz, dahası bazı kişilerin kendi psikopatolojilerini sosyal medya aracılığıyla etrafa saçması, patolojik sayılan birçok tutum ve davranışın normalleşmesine, dolayısıyla sanal olmayan ortamda da hayatlarımızı olumsuz yönde etkilemesine sebep oluyor. Yani, ‘normal’ algısının yavaş yavaş değişmesine zemin hazırlıyor.

Dünyanın çeşitli yerlerinden benzer ilgi alanlarına sahip insanların aynı platformlarda buluşmasının da ‘normal‘ algısını -birçok açıdan- değiştirebilmesi ürkütücü. Benzer psikopatolojilere sahip insanların birbiriyle iletişime geçmesi ölümcül sonuçlar doğurabilir.

Örneğin, seri katil hayranları için açılan profiller, potansiyel seri katillerin harekete geçmesine sebep olabilir. Narsisistik kişilik özelliklere sahip seri katillerin ilgi çekmek ve hayran kitlesi kazanmak için cinayet işleyebileceği ya da cinayet işlemeye devam edebileceği, bu alanda çalışan uzmanların hipotezlerinden biri. Seri katillerin cinayet işlemesinin altındaki tek motivasyon tabii ki sadece narsisizmin medya veya sosyal medya üzerinden beslenmesi değil, ama bu da olası bir tetikleyici.

Seri katil -çok özetle- en az üç kişiyi bir aydan fazla bir zaman dilimi içinde öldüren kişiye denir. Kişilik patolojisi psikopati, sadizm ve narsisizmden oluşur.

Seri katiller zeki ve planlı cinayet işleyenler ve sınırda zekâ düzeyinde ve plansız cinayet işleyenler olarak ikiye ayrılır. Planlı cinayet işlemeyenler, genellikle psikotik ataklar geçirir, yani gerçeklikten kopar ve dolayısıyla sanrılarının gölgesinde cinayet işler. Planlı cinayet işleyenlerin kurbanları profil olarak genellikle birbirine benzer. Örneğin katil, kurbanlarını sadece belli yaş grubundan kadınlardan ya da erkelerden seçebilir. Bazı seri katiller ise bazen planlı bazen plansız cinayet işler. Bu, yakalanması en zor gruptur; çünkü belli bir davranış düzeni içinde hareket etmezler.

Seri katil psikopatolojisi hayli karmaşıktır. Ne olur da bir insan seri katile dönüşür sorusunun cevabı tam olarak bilinmemekte. Biyolojik, psikolojik ve toplumsal birçok faktör seri........

© Diken


Get it on Google Play