Yıl olmuş 2026, hâlâ dövize vergi yok
Takvimler 2026’yı göstermeye beş kala Türkiye’de hâlâ konuşamadığımız bir mesele var:
Döviz tutarak elde edilen kazanç neden vergisiz?
Ücretlinin maaşı daha eline geçmeden vergiye tabi mi, tabi
Esnafın cirosu, stopajı, KDV’si, muhtasar beyanı var mı, var,
Bir ev satılsa “kaç yıl tuttun” diye bakılıyor mu bakılıyor,
Bir hisse kazancı doğsa “menkul sermaye” deniyor mu, deniyor
Ama konu döviz olunca…
Bir anda tuhaf bir sessizlik başlıyor.
Kur artıyor, servet büyüyor, kazanç oluşuyor; ama vergi sistemi sanki orada kimse yokmuş gibi davranıyor. Bu bir hesap hatası değil, bir yazılım bug’ı hiç değil. Daha çok, bilinçli şekilde açık bırakılmış bir kapı gibi duruyor. Hani yıllar önce sahnelenmiş, hâlâ sosyal medyada yüzümüzde tebessüm bırakan o parodide olduğu gibi:
“Kimse görmeden, kimse görmeden… Allah muhafaza.”
KUR ARTIŞI GELİR DEĞİL Mİ?
En sık duyulan savunma şu:
“Dövizdeki artış gerçek kazanç değil, sadece enflasyonu telafi ediyor.”
Kulağa hoş geliyor. Ama uluslararası literatürde bu savunmanın hiçbir karşılığı yok.
OECD, döviz kazançlarını “Foreign Exchange Gains and Losses” başlığı altında yıllar önce tartıştı ve temel ayrımı net koydu: Gerçekleşmiş kazanç mı, yoksa sadece kâğıt üzerindeki değerleme mi?
Eğer ortada gerçek bir işlem varsa, döviz bozdurulmuşsa,, bir finansal üründen getiri elde edilmişse,
faizli bir döviz hesabı kapatılmışsa, bu artık telafi değil, ekonomik kazançtır. Ve ekonomik kazanç, adı ne olursa olsun, vergilendirilebilir bir değerdir.
DÜNYA NE YAPIYOR, BİZ NE YAPMIYORUZ?
Almanya, faiz getiren döviz varlıklarında kur kazancını sermaye geliri sayıyor. Kore, swap ve benzeri döviz kazançlarını faiz gibi vergilendiriyor. ABD, “günlük........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden