Fakat maatteessüf, ekseriyetçe Risale-i Nur Şakirdlerinin nazarlarını dünyaya çevirmek ve huzur-u kalbi bozmak için bazı taarruzlar yüzünden o ihlâs, o huzur-u tam, bir derece zedelenir. Merak etmeyiniz; her şeyi Cenab-ı Hakka havale edip, öyle taarruzlara ehemmiyet vermeyin.

Kastamonu Lâhikası, 162. mektup, s. 275

***

MÜ’MİNİN MÜ’MİNE DUASI NASIL OLMALI?

Birinci Sualiniz: Mü’minin mü’mine en iyi duası nasıl olmalıdır?

Elcevap: Esbab-ı kabul dairesinde olmalı. Çünkü bazı şerâit dahilinde dua makbul olur. Şerâit-i kabulün içtimaı nisbetinde makbuliyeti ziyadeleşir.

Ezcümle, dua edileceği vakit, istiğfar ile manevî temizlenmeli; sonra makbul bir dua olan salâvat-ı şerifeyi şefaatçi gibi zikretmeli ve âhirde yine salâvat getirmeli. Çünkü iki makbul duanın ortasında bir dua makbul olur.

Hem “bizahri’l-gayb” yani “gıyaben ona dua etmek,”

Hem hadiste ve Kur’ân’da gelen me’sur dualarla dua etmek; meselâ:

“Allah’ım, Senden kendim ve onun için dinde, dünyada ve ahirette af ve afiyet diliyorum.” [Hâkim, Müstedrek, 1:517.] “Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Ve bizi Cehennem azabından koru” [Bakara Sûresi: 201.] gibi câmi’ dualarla dua etmek,

Hem hulûs ve huşû ve huzur-u kalp ile dua etmek,

Hem namazın sonunda, bilhassa sabah namazından sonra,

Hem mevâki-i mübarekede, hususan mescidlerde,

Hem Cuma’da, hususan saat-i icabede,

Hem şuhur-u selâsede, hususan leyali-i meşhurede,

Hem Ramazan’da, hususan Leyle-i Kadirde dua etmek, kabule karin olması rahmet-i İlâhiyeden kaviyyen me’muldür.

O makbul duanın ya aynen dünyada eseri görünür; veyahut dua olunanın ahiretine ve hayat-ı ebediyesi cihetinde makbul olur. Demek, aynı maksat yerine gelmezse, dua kabul olmadı denilmez, belki daha iyi bir surette kabul edilmiş denilir.

Mektubat, s. 327

***

Dua, bir sırr-ı ubudiyettir. Ubudiyet ise, halisen livechillâh olmalı. Yalnız aczini izhar edip, dua ile Ona iltica etmeli; rububiyetine karışmamalı. Tedbiri Ona bırakmalı, hikmetine itimad etmeli, rahmetini ittiham etmemeli.

Sözler, s. 354

LÛ­GAT­ÇE:

esbab-ı kabul: kabul sebepleri.

leyali-i meşhure: meşhur, mübarek geceler.

livechillâh: Allah için.

me’sur: nakledilegelen; seleften halefe nakl ve rivayet olunan meşhur ve muteber haber.

mevâki-i mübareke: mübarek, temiz yerler.

rububiyet: rablık; Allah’ın her bir varlığı terbiye edip, idaresi ve hâkimiyeti altında bulundurması.

şerâit: şartlar.

şerâit-i kabul: kabul şartları.

ubudiyet: kulluk, ibadet.

QOSHE - Ramazan’daki dualar, ihlâs ile inşaallah makbuldür - Risale-i Nurdan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ramazan’daki dualar, ihlâs ile inşaallah makbuldür

16 14
24.03.2024

Fakat maatteessüf, ekseriyetçe Risale-i Nur Şakirdlerinin nazarlarını dünyaya çevirmek ve huzur-u kalbi bozmak için bazı taarruzlar yüzünden o ihlâs, o huzur-u tam, bir derece zedelenir. Merak etmeyiniz; her şeyi Cenab-ı Hakka havale edip, öyle taarruzlara ehemmiyet vermeyin.

Kastamonu Lâhikası, 162. mektup, s. 275

***

MÜ’MİNİN MÜ’MİNE DUASI NASIL OLMALI?

Birinci Sualiniz: Mü’minin mü’mine en iyi duası nasıl olmalıdır?

Elcevap: Esbab-ı kabul dairesinde olmalı. Çünkü bazı şerâit dahilinde dua makbul olur. Şerâit-i kabulün içtimaı nisbetinde makbuliyeti ziyadeleşir.

Ezcümle, dua edileceği vakit, istiğfar ile manevî temizlenmeli; sonra makbul bir dua olan salâvat-ı şerifeyi şefaatçi gibi zikretmeli ve âhirde yine salâvat getirmeli. Çünkü iki makbul duanın ortasında bir dua makbul olur.

Hem “bizahri’l-gayb” yani........

© Yeni Asya


Get it on Google Play