menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump-Erdoğan aşkına rağmen ABD’yle bir şeyler iyi gitmiyor

52 1
10.09.2025

Diğer

10 Eylül 2025

Recep Tayyip Erdoğan ve Donald Trump

ABD Başkanı Donald Trump’ın ilk aylarını hatırlayın. Hani neredeyse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı dilinden düşürmüyordu, diyebiliriz. Üstelik son derece de olumlu mesajlarla ismini anıyordu. Hatta İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu’nun yanında bile Erdoğan’la ilgili olumlu mesajlar vermesi dikkat çekmişti.

Tabii Netanyahu’nun boş durmayıp Suriye’de Ankara ile ters düştükçe, Dışişleri Bakanı Marco Rubio üzerinden Türkiye’ye F-35 satışının yeniden gündeme gelmesini engellemeye çalıştığı biliyor. Bu konuya geri döneceğim.

Trump’ın son dönemlerde Erdoğan’ı ismen andığı yok. Zaten sabah akşam bahsedecek diye bir kural da yok tabii. Sonuçta Rusya’dan Çin’e, Gazze’den Venezuela’ya uluslararası gündemi, en az iç gündemi kadar yoğun.

Gene de ilk aylarla karşılaştırmadan da edemeyiz...

Dikkat çeken bir başka nokta daha var. Trump’ın göreve başladığı ocak ayından beri doğudan batıya, güneyden kuzeye çok sayıda ülkenin lideri, birden fazla kez Beyaz Saray’a konuk oldular; ama resmî ama gayri resmî ziyaretler için. Ukrayna nedeniyle Avrupalı liderlerin kaçtır Washington’a koştuklarının sayısını artık tutamıyorum. Ama Trump’ın haritada yerini bulmakta zorlanacağı Afrika ülkelerinden tutun da en son ABD’nin unuttuğunu düşündüğümüz bir bölgeden, Kafkaslardan Ermenistan ve Azerbaycan liderlerine kadar çok sayıda lider Oval Ofis’te ağırlandı.

Trump’ın birinci döneminden beri tanıdığı ve bu kadar sitayişle andığı Erdoğan’ı da resmî ya da çalışma ziyareti için Beyaz Saray’da ağırlamış olması gerekmez miydi?

İki lider haziran ayında NATO Zirvesi'nde ikili görüşme yaptılar. Ama görüşme sonrasında en azından Amerikan tarafının Türk lideri Washington’a davet ettiğine dair bir bilgi gelmesi gerekirdi, öyle bir bilgi verilmedi.

Bu durumda birkaç olasılık var.

Erdoğan’ı beğense de Trump’ın davet konusunda çok da hevesli olmadığı anlaşılıyor. Öte yandan cumhurbaşkanının attığı her adım, söylediği her söz, verdiği her fotoğraf karesi önceden saniyesi saniyesine koreografi ediliyor. Üzerinde tutulmak istenen o ulaşılmaz ve ilahî imajın zedelenmesine neden olacak hiçbir risk alınmıyor.

Trump’la kameralar önünde bir basın açıklaması ise öngörülemezliği nedeniyle çokça........

© T24