Bismillâhirrahmânirrahîm;

SAADET Partisi’nin belediye başkanı adayları ve kadrolarındaki heyecan ve hareketliliği fark ediyor musunuz? Seçimlere daha azim ve gayretle sarılıyorlar. Farklılığın sebebini anlamaya çalışıyorum. Yaşadıkları olaylar karşısında duyarlılık gösteriyor; sorumluluk hissediyor ve çalışmalarını artırıyorlar.

Etkili ve çözüm odaklı çalışmalarındaki azmi 4 önemli sebebe bağlıyorum: “1. Davalarının haklı, doğru ve insanların problemlerini çözmeyi amaçlaması! 2. Türkiye’nin manevi, siyasi, ekonomik, sağlık, dış politika gibi her alanda uçuruma doğru sürüklenmesi! 3. Gazze’de insanların kıyma makinesinde doğranır gibi öldürülmesi! 4. Engin tecrübe ve liyakat sahibi liderlerinin, ileri yaş ve bazı sağlık sorunlarına rağmen önlerine düşüp canla başla çalışıyor olması...

Saadet Partisi’nin seçkin kadroları, 3 Şubat günü, Ankara’nın en büyük salonunda il, ilçe, belde belediye başkan adaylarını Türkiye’ye tanıtmak amaçlı muhteşem, tarihî bir toplantı düzenlediler. Program tam anlamıyla “şölen havası”na dönüştü. Coşku, azim ve hizmet kararlılığı zirvedeydi. “Pehlivan mindere çıkışından belli olur” derler ya! Her birinin sahneye çıkışlarındaki onur ve kendilerine güveni görmeliydiniz!

Daha salona girer girmez hareketli bir müzik karşıladı misafirleri! “Ülke bizim, vatan bizim, / Toprağında yatan bizim, / Bayrak diye çarpan kalbi / ‘Millet’ diye atan bizim!” Ammar Acarlıoğlu, toplantı gününe özel besteler hazırlamıştı. İnsanı yerinde durduramayan, efsanevî “Millî Görüş Belediyeciliği” için azim ve heyecanla çalışmaya teşvik eden parçalar!

HEPSİNDE AYRI HEYECAN!

TOPLANTININ heyecanı sokaklara kadar taştı. Salon dışındaki heyecanın merkezi Hacı Bayram Veli Camii’ydi. Yurdun çeşitli yerlerinden gelenler, Ankara’nın manevi öncüsünü ziyaretten sonra salona geçtiler. Gençlerin heyecanı daha farklıydı. Genel başkanları, liderleri Temel Karamollaoğlu’nu ana girişten salona girinceye kadar, “Bir hilâl, beş yıldız; iktidara hazırız” temposuyla eşlik ettiler. Bağlılıklarını gösterdiler. Teşkilât olmanın anlamı, bu “bütünlüğü” oluşturmaktı. “Baş başa bağlı…” temel anlayışını!

Bilge Başkan’ın salona girişi muhteşemdi. Gençlerin heyecanlarını salondakiler de eşlik etti. Sunucu Muhammet Ali Aydın, Temel Başkan’ın salona girişini şöyle duyurdu: “Çalsın müzikler, dalgalansın bayraklarımız! Türkiye’mizin birleştirici gücü Bilge Başkan Temel Karamollaoğlu aramızda!” Temel Başkan, salondakileri selâmlarken muazzam bir sevgi seli oluştu. Türkiye, Saadet Partisi kadrolarının birlik ve bütünlüğüne şahitlik etti.

Salonda son çeyrek asrın en büyük heyecanı yaşanıyordu. Almanya heyecanını yaşamış, o gün salonda bulunan Sultan Karataş Bacımız şu paylaşımı yaptı: “Erbakan Hoca’nın ruhu oradaydı. ‘Sizden memnunum evlâtlarım!’ der gibiydi.”

Belediye başkanı adayları ve Saadet Partisi kadroları yaptıkları görevin farkındaydı. Adaylar, kılık kıyafet ve duruşlarıyla belediye başkanı olacak olmanın havasına girmişlerdi. Saadet Partisi Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın, bu seçimlerin yüksek enflasyon ve faize dur deme seçimi olacağını söyleyerek, öze dönüşün müjdesini verdi: “Herkese sözün gönüllere işleyenini söyleyeceğiz.”

YILMAK, YORULMAK YOK!

BİLGE Başkan müzik eşliğinde ve ayakta alkışlanarak kürsüye geldi. Heyecan doruktaydı. 1 Nisan sabahı Türkiye’yi Millî Görüş Belediyeciliği’yle tanıştıracağız; verdiğimiz her oyla Türkiye’nin istikametini belirleyeceğiz, diyerek şöyle konuştu:

“Siyonizm’in oyunları mı; kendi oyununu kuran bir iktidar mı? Gazze’ye sahip çıkan belediyecilik anlayışını ortaya koyacağız; israf, yolsuzluk, rüşvet düzenine son vereceğiz. Belediye kasasından birilerine zengin etmeyeceğiz. Yerelin tüm imkânlarını seferber edeceğiz. Yılmak, yorulmak yok. Caddeden mezraya her yere ulaşacağız.”

Saadet Partisi, Erbakan Hoca dönemindeki heyecanı yakalamıştı! Yerel seçimler, bir süre sonra gündeme gelecek “genel seçimler”in de “işaret fişeği” olacak. Şimdi zamlara “seçim ayarı” verildi. Buna rağmen zamsız işi götüremiyorlar. 1 Nisan’dan itibaren astronomik zamlar yağmur gibi yağacak. Merkez Bankası’nın faizleri 8 ayda yüzde 8,5’ten, yüzde 45’e çıkarması bunun işareti! Enflasyon zirve yaptı. Türkiye bu yükü daha fazla kaldıramaz.

Üretime yönelerek borçlar azaltılmalı; israf, lüks ve yolsuzluklara son vererek ekonomi kendine gelmelidir. Ekonominin kara delikleri tıkanmalıdır. Hükümet’in durumu sepete su doldurma gayretine benziyor. Ne kadar suyu artırsalar; maaşları yükseltseler de sepet bir türlü dolmuyor.

Yerel olsa da, 31 Mart seçimleri tarihî, kritik ve büyük öneme sahiptir. Türkiye, denenip efsanevî sonuçlar alınan Millî Görüş Belediyeciliği’ne dönme kararındadır. Yemeyen, yedirmeyen, temiz ve dürüst kadrolar “Önce ahlâk ve maneviyat” diyen Saadet Partisi içindedir.

QOSHE - MUHTEŞEM ŞÖLENDEN ANADOLU’YA! - Şakir Tarım
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

MUHTEŞEM ŞÖLENDEN ANADOLU’YA!

9 41
10.02.2024

Bismillâhirrahmânirrahîm;

SAADET Partisi’nin belediye başkanı adayları ve kadrolarındaki heyecan ve hareketliliği fark ediyor musunuz? Seçimlere daha azim ve gayretle sarılıyorlar. Farklılığın sebebini anlamaya çalışıyorum. Yaşadıkları olaylar karşısında duyarlılık gösteriyor; sorumluluk hissediyor ve çalışmalarını artırıyorlar.

Etkili ve çözüm odaklı çalışmalarındaki azmi 4 önemli sebebe bağlıyorum: “1. Davalarının haklı, doğru ve insanların problemlerini çözmeyi amaçlaması! 2. Türkiye’nin manevi, siyasi, ekonomik, sağlık, dış politika gibi her alanda uçuruma doğru sürüklenmesi! 3. Gazze’de insanların kıyma makinesinde doğranır gibi öldürülmesi! 4. Engin tecrübe ve liyakat sahibi liderlerinin, ileri yaş ve bazı sağlık sorunlarına rağmen önlerine düşüp canla başla çalışıyor olması...

Saadet Partisi’nin seçkin kadroları, 3 Şubat günü, Ankara’nın en büyük salonunda il, ilçe, belde belediye başkan adaylarını Türkiye’ye tanıtmak amaçlı muhteşem, tarihî bir toplantı düzenlediler. Program tam anlamıyla “şölen havası”na dönüştü. Coşku, azim ve hizmet kararlılığı zirvedeydi. “Pehlivan mindere çıkışından belli olur” derler ya! Her birinin sahneye çıkışlarındaki onur ve kendilerine güveni görmeliydiniz!

Daha salona girer girmez hareketli bir müzik karşıladı misafirleri! “Ülke bizim, vatan bizim, / Toprağında yatan bizim, / Bayrak diye çarpan kalbi / ‘Millet’ diye atan bizim!” Ammar Acarlıoğlu, toplantı gününe özel besteler hazırlamıştı. İnsanı yerinde durduramayan, efsanevî “Millî Görüş Belediyeciliği” için azim ve heyecanla çalışmaya teşvik eden........

© Milli Gazete


Get it on Google Play