Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Müslümanlardanım demek, ispat ister. Bu ispatla ilgili esas şudur. Nisa 135: “Ey iman edenler; Allah adına Kur’an’ı bilen ve tebliğ eden, çözüm getiren, güvenilir örnek önderler, Allah için doğruları konuşan şahitler olarak, sosyal, siyasi, ekonomik ve idari düzeni adaletle yaşatan, ayakta tutan, sosyal adaleti, sosyal güvenliği sağlayan, refah payını artırarak dengeli dağıtan kıvamda bir topluluk olun. Kendinize, yandaşlarınıza, anne ve babanıza, akrabalarınıza da, aleyhinizde olsa bile, İslam’ın kurallarını aksatmadan uygulayın. Zengin ve fakir de olsalar uygulamada ayırım gözetmeyin; şunu bilin ki, Allah onlara sizden daha yakındır. Haktan ve adaletten ayrılarak şahsi arzu ve ihtiraslarınızın esiri olmayın. Dilinizi eğip bükerek, doğru, adil idarecilik ve şahitlik etmezseniz; idarecilikten ve şahitlik etmekten çekinirseniz, bilin ki, Allah işlediğiniz gizli açık bütün amellerden haberdardır.” Hak ve adaleti gözeten, İslam’ca düşünüp, İslam’ca olan bir düzeni ayakta tutmak için mücadele eden kıvamda bir topluluk olmak “Müslümanlardanım” demenin en güçlü ispatıdır. Eğer Müslümanlar, böyle kıvamda bir topluluk değillerse, “Müslümanlardanız” demelerinin hiçbir anlamı olmaz. Müslüman bir toplumun kıvamda bir ümmet olması yedi şeyle mümkündür. Kıvamda Müslüman bir toplum; 1. Materyalist değil maneviyatçı olur. 2. Faizci Kapitalist düzeni değil, Adil Düzeni benimseyip savunur ve ikamesi için cihat eder. 3. İslam temeline dayanan bizim medeniyetimizin diğer medeniyetlerden, Batı medeniyetinden üstün olduğunu bilir. 4. Yeni bir saadet dünyasının İslam ile kurulmasını zorunlu görür. 5. Bulunulan tarihi noktada Türkiye’nin tarihteki şerefli yerini yeniden alması şuuruna sahiptir. 6. Uyanık ve şuurlu olur, işbirlikçilere destek olmaz. 7. Güncel yanılgıya aldanmaz, güncel yanılgının AKP’nin de maneviyata hizmet ettiği zannına kapılmak olduğunu bilir ve tedavisi için gece gündüz çalışır. Kıvamında Müslüman bir toplum olmanın yedi esası budur. Bu yedi esasa bağlılık anlamında Millî Görüş; kıvamında mühim bir ıslah hareketidir. Bütün Millî Görüşçüler, bu sorumluluk şuuruyla hareket ettiklerinde zaferden zafere koşarlar. İbadet, hilafet, emanet ve imaret sorumluluğunu yüklenmek olan bu görev, özel ve basit hesaplarla heba edildiğinde de büyük bir hezimet kaçınılmaz olur. Tebliğ ve davet, fert ve toplumu hayra çağırmak, iyilik olan adil düzeni emretmek, kötülük olan faizci kapitalist düzeni engellemek görevi ihmal edildiği zaman da, faturanın Allah tarafından hidayet sahiplerine kesileceği naslarla sabittir. Müslümanlardanım demek; emredilen bütün görevleri, emredildiği hal üzere yapmak demektir. Biz böyle miyiz, değil miyiz düşünmek gerekir.

ADALETİ AYAKTA TUTMAK

Adaletin ayakta tutulması konusu, insan ve Müslüman olmanın temel ölçeğidir. Bunun için adaleti ayakta tutacak olan kadroların Kur’an’la eğitilmesi bir mecburiyettir. Eğitim konusunda birtakım yanlış eğilimlerden kaçınmak gerekir. Son zamanlarda sıkça ifade edilen “eğitimin güncellenmesi” konusu, bu konuyu gündeme getirenler bakımından, yozlaşmaya karşı, ıslah etmeyi ifade ediyorsa, bu güncellemenin mutlaka Kur’an’la, Peygamberimiz’in getirdiği eğitim esaslarıyla yapılması isabetli olacaktır. Bunun dışındaki güncelleme talepleri, bizi daha fazla yozlaşmaya götürür. Biz, olaylara kurumsal olarak yaklaşmak yerine, bireysel öngörülerle yaklaşmayı alışkanlık haline getiremeyiz. Müşterek bir hafıza ile değil, anlık mülahazalarla hareket edemeyiz. Planlarımız uzun vadeli değil, günü kurtarmaya yönelik olursa çökeriz. Adaleti ayakta tutmak istiyorsak, kurumsal bir hafıza ile uzun vadeli planlarla çalışmak gerekir. Disiplin ve ciddiyet, herkes için geçerli olan bir esastır. Adaleti ayakta tutmak için yapılacak çalışmalar, belli bir disiplin ve ciddiyetle yürütülmüyorsa, elde edilen sonuçlar, aksayan ve ihmal edilen görevler bir bütün olarak görülemiyorsa, burada disiplin ve ciddiyet yok demektir. Adaleti ayakta tutmak için gerekli olan şeylerden birisi de emanetin ehline verilmesidir. Ehliyetin önemli esaslarından birsi de liyakattir. Emanet, ehliyet ve liyakat koşullarını, zanlarımız değil, ilim ve fıkıh belirlemelidir. Adaleti ikame etmek, ilme ve fıkha itibar etmekle olur. Bunu da Allah için yapmak gerekir.

ALEYHİNDE BİLE OLSA

Biz, usulsüz bir müzakere, ölçme ve değerlendirme ile Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye, Yeni Bir Dünya kurma hedefine ulaşamayız. Doğru tedavi için doğru teşhis çok mühimdir. Herhangi bir olayı değerlendirirken veya bir konuyu istişare ederken, fikir beyan edenlerin ifadelerini teklif değil, bir suçlama olarak kabul edersek, biz hiçbir olayı doğru değerlendiremez, istişareyi de düzgün yapamaz hale geliriz. Yapılan değerlendirme ve istişarede beyan edilen fikirler, aleyhimize olsa bile, bunun bir tespit ve teklif olduğunu kabul etmek gerekir. Burada kabul edilemez olan şey, itham, iftira ve karalamadır. Bu yola tevessül edenler de usulünce tedip edilmelidir. Kıyaslarımız meşru olmak zorundadır. Meşru olmayan kıyaslarla hüküm icra etmek, bizi haktan uzaklaştırır.

BAŞIMIZA GELENLER

Allah, İslam’ı hakkıyla yaşayan, hayatı iman ve cihat olarak okuyan bir topluma zulmetmez.

Onları düşmanları karşısında mahcup etmez. İslam ilimle yaşanır. İçinde bulunduğumuz hal, bir saadet hali değilse, burada dönüp kendimize bakmamız gerekir. Namazda kusuru olan bir kimsenin, suçu şeytana ve ortama yüklemesi, kusuru sevaba dönüştürmez. Eksik ve eğitimsiz bir ordu ile zafer elde edilemez. Hiçbir mazeret başarının yerini tutmaz. Bilmeliyiz ki başımıza gelenlerin büyük bir kısmı, ihmal ettiğimiz görevler ve görevlendirmeler yüzündendir. Hakkını vererek cihattan geri durursak, ortamı isyancılara, soygunculara, bozgunculara terk etmiş oluruz. İslam’da ittifak ederek birlik halinde, adil düzen için mücadele etmek, Müslümanlardanım demenin gereğidir. Selam hidayete tabi olanlara…

QOSHE - Müslümanlardanım demek - İsmail Hakkı Akkiraz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Müslümanlardanım demek

13 13
24.04.2024

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Müslümanlardanım demek, ispat ister. Bu ispatla ilgili esas şudur. Nisa 135: “Ey iman edenler; Allah adına Kur’an’ı bilen ve tebliğ eden, çözüm getiren, güvenilir örnek önderler, Allah için doğruları konuşan şahitler olarak, sosyal, siyasi, ekonomik ve idari düzeni adaletle yaşatan, ayakta tutan, sosyal adaleti, sosyal güvenliği sağlayan, refah payını artırarak dengeli dağıtan kıvamda bir topluluk olun. Kendinize, yandaşlarınıza, anne ve babanıza, akrabalarınıza da, aleyhinizde olsa bile, İslam’ın kurallarını aksatmadan uygulayın. Zengin ve fakir de olsalar uygulamada ayırım gözetmeyin; şunu bilin ki, Allah onlara sizden daha yakındır. Haktan ve adaletten ayrılarak şahsi arzu ve ihtiraslarınızın esiri olmayın. Dilinizi eğip bükerek, doğru, adil idarecilik ve şahitlik etmezseniz; idarecilikten ve şahitlik etmekten çekinirseniz, bilin ki, Allah işlediğiniz gizli açık bütün amellerden haberdardır.” Hak ve adaleti gözeten, İslam’ca düşünüp, İslam’ca olan bir düzeni ayakta tutmak için mücadele eden kıvamda bir topluluk olmak “Müslümanlardanım” demenin en güçlü ispatıdır. Eğer Müslümanlar, böyle kıvamda bir topluluk değillerse, “Müslümanlardanız” demelerinin hiçbir anlamı olmaz. Müslüman bir toplumun kıvamda bir ümmet olması yedi şeyle mümkündür. Kıvamda Müslüman bir toplum; 1. Materyalist değil maneviyatçı olur. 2. Faizci Kapitalist düzeni değil, Adil Düzeni benimseyip savunur ve ikamesi için cihat eder. 3. İslam temeline dayanan bizim medeniyetimizin diğer medeniyetlerden, Batı medeniyetinden üstün olduğunu bilir. 4. Yeni bir saadet dünyasının İslam ile kurulmasını zorunlu görür. 5. Bulunulan tarihi noktada Türkiye’nin tarihteki şerefli yerini yeniden alması şuuruna sahiptir. 6. Uyanık ve şuurlu olur, işbirlikçilere destek olmaz. 7. Güncel yanılgıya aldanmaz, güncel yanılgının AKP’nin de maneviyata hizmet ettiği zannına........

© Milli Gazete


Get it on Google Play