Kalabalık bir toplantı, sınıfta söz almak, bir kafede garsondan sipariş vermek, ya da yalnızca birine “merhaba” demek... Günlük yaşamın basit görünen bu parçaları, sosyal fobi yaşayan biri için adeta birer kabus gibidir. Bu kişilerin kaygısı, eleştirilme korkusundan çok daha derinlerde, değersiz ve yetersiz görülme kaygısına dayanır.

Sosyal fobi ya da klinik adıyla Sosyal Anksiyete Bozukluğu, kişinin sosyal ortamlarda küçük düşeceğine, yargılanacağına ya da rezil olacağına dair yoğun, irrasyonel bir korku duymasıdır. Bu korku, kişiyi sosyal ilişkilerden kaçınmaya, yalnızlaşmaya ve hatta bazen iş, eğitim ya da kariyer fırsatlarından vazgeçmeye kadar götürebilir.

Danışanlarım arasında sıkça duyduğum cümleler şunlar oluyor:

· “Sanki herkes bana bakıyor gibi hissediyorum.”

· “Yanlış bir şey söyleyeceğim diye hiçbir şey söyleyemiyorum.”

· “Bedenim buz kesiyor, yüzüm........

© Manisa Meydan Gazetesi