ŞİKAYET VE SIZLANMA ÇARE DEĞİL!
Ey iman edenler! Kudret ve yüceliğine yaraşır bir biçimde Allah’tan nasıl korkmak gerekiyorsa öylece korkun ve ancak O’na gönülden boyun eğmiş Müslümanlar olarak can verin. (Al-i İmran/102) Müslümanlar olarak can verin, yani Allah’ın hüküm ve hakimiyetine kayıtsız şartsız iman edip yaşamak.
Evet, insanın biricik vazifesi; yaraşır bir şekilde, Allah’tan korkmak/ittika etmek ve Müslümanca/iman etmiş bir şekilde ölmektir. Bunun dışında kalan kayıtsız şartsız bağlılıklar ise, sahibini felakete götürür. Müslümanın dünyadaki öncelikli meselesi, şikayet ve sızlamayı bir kenara bırakıp; her an imtihanda olduğunun bilinciyle hareket etmesi gerekmektedir! İmtihan bilinciyle hareket etmeyen fertler/toplumlar; kendi enelerini tatmin etmek adına, hep başkalarını eleştirmekle şikayet ve sızlamayı kendilerine meslek haline getirirler ki bunun adı çare değil, çaresizliktir! Şimdi kulun dünya imtihanıyla ilgili birkaç ayeti kerime zikredelim:
Çaresiz biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri! (Bakara/155)
Muhakkak siz, mallarınız ve canlarınız hususunda imtihan olunacaksınız. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve Allah’a ortak koşanlardan size eziyet verici bir çok söz........
© Gazete İpekyol
