Önce, Rafa Silva konusuyla başlayalım...

Beşiktaş’ta kriz denildiğinde artık yalnızca skor tabelasına bakmak yetmiyor...

Çünkü Rafa Silva’nın “ayrılmak istiyorum” çıkışından tam 48 gün sonra, Rizespor maçı kadrosunda yer alması...

Siyah-beyazlı kulübün içinde bulunduğu yapısal karmaşayı net olarak ortaya koyuyor..

Bence bu bir “geri dönüş” hikâyesi değil, daha çok çözülememiş bir sorunun üzerine geçici olarak toprak atılması..

Çünkü Rafa krizi patladığında mesele, yalnızca bir oyuncunun mutsuzluğu değildi..

Oyuncu ayrılmak istediğini söyledi, kamuoyu önünde tartışmalar yaşandı..

Beşiktaş taraftarı ise, bir kez daha “yıldız yönetimi” sınavıyla karşı karşıya kaldı..

Üstelik üzerinden tam 48 gün geçmesine rağmen, Beşiktaş, Rafa Silva ile ilgili net bir gelecek planı ortaya koyamadı..

Ardından bir de baktık ki; Rafa Silva

Rizespor maçı kadrosunda..

O halde sorulması gereken soru şu olmalıydı:

Aradan geçen 48 günde acaba ne değişti?

Uzatmadan maça geçersek...

Öncelikle altını çezmek gerekir ki; Rizespor maçında saha kenarında yüzü hep asık, üstelik "ben neden buradayım" dercesine boş bakan bir teknik direktör vardı..

Sahadaki takımda ise; "elle tutulur ya 1 ya da 2 kişi; hikaye gerisi" dersek, inanın abartmış olmayız..

Santrfor Abraham gerçek anlamda bir santrfor değil...

Keza orta sahadaki ikili........

© Fotospor