Atatürk’ü kim sevmez? Niçin sevmez?
Her ne kadar Kemalistler için anlaşılması zor bir durum olsa da bu ülkede Atatürk’ü sevmeyenler de var.
“Aman Allah’ım, nasıl böyle bir şey olabilir, anlaşılır gibi değil, yaptığı bunca şeyden sonra…” moduna geçmeden önce başkalarının da “Aman Allah’ım nasıl olur, bunlar gerçekten de yaşandı mı?” deme hakkına sahip olduğunu görebilseler, her insanın farklı bir “Aman Allah’ım” kriterinin olduğunu anlayabilseler mesele daha en baştan çözülecek.
Ama anlamıyorlar, anlamak istemiyorlar. Sadece kendileri açısından hayati önem arz eden kriterlerden yola çıkıyorlar, başkalarının farklı kriterlere sahip olabileceği kısmını es geçiyorlar. Atatürk’ü sevmek için ne çok sebepleri olduğuna odaklanıp, diğerlerinin ise sevmemek için bir o kadar sebeplerinin olabileceğini görmezden geliyorlar.
Kimler sevmez Atatürk’ü ve niçin sevmezler?
Bir kere dindarlar sevmez. Yüksek dini hassasiyetlere sahip bir zihin bünyesine aynı anda kolay kolay güçlü bir Atatürk hayranlığı da alamaz. Birinden feragat etmek zorundadır. İnsanların birçoğu ise tercihlerini dinden yana kullanıyorlar ve bu da ister istemez Atatürk’e karşı soğuk bir tutumu beraberinde getiriyor.
Sebebine gelince…
Camilerin ahıra çevrildiği, Kur’an’ın yasaklandığı kısmını geçelim. Kimileri bunlar gerçekten de yaşandı, kimileri ise kesinlikle yok öyle bir şey diyor.
Ne var ki hiçbir dindar bir insanın es geçemeyeceği yaşandığı kesin olarak bilinen bir gerçek de var. Travmalar meydana getirmiş ve travmanın büyüklüğü nedeniyle sonraki jenerasyonları da derinden etkilemiş, Atatürk’e yönelik yaklaşımın önemli bir belirleyicisine dönüşmüş bir gerçek de var; şapka kanunu.
Dindar bir Müslüman günde beş kez namaz kılıyor dolayısıyla alnını secdeye götürüyor. Sizse kafasında olduğu sürece alnını yere değdiremeyeceği bir aparatı ona zorla giydirmeye........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein