MEHMET AYDIN

Bayramlarımız vardı. Oruçtan sonra Ramazan ve

Haccın habercisi, Hz.İbrahim’den bir hatıra olarak Kurban...

Ramazanda; oruç, fıtır, terahiv ve diğer ibadetleri yerine getirmenin sevinç ve huzuru vardı.

Kurbanda; Allah'a itaatin abidesi İbrahimimiz,

Teslimiyetin mücessem hali İsmailimiz,

Birde ‘Allah öyle diledi’ deyince üstüne hiçbir şey söylemeyen Hacer Annemiz vardı.

Bu yıl değişiverdi Ramazanımız, Kurbana dönüşüverdi.

Ramazanın, bayramın hakkı olan sevinçlerimizi, hüzün bulutları sardı.

İbrahimler bir iken bin oldu, gözü yaşlı Hacerlerimizin feryatları her yeri kapladı.

Kurban edilen İsmaillerimiz, kurban vermeye başladı.

Tüm bunlara karşın İbrahimi yoldan, İsmaili teslimiyetten, Haceri tevekkülden zerre şaşılmadı.

Yani kardeşlerimiz bize Ramazanda, Kurbanı gösterdi.

İmtihan aynı,

Duruş aynı,

Parola aynı.

6-7 aydır bu teslimiyetin dışında ne gördük ki.

Hasbunallahi ve ni’mel vekil sözününün dışında ne işittik ki.

En son bu aziz davaya 3 oğlunu, 3 torununu feda eden bir İsmail daha görmedik mi?

Nasılda Nebevî terbiyeyi gösteriverdi.

Peygamberlerin alnından öptüğü bu sahne elbette boşa gitmeyecektir.

Bu teslimiyet, zaferin dışında başka hiçbir şeyin habercisi değildir.

Bu teslimiyetin mükâfatı kutlu bir fetihten başka bir şey değildir.

Hem kalbin hem yurdun hem de mabedin fethidir inşaallah.

Tabiri caizse başka bir şey de kurtarmaz!

Az kaldı zafere, bilelim.

Bizden de bir şey eklensin.

Bizde hissesiz kalmayalım.

Bu açıdan Ramazan'ın kazanımlarını sonraki günlere kurban etmeyim.

Tam tersine Gazze'ye azık olarak, dua olarak, cesaret olarak, ses olarak belki de bir nefer olarak çoğalttıkça çoğaltmaya çalışalım.

Madem Allah ve insanlık düşmanları Ramazan bayramımızı Kurbana çevirdi.

Bizde İslam'ın bayramının gelmesi için aşk ile şevk ile ciddiyet ile istikamet ile çalışalım.

Gazze'ye gidemesek bile kendimize gelelim!

Onlar, olması gerektiği gibi mücadelelerini veriyorlar.

Bizde burada vermemiz gereken mücadeleyi verelim.

Orası bir cephe ise

Burası da bir cephedir.

Boşa harcayacak ne zamanımız ne de sözümüz olmasın.

Renksiz olmak yok. Renk almak da yok!

Sıbğatullah ile kendimizi, ailemizi, ortamımızı, çevremizi, okulumuzu, işyerimizi boyayalım.

Tüm yaşanan bu süreçlerden ve Ramazan'ın bereketinden, maneviyatından sonra sönmüşlük, bitmişlik, tükenmişlik, tembellik hali varsa daha üzerimizde; akıbetimiz ile ilgili korkmaktan ve tövbeden başka yapacak bir şeyimiz yok, bilelim.

Atalım bunları üzerimizden.

Önce dirilelim, sonra diriltelim!

Susamış kalp ve gönüllere ab-ı hayat sunalım!

Cem olup, cem edelim!

Cemaatte rahmet, ayrılıkta azab var, diyelim.

Kolları sıvayalım.

Safları sıklaştıralım.

Secdeleri çoğaltalım.

Zihinleri berraklaştıralım.

Okuyalım,

Anlayalım, anlatalım.

İslam bayramının bir parçası olalım.

Allah’ım! Bu mübarek Ramazan bayramını, bu mübarek Cuma bayramını, İslamın bayramına dönüştür.

QOSHE - Şehadet Bayramından İslamın Bayramına - Konuk Yazar
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Şehadet Bayramından İslamın Bayramına

8 0
12.04.2024

MEHMET AYDIN

Bayramlarımız vardı. Oruçtan sonra Ramazan ve

Haccın habercisi, Hz.İbrahim’den bir hatıra olarak Kurban...

Ramazanda; oruç, fıtır, terahiv ve diğer ibadetleri yerine getirmenin sevinç ve huzuru vardı.

Kurbanda; Allah'a itaatin abidesi İbrahimimiz,

Teslimiyetin mücessem hali İsmailimiz,

Birde ‘Allah öyle diledi’ deyince üstüne hiçbir şey söylemeyen Hacer Annemiz vardı.

Bu yıl değişiverdi Ramazanımız, Kurbana dönüşüverdi.

Ramazanın, bayramın hakkı olan sevinçlerimizi, hüzün bulutları sardı.

İbrahimler bir iken bin oldu, gözü yaşlı Hacerlerimizin feryatları her yeri kapladı.

Kurban edilen İsmaillerimiz, kurban vermeye başladı.

Tüm bunlara karşın İbrahimi yoldan, İsmaili teslimiyetten, Haceri tevekkülden zerre şaşılmadı.

Yani kardeşlerimiz bize Ramazanda, Kurbanı gösterdi.

İmtihan aynı,

Duruş aynı,

Parola aynı.

6-7 aydır bu teslimiyetin dışında ne gördük ki.

Hasbunallahi ve ni’mel vekil sözününün dışında ne işittik........

© Doğruhaber


Get it on Google Play