Büyüme ve Enflasyon İkilisi
Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrekte %3,7; önceki çeyreğe göre %1,1 oranında büyüme sağladığı ortaya çıkıyor. Büyüme dinamiğinin, ağırlıklı olarak, iç tüketim ve inşaat sektörüne dayanarak gerçekleştiği görülüyor. Buna karşın, garip bir tecelli ile en yüksek büyüme oranını temsil eden inşaat kulvarı büyüme yüzdesi ile nerede ise aynı düzeyde olmak üzere, tarım sektöründe iki haneli bir daralma ifade ediliyor.
Tarım sektörü için adeta “felaket senaryosu” kabul edilen iki haneli daralma, yirmidört yıl sonra ilk defa yeniden yaşanılıyor. Bu sıkıntılı duruma işaret eden; “betona gömüldük; tarımı bitirdik!” veya “tarımdan vazgeçtik; inşaatla büyüdük!” benzeri gazete manşetleri tarihe geçiyor. Son onbir çeyreğin beşinde daralmaya devam eden ihracatımız gerilerken, tabloyu daha sıkıntılı hale getiren bir paralel gelişme ile ithalatımız istikrarlı biçimde tırmanmaya devam ediyor. Bu noktada, belki de “tüketim ve yatırımla büyüyen ekonomiye, tarım ve dış ticaret freni” başlığını da paylaşmak gerekiyor. Bir taraftan sanayi üretim endeksi düşerken, sanayi kesiminin, sürpriz ve manşeti aşan %6,3 oranında büyüme sağladığı izleniyor. Bir kısmı baz etkisi ile açıklanabilir olmakla beraber, sanayideki büyümenin büyük ölçüde iç tüketime dayalı bir şekilde yapılandığı ve ortaya çıktığı değerlendiriliyor. Öte yandan, işgücü kesiminin milli gelirden aldığı pay azalırken, sermayenin........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein