İsrail ve Türkiye: Kırmızı çizgi
Suriye ve Filistin’i özel mülkü olarak telakki eden Donald Trump Beyaz Saray’da Suriye Geçiş Hükümeti Lideri Ahmet Şara’ya parfüm sıkmıştı. Trump karşılığını almadan kanayan parmağa, hadi kaba ve argo sözcük yerine, bir tık merhem sürmez diyelim. Bir sıkımlık nadide parfümün karşılığı olarak Şam yönetiminden taahhütlü bir paket aldı; Ahmet Şara rejimi Fırat’ın doğusunda SDG/YPG’nin askeri, siyasi ve sosyal idaresini tehdit etmeyecek. Kuzey Irak Özerk Kürt Yönetimi benzeri bir idarenin varlığını kabul edecek. ABD varlığı ve çıkarlarına tehdit oluşturan herkese karşı ABD safında savaşacak. ABD, Şam dâhil arzu ettiği her yerde askeri üsler inşa edebilecek. Suriye’nin yeraltı ve yerüstü zenginliklerinden en çok pay alan devlet olacak.
İsrail’i tehdit edebilecek tüm faaliyetlerden uzak duracak. Durmayanları tedip edecek (hizaya sokacak, terbiye edecek, gerekirse etkisiz hale getirecek). İsrail’in Suriye’nin güneyinde askeri kontrol noktaları inşa etmesi, kalıcı veya geçici üsler kurması, kendisine karşı “düşman” kabul ettiği şahıs, örgüt, parti veya devletlere karşı yapacağı askeri operasyonlara, tutuklamalara, sorgulamalara fiziki tepki vermeyecek. Laf ola beri gele mahiyetindeki açıklamalar toplumun gazını almak için yapılabilir. En can alıcı mesele olan Colan (Golan) bölgesini ilelebet unutacak. Trump bu konu ile ilgili Ahmet Şara’dan sadece sözlü değil yazılı taahhüt aldığı kesin gibi.
“İsrail için çok şey yaptım” diyen Trump doğru söylüyor. BM’den, uluslararası ceza mahkemelerinden, hukuktan, haktan nefret eden Trump Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etti. ABD Büyükelçiliğini........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel