KIŞIN ÇAMURLU YAZIN TOZLU ESKİŞEHİR YILLARIMIZ

Şimdi sizlere 1981 senesinin Eskişehir’inden bahsetmek istiyorum. Genellikle biz pilotlar semt olarak Vişnelik Mahallesi’ni tercih ediyorduk. Vişnelik Mahallesi şehrin diğer semtlerine göre yeni yerleşime açılmış ve şehrin büyümesi bu yönde oluyordu. Vişnelik Mahallesi’ne giden bir cadde Hava Hastanesi ile eski Stadyum arasındaki caddeydi. Bu caddenin asfalt kaplaması İller Bankası’nın önünde son bulurdu. Biz de bu yolun asfalt kaplamasının bittiği yerin 200m ilerisinde bir apartman dairesinde oturuyorduk. Sabah mesaiye giderken evden çıktığımızda İller Bankası’nın önünden bizi mesaiye götürecek servise binerdik. Yağmur, kar yağdığında asfalt ya da beton kaplanmayan yollar çok çamurlu olur ve üniforma ile giydiğimiz ayakkabılarımızın nasıl çamur olduklarını sizlere anlatamam. Filoya ulaştığımda ilk yaptığım şey ayakkabılarımı tuvalette temizlemek olurdu. Yazın ise, kışın yağan yağmurun ve eriyen kar sularının taşıdığı çamur, toprak ve molozlar su gideri mazgallarını tıkarlar, bahar ve yaz aylarında biriken o molozlar, topraklar rüzgârın etkisiyle toz olarak şehrin her tarafına yayılırdı. Özetle söylemek gerekirse o yıllarda şehrin alt yapısı iyi değildi ve yaşamak için çileli bir şehirdi Eskişehir.

Eskişehir’de görev yapanlar ya da yaşayanlar o günlerin Eskişehir’i ile bugünün Eskişehir’ini çok iyi bilirler ve mukayese kabul etmeyecek kadar aradaki farkları görmüşlerdir.

Eskişehir bize çok uğurlu gelmişti. İki çocuğumuz da Eskişehir’de dünyaya gelmişlerdi. Kızım Tuğçe 1982, oğlum Volkan ise 1985 senelerinde doğmuşlardır.

Eskişehir’de 4 yıllık görev süremizin sonuna gelmiş ve 1985 mayıs ayında tayinlerimiz belli olmuştu. 1985 yılı temmuz sonunda katılış yapacağım Malatya, 7.nci Ana Jet Üs Komutanlığı 173.ncü Filo yeni görev yerim olmuştu.

Eskişehir’den ilişik kesmemize yaklaşık 15 gün kala Eskişehir filolar arası Hava Yer Atış yarışmaları düzenlenmişti. Asıl yarışmanın bitiş tarihi, bizim ilişik kesip ayrıldığımız tarihten daha sonra bir tarihte olacaktı. Yani kısaca zamanlama olarak iyi bir planlama yapıldığını söyleyemeyeceğim. Bu yarışmalardan önce filolar kendi uçaklarıyla alçak irtifa profil ve bitiminde 4 lü ya da 2 li kol hava yar atış eğitimleri yaparlardı.

F-4E UÇAĞININ KOKPİTİNDE HIÇKIRARAK AĞLADIM

Şimdi sizlerle askeri bir uçağın kokpitinde hıçkırarak ağladığım bir anımı paylaşacağım. Tarih 08.06.1985, 2 li kol lideri olarak 2 uçak öğlen sortilerinden birinde atış yarışması öncesinde profil, hava yer atışı eğitim uçuşuna planlanmıştım. Şu an arka kokpitte kim vardı, 2 numara uçan kimlerdi hiç hatırlamıyorum. Uçak başı, motor çalıştırma ve pist başına taxi normaldi ve sırayla piste girmek için sıramızı beklemeye başlamıştık.

Alçak irtifa Profil ve sonunda hava yer atışı ile ilgili bazı bilgiler vermek istiyorum.

Alçak irtifa profilden amaç, gerçek savaş durumunda planlanan düşman hedeflerine çok alçak irtifadan düşman radarlarına yakalanmadan(görünmeden) planlanan noktaların üzerinden zamanında geçerek belirlenen hedefi önceden belirlenen saatte(zamanda)vurmaktır.

Gerçek bir savaş durumunda uygulama usullerini, barış zamanında eğitim yaparak kendimizi gerçek bir savaş durumuna hazırlıyorduk. Normal profil ve hava yer atışı uçuşlarında profilin sonu hava yer atışı yapacağımız Atış Sahasında son buluyordu. Bu uçuşlarımızda, yani atış yarışması uçuşlarının antrenmanında ise profilin sonu belirlediğimiz bir hedefe temsili olarak taarruzla (bomba, roket ve makinalı top atışları) son buluyordu.

Pist başında kalkış sıramızı beklerken telsiz GUARD kanalından paraşütle atlamış bir uçağın sinyalini duyduk. Bu sinyali ne zaman duysam içim ürperir ve endişeli bir bekleme içine girerdim. O sinyal sürekli devam ediyordu ve nereden geldiğini bilemediğim bir ses” düşmüşler, düşmüşler Mutaf’la Kurdoğlu düşmüşler” diye hangi kanaldan geldiğini bilemediğim sesi duydum. Daha sonra pist başında kalkış için bekleyenlerden muhtemelen üst rütbeli birisi telsizden kuleyi arayarak az sonra yazacağım durumu öğrendik.

O andan itibaren uçuşlar iptal edildi ve bizler kulenin taxi talimatlarıyla tahsis edilen park yerlerine ya da hangarlara dönmüştük.

Mutaf abi ve Vural Kurdoğlu hocamız filoda çok sevdiğimiz kişilerdi. Üzüntümden gözyaşlarıma ve hıçkırıklarıma hâkim olamıyordum ve güçlükle park yerine taxi yapmıştım. Duyduğumuzda ilk aklımıza gelen ikisinin de şehit olduğu yönündeydi. Uçağımızı park ettik ve filomuza döndük. Filodakiler daha detaylı bilgiler almışlar ve şu an kimin anlattığını hatırlamadığım bir kişi bizlere bilgi vermişti.

YAŞAMDA YARIM SANİYENİN ÖNEMİ

Şimdi sizlere kazanın nasıl olduğunu anlatacağım.

“Fahrettin Mutaf abi ile Silah Sistem Operatörü (SSO) olan Vural Kurdoğlu ve kolundaki 2 numarası hava yer atış yarışması öncesi eğitim uçuşu için kalkmışlar, profil uçarken 2 numaralı uçak 1 numaranın 1NM gerisinde (yaklaşık 1.850m) profil sonu taarruz edecekleri hedefe pitch up (yukarı çekiş) yapmışlar, dalış esnasında bilinmeyen bir arızadan dolayı paraşütle uçağı terk etmeye karar vermişler. F-4E uçağının fırlatma sistemi, atlama kolunu çektiğinizde önce arka kokpit uçucusu, 0,5sn (yarım saniye) sonra da ön kokpit uçucusu uçaktan otomatik olarak ayrılma şeklinde tasarlanmıştır. Sistem bu sıralamayı her zaman gerçekleştirir fakat paraşütün de açılabilmesi (paraşütün kubbesinin tam hava ile dolması) için uçağın o anki süratine de bağlı olarak belli bir yüksekliğe ihtiyaç vardır.

Atlamaya karar verip atlama kollarını çektiklerinde önce uçaktan ayrılan Vural Kurdoğlu’nun paraşütünün tam dolması için yeterli irtifa(yükseklik) olmasına rağmen maalesef ki Mutaf abinin 0,5sn uçaktan geç ayrılması ve paraşütünün tam dolmadan yere temas etmesi sonucunda şehit olmuştur.”

Daha sonra arama kurtarma helikopteri kısa zamanda olay yerine intikal etmiş, atlama sonucu yaralanan Vural Kurdoğlu hocamızı ve Mutaf abimizin cansız bedenini Eskişehir Hava Hastanesine götürmüşlerdi.

Rahmetli Mutaf abimin cenazesini ertesi gün askeri bir uçakla İzmit’e götürdük (hangi havalimanına indik hatırlamıyorum) ve tepede İzmit Namazgah Mezarlığı’na defnetmiştik.

Havacılıkta bu tür kazalar maalesef ki oluyordu ve kısa süre sonra acılarımızı içimize gömerek görevlerimize kaldığımız yerden devam ediyorduk. Zaten başka türlü de olamazdı çünkü askerlik Vatan savunması için süreklilik gerektiren bir meslekti.

İşte Mutaf abimizi defnettikten kısa süre sonra Filolar arası atış yarışmasının seçmeleri, sonrasında ise atış yarışmaları başlamıştı. Ben 112’nci Filo seçmelerinde Filolar arası yarışmaya devam edecekler arasına kalamamıştım ve tayin yerim olan Malatya için ilişik keserek ilk filom olan çok sevdiğim 112’nci Filoya veda etmiştim. Ama önceki bölümde babasının gözü önünde paraşütle atlamak zorunda kalan devre arkadaşım İsmail, seçmelerde başarılı olmuş ve Filolar arası atış yarışmalarına katılmaya hak kazanmıştı. İsmail çok sonraları Malatya’daki 172’nci Filoya katılış yapmıştı.

Not: Değerli Okuyucularım sevgili Gençler, fark ettiğiniz gibi birçok teknik ve havacılık terimleri bazen de kelimeler kullanıyorum. Bu terimler ve kelimelerin anlamlarını yazılarım bittiğinde sizlere anlaşılır olarak açıklayacağım. Bu terimleri yazmasam konunun bütünlüğü anlaşılmaz oluyor, zira okuyucularımın yarısı benim meslektaşlarım ve bazı yazılarımı onlarla yaşamış ve onların anlayacağı yazılar olarak yayımlıyorum. Bu uygunsuz ve zorunlu olarak yazdığım terimler ve kelimeler için özür diliyorum.

Hoşça kal Güzel ve Uğurlu Eskişehir, Merhaba yeşil Malatya.

Sevgiyle kalınız.

QOSHE - KAPTANIN KÖŞESİ/ BÖLÜM-22 - Kamil Güngör
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

KAPTANIN KÖŞESİ/ BÖLÜM-22

8 2
25.11.2023

KIŞIN ÇAMURLU YAZIN TOZLU ESKİŞEHİR YILLARIMIZ

Şimdi sizlere 1981 senesinin Eskişehir’inden bahsetmek istiyorum. Genellikle biz pilotlar semt olarak Vişnelik Mahallesi’ni tercih ediyorduk. Vişnelik Mahallesi şehrin diğer semtlerine göre yeni yerleşime açılmış ve şehrin büyümesi bu yönde oluyordu. Vişnelik Mahallesi’ne giden bir cadde Hava Hastanesi ile eski Stadyum arasındaki caddeydi. Bu caddenin asfalt kaplaması İller Bankası’nın önünde son bulurdu. Biz de bu yolun asfalt kaplamasının bittiği yerin 200m ilerisinde bir apartman dairesinde oturuyorduk. Sabah mesaiye giderken evden çıktığımızda İller Bankası’nın önünden bizi mesaiye götürecek servise binerdik. Yağmur, kar yağdığında asfalt ya da beton kaplanmayan yollar çok çamurlu olur ve üniforma ile giydiğimiz ayakkabılarımızın nasıl çamur olduklarını sizlere anlatamam. Filoya ulaştığımda ilk yaptığım şey ayakkabılarımı tuvalette temizlemek olurdu. Yazın ise, kışın yağan yağmurun ve eriyen kar sularının taşıdığı çamur, toprak ve molozlar su gideri mazgallarını tıkarlar, bahar ve yaz aylarında biriken o molozlar, topraklar rüzgârın etkisiyle toz olarak şehrin her tarafına yayılırdı. Özetle söylemek gerekirse o yıllarda şehrin alt yapısı iyi değildi ve yaşamak için çileli bir şehirdi Eskişehir.

Eskişehir’de görev yapanlar ya da yaşayanlar o günlerin Eskişehir’i ile bugünün Eskişehir’ini çok iyi bilirler ve mukayese kabul etmeyecek kadar aradaki farkları görmüşlerdir.

Eskişehir bize çok uğurlu gelmişti. İki çocuğumuz da Eskişehir’de dünyaya gelmişlerdi. Kızım Tuğçe 1982, oğlum Volkan ise 1985 senelerinde doğmuşlardır.

Eskişehir’de 4 yıllık görev süremizin sonuna gelmiş ve 1985 mayıs ayında tayinlerimiz belli olmuştu. 1985 yılı temmuz sonunda katılış yapacağım Malatya, 7.nci Ana Jet Üs Komutanlığı 173.ncü Filo yeni görev yerim olmuştu.

Eskişehir’den ilişik kesmemize yaklaşık 15 gün kala Eskişehir filolar arası Hava Yer Atış yarışmaları düzenlenmişti. Asıl yarışmanın bitiş tarihi, bizim ilişik kesip ayrıldığımız tarihten daha sonra bir tarihte olacaktı. Yani kısaca zamanlama olarak iyi bir planlama yapıldığını söyleyemeyeceğim. Bu yarışmalardan önce filolar kendi uçaklarıyla alçak irtifa profil ve bitiminde 4 lü ya da 2 li kol hava yar atış eğitimleri yaparlardı.

F-4E UÇAĞININ KOKPİTİNDE HIÇKIRARAK AĞLADIM

Şimdi sizlerle askeri bir uçağın kokpitinde hıçkırarak ağladığım bir anımı paylaşacağım. Tarih 08.06.1985, 2 li kol lideri olarak 2 uçak öğlen sortilerinden birinde atış yarışması öncesinde profil, hava yer........

© Yeşilgiresun


Get it on Google Play