Provokasyonun gölgesinde: DEM Parti’nin sorumluluğu ve stratejisi
Meclis komisyonları, siyasetçinin retoriğini sınayan, kamu vicdanını şekillendiren alanlardır. Bu yüzden kimin hangi kürsüye çağrıldığı, hangi davanın hangi zeminde tartışıldığı tesadüf değildir; aynı zamanda bir tercih, bazen de kasıtlı bir yönlendirmedir. Son komisyonda söz alan kişinin kimliği bu açıdan düşündürücüdür: İttihad derneğinin kurucularından, geçmişte Hizbullah davasıyla ilişkilendirilmiş isimlerden birinin, “Kardeşlik ve Demokrasi” başlıklı bir platformda ağırlanması, esasen bu zeminin ruhuna aykırıdır.
Bu tür bir geçmişi olan aktörlerin meselesi, mahkemeler ve hesaplaşma mekanizmalarının gündemidir. Kontrgerilla iddiaları, faili meçhuller, domuz bağları, ölüm kuyuları ve benzeri karanlık dosyalar; uzman araştırması, hukuki süreç ve hakikat arayışının bulunduğu ortamda ele alınmalıdır. Kardeşlik ve demokrasi başlıkları, toplumun geleceğini inşa etme amacı taşımalı; geçmişin kirli kayıtları ise doğru kurumsal kanallarda açığa çıkarılmalıdır. Bu nedenle sorulması gereken soru nettir: Eğer hesap sorulacaksa, bunun yeri bu komisyonun kuracağı alt birimler değil midir?
Bu çerçevede, o kişiyi komisyonda ağırlayan zihniyetin sonucu provokasyon olma ihtimali yüksek görünür. Hem prosedürün hem de kamu vicdanının beklediği, tartışmanın muhatabını doğru zeminine çekme cesaretidir.........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel