Geçtiğimiz günlerde kimi sanatçı arkadaşlarımla konuşurken söz gayet doğal ve bariz nedenlerle Filistin’e geldi. Filistin’in içinde bulunduğu durum vicdan sahibi herkesi derinden etkilemeye devam ediyor. Ekim 2023’ten sonra hayat artık başka türlü akmak zorunda. Dünyada sanat dünya-sındaki vicdanlı insanların Filistin’e dair paylaşımlarının benzerlerini güzel ve müstesna ülkemizde maalesef göremiyoruz. Arkadaşlarla gerçekleştirdiğimiz bu sohbette sanat dünyasının umursamaz tavrının temelinde katledilenlerin, öldürülenlerin Müslüman olmasıyla ilintili olduğu ortak kanaatti. Onların gözünde Müslümanların öldürülmesi çok da önemli bir husus değil, onlar için zaten Ortadoğu bir bataklık ve bu bataklıktan uzak durmak gerekiyor. Bir de bu işin maddi ve itibar kısmı var. Eğer siz bugün İsrail’e karşı bir tutum takınırsanız, bu, sizin kariyerinize mal olabilir. Bu tabii ki herkesin göze alabileceği bir husus değil. Sanatçılar görünür veya görünmez biçimde birçok sponsorluk anlaşması yapıyor. Anlaşma yapılan bu firmaların çoğu global firmalar. Zaten biraz detaylı bakınca bu firmaların boykot listelerinde olduğunu görmek de hiç şaşırtıcı değil.

Peki, bu kısır döngüden nasıl kurtulmak gerekiyor? Öncelikle “yerli ve milli” iş insanlarının sanatın önemini kavraması gerekiyor. Bunu anlamak için belki “sanat ve sanatçı”nın ilk ön plana çıktığı döneme Rönesans’a ve onun tam da merkezinde yer alan Medicilere gitmek gerekiyor. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Batı dünyasından sanatın nasıl bu kadar kuvvetli ve etkili bir “silah” olduğunu anlamak için çıkış noktasına bakmak gerekiyor. İş insanlarının sanata yapacağı yatırımın çok uzun vadeli olduğunu bilmeleri ve anlamaları şart. Kendi duruşlarını sergileyecek olan sanatçılara barınabilecekleri bir ekosistem oluşturmak için var olan bütün imkanları kullanmak gerekiyor. Birçok kamu kurum ve kuruluşunun sanat koleksiyonu mevcut. Bu koleksiyonlara yeni eklenecek eserlerin seçimi bile son derece önemli ve kritik bir pozisyon. Gözlemleyebildiğim kadarıyla buralardaki satın almalarda bir strateji maalesef yok. Halbuki dünyada kamu kurumları ve finans sektörünün alımları çok önemli bir yer işgal ediyor. Bizde de bunun benzerlerini özel sektörde görmek mümkün. Sanatın öneminin farkında olan büyük şirketler örneğin Eczacıbaşı veya Koç Holding sanat dünyasının merkezinde yer alıyorlar. Bu son derece anlaşılır bir durum. Çünkü sanat hem uzun vadeli bir yatırım aracı hem de parayla veya yapılan işlerle edinmenin imkansız olduğu bir prestij kaynağı. İş insanlarımızın bunu çok iyi anlaması gerektiğini düşünüyorum. Bu alanda uzun vadeli bir strateji geliştirilmeli ve mevcut örnekler göz önüne alınarak yatırımlar ve girişimler yapılmalı.

QOSHE - Sanata yatırım şart - Samed Karagöz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sanata yatırım şart

14 0
05.06.2024

Geçtiğimiz günlerde kimi sanatçı arkadaşlarımla konuşurken söz gayet doğal ve bariz nedenlerle Filistin’e geldi. Filistin’in içinde bulunduğu durum vicdan sahibi herkesi derinden etkilemeye devam ediyor. Ekim 2023’ten sonra hayat artık başka türlü akmak zorunda. Dünyada sanat dünya-sındaki vicdanlı insanların Filistin’e dair paylaşımlarının benzerlerini güzel ve müstesna ülkemizde maalesef göremiyoruz. Arkadaşlarla gerçekleştirdiğimiz bu sohbette sanat dünyasının umursamaz tavrının temelinde katledilenlerin, öldürülenlerin Müslüman olmasıyla ilintili olduğu ortak kanaatti. Onların gözünde Müslümanların öldürülmesi çok da önemli bir husus değil, onlar için zaten Ortadoğu bir bataklık ve bu bataklıktan uzak durmak gerekiyor. Bir de bu işin maddi ve itibar kısmı var. Eğer siz bugün İsrail’e karşı bir tutum takınırsanız, bu, sizin kariyerinize mal olabilir. Bu tabii ki herkesin göze alabileceği bir........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play