Gazze’de bebekler öldürülüyor, çocuklar öldürülüyor, yaşlılar öldürülüyor, doktorlar öldürülüyor, gazeteciler öldürülüyor, akademisyenler öldürülüyor, Müslümanlar öldürülüyor, Hristiyanlar öldürülüyor. Evler bombalanıyor, okullar bombalanıyor, hastaneler bombalanıyor, tarihi eserler bombalanıyor. Bunların hepsi bilinçli ve sistematik bir şekilde neredeyse 3 aydır devam ediyor. Bütün bu yaşananlar maalesef yeterince gündemde kalamıyor.

Dezenformasyon ve kitleleri yönlendirme konusunda mahir olan İsrail bu konuların yeterince gündemde kalmaması için elinden geleni yapıyor. İsrail bu konuda ne kadar çaba sarf ederse etsin bütün dünyadaki vicdanlı insanlar yaşananlara duyarsız kalmıyor. Ülkemizde değil ama özellikle Batı’da birçok “bağımsız” ve “özgür” sanatçı konuya ilişkin sürekli olarak açıklamalar yapıyor. Ülkemizin içinde bulunduğu durum ise içler acısı. Sanat dünyası kendi cam fanusunda, küçük dünyasında yaşamaya devam ediyor. Gazze’de yaşananlara ilişkin bir şey demediği gibi PKK tarafından şehit edilen askerlerimizle alakalı da iki kelam edemiyorlar. Bunların ne olduğunu her fırsatta görüyoruz. Sözde Atatürkçüler ama Atatürk’le alakalı bir diziyi Ermeni lobisinin baskısı sonucu daha yayımlanmadan sansürleyen kuruma bile bir şey diyemediler. Bütün bu omurgasızlık içinde hâlâ kendi olup inandığı değerleri kariyerinin önüne koyabilen sanatçıların, az da olsa, olduğunu görmek benim için ümit verici.

Yılın son günleri yılı değerlendirmek için önemli bir fırsat oluyor. Bir yılın muhasebesini yapabilme imkânı sağlıyor insana. Hayatımız normal seyrinde devam ediyor olsa uzun uzun bu yıl gezdiğim, gördüğüm, beğendiğim sergilerden bahsetmek isterdim ama Gazze’de yaşananlar buna el vermiyor. O yüzden kısaca bahsedeceğim:

Üç İç Denizin Ülkesi, sanatçı Handan Börüteçene’nin şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı sergisi. Salt Beyoğlu’nda düzenlenen serginin küratörü Amira Akbıyıkoğlu.

Fotoğraf sanatçısı İsabel Munoz’un Yeni Bir Hikâye başlıklı sergisi Pera Müzesi’nde düzenlendi ve sanatçının Göbeklitepe ve etrafındaki yerleşim yerlerini bambaşka bir açıyla görmemize olanak sağladı.

2022’nin son günlerinde açılan Paulo Rego’nun Hikâyelerin Hikâyesi başlıklı serginin küratörlüğünü Alistair Hicks üstlendi. Sanatçının olağanüstü anlatım biçimi serginin başlığına da yansıdı.

Efsanevi İstanbul Ansiklopedisi’nin hikâyesi Başka Kayda Rastlanmadı başlığıyla Salt Galata’da Kadir Has Üniversitesi işbirliğiyle bizlerle buluştu. Ansiklopedinin merkezinde yer alan Reşad Ekrem Koçu ele alındı.

İşgal dönemi İstanbul’unu fazla bilmeyiz. Adeta unutulmuş günlerdir. İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Meşgul Şehir-İşgal İstanbul’unda Siyaset ve Gündelik Hayat başlıklı sergiyle İstanbul’un o unutulmuş ve pek de konuşulmayan günlerini ele aldı.

Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar Meşher’de düzenlenen İstanbul haritaları ve İstanbul tasvirlerinden oluşan muazzam bir sergiydi. Yılın benim için en dikkat çekici sergisiydi. Defalarca ziyaret ettim çünkü o kadar çok malzeme var ki her birine ayrı ayrı uzun uzun bakmak istedim.

Eserlerini yakından takip etmeye çalıştığım Cevdet Erek’in Türkiye’deki ilk kişisel sergisi “çepeçevre” Galeri Nev İstanbul’da sanatseverlerle buluştu. Dikkate değer, önemli bir sergiydi.

Maalesef 2023 yılında Filistinli sanatçılara dair bir sergi göremedim. İnşallah 2024 yılında Filistin’de yaşananları gündemde tutmak ve Filistin’i anlatmak isteyenler de bir sergi düzenleme imkânına kavuşur.

QOSHE - İnandığı değeri koruyanlar - Samed Karagöz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İnandığı değeri koruyanlar

7 1
27.12.2023

Gazze’de bebekler öldürülüyor, çocuklar öldürülüyor, yaşlılar öldürülüyor, doktorlar öldürülüyor, gazeteciler öldürülüyor, akademisyenler öldürülüyor, Müslümanlar öldürülüyor, Hristiyanlar öldürülüyor. Evler bombalanıyor, okullar bombalanıyor, hastaneler bombalanıyor, tarihi eserler bombalanıyor. Bunların hepsi bilinçli ve sistematik bir şekilde neredeyse 3 aydır devam ediyor. Bütün bu yaşananlar maalesef yeterince gündemde kalamıyor.

Dezenformasyon ve kitleleri yönlendirme konusunda mahir olan İsrail bu konuların yeterince gündemde kalmaması için elinden geleni yapıyor. İsrail bu konuda ne kadar çaba sarf ederse etsin bütün dünyadaki vicdanlı insanlar yaşananlara duyarsız kalmıyor. Ülkemizde değil ama özellikle Batı’da birçok “bağımsız” ve “özgür” sanatçı konuya ilişkin sürekli olarak açıklamalar yapıyor. Ülkemizin içinde bulunduğu durum ise içler acısı. Sanat dünyası kendi cam fanusunda, küçük dünyasında yaşamaya devam ediyor. Gazze’de yaşananlara ilişkin bir şey demediği gibi PKK tarafından şehit edilen askerlerimizle alakalı da iki kelam edemiyorlar. Bunların ne olduğunu her fırsatta görüyoruz. Sözde Atatürkçüler ama Atatürk’le alakalı bir........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play