Şampiyonlar Ligi kura çekiminde “Galatasaray, Manchester United’dan 4 puan alacak ama gruptan çıkamayacak” deselerdi kimse bu senaryoya olanak vermezdi. Futbol bazen bizleri bu gibi çok garip yerlere götürebiliyor. Sarı-kırmızılılar, son maça bakmaksızın grupta galip gelemediği 4 maçta yakaladığı pozisyonları üç direk arasına bırakabilmiş olsaydı belki bugün Türk futbol kamuoyu çok farklı şeyler konuşuyor olurdu.

Kopenhag’ın kadrosuna bakıldığı zaman Galatasaray’ın hem maddi hem de kalite olarak çok arkasında kaldığını görebilirsiniz ama fiziksel durum bazen bu gibi etkenlerin önüne geçebiliyor. Danimarka ekibi, grubun tüm maçlaında kusursuz savunma ve dirençli bir futbol ortaya koydular. Okan Buruk hocayı eleştiren Galatasaray taraftarını desteklememekle beraber anlayışla karşılıyorum.

Bu gibi mağlubiyetlerde herkes bir günah keçisi arar. Hamleler gecikebilir ki Okan hoca, “2 oyuncumuz kenarda hamle için beklerken golü kalemizde gördük” dedi. Kadro tercihi, antrenman eksiği ve maç eksiği olan oyuncuların olması sebebiyle dışarıdan bakıldığında yanlış gözükebilir ve bireyselde rakibin Galatasaraylı oyuncular üzerinde kurduğu doğru ve zamanında baskı bu oyuncuları size formsuz gibi gösterebilir. İşte bu yüzden futbol sadece sahada kazanılmıyor, saha dışında da rakibe özel olarak hazırlanıp dersinize iyi çalışmak galibiyeti ve başarıyı getirebiliyor.

Şimdi Galatasaray için UEFA Avrupa Ligi serüveni başlıyor. Bu arena için yeterli kadro kalitesine sahip takıma yapılacak takviyeler ile daha da yeterli hale gelirse ve bunun yanında etkili oyuncular fizik kapasitelerini yükseltirse Galatasaray, Kupa 2’yi tekrar ülkemize getirecektir.

Son günlerde en önemli gündem maddesi FIFA kokartlı hakemimize yapılan saldırıydı. Gerçekten içler acısı bir durum. Sosyal medya trollerinin insanlar arasında ayrışma yaptığını, kin ortamını beslediğini ve bu durumun ileriye dönük çok vahim sonuçlar doğurabileceğini defalarca yazdım. Özellikle bu trollerin insanlıktan ve realiteden uzak yazıları ve kimlere hizmet ettiklerinin sorgulanması ve araştırılması gerekir. Başta Türk futboluna, Türk hakemlerine ve Halil Umut Meler’e geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.