Çin savaş söylemlerini sertleştirirken ABD'ye neden sürekli borç veriyor?
Bu sorunun kulağa garip gelmesi son derece doğal. Çünkü günlük hayatta insanlar şöyle düşünür: Birine kızarsan borç vermezsin. Birine güvenmezsen ona para emanet etmezsin. Hele ki savaş söylemlerinin konuşulduğu birine hiç etmezsin.
Ama devletlerin işleyiş mantığı bizim gündelik hayat mantığımızdan tamamen farklıdır. Uluslararası ekonomi ve siyaset, duygularla değil çıkarlarla, matematikle ve güvenlik hesaplarıyla yönetilir. O yüzden bugün Çin ile ABD arasında bir yandan sert açıklamalar duyarken, diğer yandan iki ülkenin ekonomik bağlarının kopmadığını görmek şaşırtıcı olsa da aslında tam anlamıyla küresel düzenin doğal bir sonucudur.
Ekonominin soğuk gerçeği: Güvenli liman arayışı
Son 20–25 yılda Çin olağanüstü bir ihracat patlaması yaşadı. Fabrikalar doldu taştı, dünyaya her türlü ürün gönderildi ve ülkeye trilyonlarca dolar girdi. Bu kadar büyük miktarda dövizi güvenli bir yerde tutmak gerekiyordu.
İşte tam bu noktada ABD hazine tahvilleri devreye giriyor. Çünkü küresel finans sisteminde ABD tahvilleri, dünyanın en güvenilir yatırım araçlarından biri olarak kabul ediliyor.
Basit bir örnekle anlatalım:
Elinizde büyük bir para var ve bunu uzun vadede güvenle saklamak istiyorsunuz. Ne riskli bir ülkeye ne dalgalı bir piyasaya ne de belirsiz bir yatırıma yatırırsınız. Dünyanın en istikrarlı sayılan ekonomisine yönelirsiniz. İşte Çin'in yaptığı da tam........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein