Evet burada geçen hadiselerin bir misalini de bu dünyada, her gün bir yerlerde yaşandığını görüyoruz. Bir yerlerde mahşer kurulurken, bir yerlerde sahte cennetler yükseliyor kulelerde. İnsanlık hiç bu kadar aşağı hâle düşmemiş bu kadar fıtratın dışına çıkmamıştı. Zulüm ve keyif hayat tarzı haline geldi.

Gazze’de bir kıyamet provası yaşanırken, Doğu Türkistan’da cehennem azabına benzer kahredici şeyler cereyan ediyor. Günler, haftalar ve aylarca devam eden bu kahır ve acılar ne zamana kadar sürer bilmiyoruz ve bu makûs talih ne zaman değişir? O zaman insan soruyor, hakikaten sabah yakın mı acaba? İnsan aklına bunca zulüm ve tuğyanın olması, hiç aralıksız devam ederek dünyayı sarması Kur’an’da geçen bu mânâyı düşündürüyor.

Bunca sapkınlık tüm dünyada müthiş şekilde ilerlemekte olan küfür, inkâr, azgınlık ve zulüm bu çapta bir helakı çağrıştırıyor. Cenabı Hakk’ın âdetullah olarak koyduğu sünneti gereği bu helak yakın olduğu anlaşılıyor. Şu durumda buna ne engel olabilir? Rabbimiz katında karar kıldığı hiç bir meşîetini değiştirmedigi halde, kitapta bir kavim var helak edilmekten kurtulan, tövbeleri bağışlanan. Demek ki zamanında yapılan bir tevbe ve nedamet böylesine dehşetli felaketi durduruyor. Rabbimiz kitabında tekraren buyurduğu gibi yoldan çıkmış olan toplumları senede bir kaç kere çeşitli bela ve musibetlerle uyarıyor. Öyle olmasına rağmen tevbe etmeyen hakka dönmeyen toplumları helak ediyor.

Ancak bu zaman bir başka olduğu gibi bu helak başka olacak. Çünkü zulüm yeryüzünü kapladı sapkınlığın girmediği yer kalmadı ve daha ötesi ateizm ve deizm her eve girdi.

Tüm bunların altından bir bakıyorsun siyonizm bir bakıyoruz paganizm veya başka bir seytani akım çıkıyor.

Evet şeytan Allah’tan mühlet aldığından beri her asırda çeşitli ideoloji ve inançlara bürünerek farklı isim ve fraksiyonlarda insanları yoldan çıkarıyor.

İman erleri her asırda farklı yüzlerle sahneye çıkan inkâr ve zulümlere karşı ayrı ayrı yollar, farklı metotlar geliştirerek mücadele edecekler. Rahmanî cephenin yolcuları bîteviye hak ve hakikat için gerekli gayreti göstereceklerdir.

Bize düşen ger türlü helak oluşa götüren yolda buna paratoner olmak ve helaka perde olabilecek güzel ameller ve hizmetler ortaya koyabilmektir.

Hiç bir zaman zulme sessiz kalmayıp, alışmayıp çaresizlik içinde kalmayıp mutlaka bir şeyler yapmaya çalışmalı ve boynumuzda bu veballe gitmemeliyiz.

Rabbim helak ile gelecek sabahtan muhafaza buyursun.

QOSHE - Sabah yakın değil mi? - Rukiye Anar
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sabah yakın değil mi?

9 8
19.04.2024

Evet burada geçen hadiselerin bir misalini de bu dünyada, her gün bir yerlerde yaşandığını görüyoruz. Bir yerlerde mahşer kurulurken, bir yerlerde sahte cennetler yükseliyor kulelerde. İnsanlık hiç bu kadar aşağı hâle düşmemiş bu kadar fıtratın dışına çıkmamıştı. Zulüm ve keyif hayat tarzı haline geldi.

Gazze’de bir kıyamet provası yaşanırken, Doğu Türkistan’da cehennem azabına benzer kahredici şeyler cereyan ediyor. Günler, haftalar ve aylarca devam eden bu kahır ve acılar ne zamana kadar sürer bilmiyoruz ve bu makûs talih ne zaman değişir? O zaman insan soruyor, hakikaten sabah yakın mı acaba? İnsan aklına bunca zulüm ve tuğyanın olması, hiç aralıksız devam ederek dünyayı sarması Kur’an’da geçen bu mânâyı düşündürüyor.

Bunca sapkınlık tüm dünyada müthiş şekilde ilerlemekte olan küfür, inkâr,........

© Yeni Asya


Get it on Google Play