menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Deniz üstü köpürür!

42 1
16.10.2025

“Eğer ayaklarına taş değerse, oraya üç milyon Mehmetçik gelir! Kıyamet kopar ama adalet yerini bulur.”

***

Kısa bir süre önce, Siyonist Rejim’in alıkoyduğu üç Türk milletvekili ile filoya eşlik eden vatandaşlarımız için İsrail’e işte bu sözlerle meydan okudu, Kemal Kılıçdaroğlu…

CHP’nin eski genel başkanı vaktiyle “Suriye’de ne işimiz var?” diyordu, ya!

-Nereden nereye?

-Kemal Bey’in geldiği nokta, takdire şayandır.

Rahmetli Deniz Bey, hayatta olsaydı…

Hiç kuşkusuz…

-Soykırımcı İsrail’e karşı benzer hatta daha ileri sözler sarf ederdi.

***

Deniz Baykal, 15 Şubat 2016’da “Halep, İslam kentidir. Rusya’nın ve Esad’ın himayesine teslim edilemez!” demişti.

Bu sözleriyle Türkiye’nin neden Suriye’de olması gerektiğini anlatıyordu.

***

Deniz Bey, 10 Ocak 2020’de ise Türkiye’nin Libya’daki konumu hakkında aynen şöyle demişti:

“Libya ile yaptığımız askeri anlaşma, çok önemli. Emeği geçen herkesi kutluyorum. Daha önceden, askerimizle siyasetçilerimizle Libya’nın yanında olmalıydık.”

***

O vakit, Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP “Libya’da ne işimiz var?” diye sızlanıyordu.

Nitekim: CHP, Libya’ya asker gönderilmesine ilişkin tezkereye olumsuz oy vermişti. (23 Aralık 2020)

1 Mart 2003 tezkeresinin TBMM’de reddedilmesindeki lokomotif siyasetçi Deniz Baykal’dı.

***

O tezkerenin reddedilişinin muazzam sonuçları, sanıldığından yahut bilindiğinden çok daha fazladır.

1 Mart 2003’te ABD’nin TBMM’de “refüze edilmesi” Sam Amca’ya ve onun Türkiye’deki işbirlikçisi Komprador Burjuvazi’ye adeta kafayı yedirtmişti!

Hem İstanbul’daki kompradorlar hem de onların derin patronları........

© Yeni Ankara