Almanya’ya Gelen Türklerin Zorlu Yolculuğu
Üç gündür SODİMER faaliyetleri bağlamında Almanya’dayım. Burada hem dijital alanda vereceğimiz eğitimler hem de saha çalışmaları kapsamında birçok Türk vatandaşıyla görüşme fırsatımız oldu. Özellikle planladığımız dijital eğitim programları hakkında konuşmak için bir araya geldiğimiz kişiler arasında, Almanya’da uzun süredir yaşayanlar kadar, yeni gelmiş ve hayata tutunmaya çalışan insanlar da vardı. Onlarla yaptığımız uzun sohbetler, dinlediğimiz kişisel hikâyeler ve tanık olduğumuz deneyimler bana çok çarpıcı ve bir o kadar üzücü bir tablo sundu. Bugün o manzarayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Almanya’ya yeni gelen Türklerin karşılaştığı sorunlar sadece bireysel zorluklardan ibaret değil; yapısal, kültürel ve ekonomik düzeyde katman katman birikmiş bir yükü ifade ediyor. İlk ve en belirgin engel elbette dil meselesi. Almanca bilmeden kamusal hizmetlere erişmek, iş bulmak ya da günlük hayatın basit akışını sürdürmek neredeyse imkânsıza yakın. Bu durum hem motivasyonu düşürüyor hem de bireyleri sosyal hayattan uzaklaştırıyor.
Dil engelinin üzerine bir de yoğun bürokrasi ekleniyor. Görüştüğümüz pek çok kişi, adres kaydından oturum işlemlerine, randevu alma sistemlerinden sağlık sigortası başvurularına kadar her aşamada bilgi eksikliğinin ve yönlendirme yetersizliğinin kendilerini nasıl çıkmaza soktuğunu anlattı. “Nereden başlayacağımı bilmiyordum” cümlesi neredeyse herkesin ortak ifadesiydi.
Ancak beni en çok üzen........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin