ÖĞRETMEN OLMAK - 4
Artık vatandaşlarla da çok iyi anlaşıyorduk. Beni evlerine davet ediyorlar, bende bu davetlerine seve seve katılıyordum. Gençlerle de fırsat buldukça futbol oynuyorduk. Her şey zaman geçtikçe daha da güzelleşiyordu. Derken bir akşam kapı çalındı. Gelen kişi kendisini tanıttı. Gurbette çalışan bir veliymiş. Lojmanın bacasından duman tüttüğünü görünce merak etmiş gelmiş. Yıllardan beri bu lojmanın bacası tütmediğini, bu bacayı tüttüren ve bu ıssız lojmanda kalan kişiyi merak edip tanışmak istemiş. Tanıştık ve merakını giderdik. Hem o hem de ben memnun olmuştum. Artık hakikaten öğretmen olduğuma bende inanmaya başlamıştım. Nasıl olduğunu anlayamadan birinci yarıyılı bitirdik. Karneleri verip tatile gittim.
İkinci dönemin ilk haftasında asil bir öğretmen atandı. Bir gün muhtarla birlikte okula geldiler. Asıl öğretmenin atanması benim ayrılmam demekti. Hiçte öyle olmamış. Muhtar ilçedeyken okula yeni bir öğretmen atandığını duymuş. Hemen ilçe milli eğitim müdürü ve kaymakam beyle görüşmüş. Eğer bizim öğretmenimizi alacaksanız istemiyoruz. Arkadaşı başka bir yerde görevlendirin demiş. Muhtarın bu arzusuna kayıtsız kalmayarak beni ikinci kez vekil olarak görevlendirerek iki öğretmen olarak çalışmamız sağlanmış. Gelen arkadaşı bu duruma şaşırmış, içinden de alınmış doğrusu. Nasıl bir........
© Terme Bilgi Gazetesi
visit website