Diğer

Konuk Yazar

16 Ocak 2024

Büyük olana büyük ihalelerden büyük rantlar, küçük olana küçük ihalelerden küçük rantlar… Al gülüm, ver gülüm…

Ve daha fazlasını arayanların ağzını kapatmak için simgesel işaretler: Bir cami, bir heykel, bir cadde ismi.. Bakın damgamızı nasıl basıyoruz! "Rant… rant… rant…"

Sosyal demokrat dünya görüşü yerel yönetimlere çok önem vermiştir. CHP'nin kendisini "ortanın solunda" ilan etmesi, onu da yerel yönetimler konusunda düşünmeye yöneltmiştir.

Bunun sonucunda, 1970 ve 80'lerde CHP'nin sosyal belediyecilik konusunda önemli çalışmaları olmuştu. Bülent Ecevit yerel yönetimlere büyük önem veriyor, bu alandaki çalışmaları destekliyordu. Onun döneminden Vedat Dalokay, Ali Dinçer, Korel Göymen, İlhan Tekeli adlarını hatırlayınız…

CHP, altı oktaki halkçılık ilkesinin sosyal demokrasi ile bütünleşmesi sürecinde yerel yönetimlere öncü roller yüklüyordu.

Çok konuşuldu, kitaplar yazıldı, seçimler kazanıldı, başarılı işler yapıldı…

AKP'in belediyecilik pratiği bu yaklaşımın İslamileşmiş bir versiyonu olarak değerlendirebilir. Yani, seçim sloganına bakmayın, aslında AKP sosyal demokratların belediyeciliğe daha yatkın olduğunun farkındaydı.

Ama sonra CHP, sağcı ve İslamcıların bu gibi şeyleri "laiklerden " daha iyi yaptığı yanılsamasına kapıldı. Ve kendi ideolojisinden uzaklaştı.

Oysa sosyal demokrat Yılmaz Büyükerşen'in Eskişehir'de yaptıkları bu sapmanın ne kadar yanlış olduğunu bir kez daha göstermeye yeterdi. Büyükerşen, Cumhuriyet döneminin tartışmasız en başarılı belediye başkanıdır. Türkiye'de çağdaş belediyeciliğin doğru bir yaklaşımla neler başarabileceğini göstermiştir!

Peki, belediyecilik felsefesini unutan günümüz CHP yönetimi ne yaptı? Bütün adayları toplayıp ona konferans mı verdirdi? Seminer mi yaptırdı?

Tam tersine, Büyükerşen'i kaba bir şekilde harcadı. Yeniden aday olmaması için oyunlar çevirdi, onu ve sevenlerini kırdı. Neyse ki "hoca"nın yöneticilik dehası, bir manevrayla onları çok ağır bir vebalden kısmen kurtardı.

Ancak, felsefesizlik hâlâ devam ediyor. Acaba partide kaç kişi sanayi sonrası dünyada yerel yönetimlerin rolü nedir diye düşünüyor? Kaçı, yabancı sosyal demokrat düşünür ve politikacılar bu konularda neler yazıyor diye soruyor? Acaba Aristoteles'in "iyi yaşam" felsefesi ile sosyal demokrat belediyecilik arasında nasıl bir bağlantı kurulduğunu duyup anlayan oldu mu? Acaba "yapay zekâ"nın mahalle hayatını nasıl daha iyi hale getireceği üzerine seminer yaptı mı?

CHP'nin Kılıçdaroğlu dönemindeki asıl zaafı, ideolojik ve entelektüel açıdan hafif sıklet haline gelmesiydi. Bu yüzden yalnızca seçimleri değil, çok haklı olduğu konulardaki ideolojik kavgaları da kaybediyordu.

Daha önceki dönemlerde CHP'nin başına geçen ya da talip olan sosyal demokratlar hep entelektüel ağırlığı olan kişilerdi: Bülent Ecevit, Aydın Güven Gürkan, İsmail Cem

Şimdi kim var? Belli ki böyle şeylere önem veren de kalmadı. Yoksa son kurultayda bir düşünce ufku açmaya çalışan Örsan Öymen'e öyle muamele ederler miydi?

Hatırlatalım.

Sosyal demokrat ülkelerde belediyeler merkezi iktidarın devamı değil kendi yetki alanlarında karar alabilen özerk kamu kurumlarıdır. Bağımsız düşünme cesaretleri ve birikimleri vardır.

Onlar, sosyal dayanışmanın somutlaştığı, yurttaşa yalnız olmadığını hatırlatan destek acentalarıdır. Cumhuriyet'in "kimsesizlerin kimsesi" olduğu noktalardır.

Türkiye gibi ifade özgürlüğü sorunu olan ülkelerde, ideolojik ve kültürel çeşitlilik sağlayan vahalardır, hava delikleridir. Hem ferahlatır, hem de oksijen üretirler.

Boş arsalara gökdelen kurmayı değil, park ve spor sahası, kütüphane ve konser salonu açmayı planlayan romantiklerin sığınağıdır belediyeler… Onların bol kazancın ötesinde "iyi yaşam" vizyonu vardır.

Önümüzdeki yerel seçimlerde en büyük ödülün İstanbul olduğunu biliyoruz. AKP de sonunda adayını belirledi. Saray, 20 yıl önce Troya savaşına gitmiş olan olan Odisseus'un evi gibi, taliplerle doluydu. Hayatında tek ok atmamış olanlar dahil tüm cengaverler gözden geçirildi ve sonunda meydana sürülmüş yiğitler arasından birinde karar kılındı: Murat Kurum! Öyle anlaşıldı ki, sonuç garanti değil, daha parlak aday adayları burada yara alsın istenmiyor, onlar ilerdeki dövüşlere saklanıyor…

O bir mucize adamdır. 86 yaşındadır ve bir dönem daha çalışmak istemektedir. Zindedir, aklı başındadır, deneyim küpü ağzına kadar doludur. Kendisine çelme takmak isteyenlerin hiç bir zaman olamayacağı kadar gençtir!

Ama işte, 2024’e ulaştık. Artık bundan sonraki karşılaşmalara bakacağız!

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - Partilerin yerel yönetim felsefesi var mı? CHP'nin vardı... - Haluk Şahin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Partilerin yerel yönetim felsefesi var mı? CHP'nin vardı...

14 16
16.01.2024

Diğer

Konuk Yazar

16 Ocak 2024

Büyük olana büyük ihalelerden büyük rantlar, küçük olana küçük ihalelerden küçük rantlar… Al gülüm, ver gülüm…

Ve daha fazlasını arayanların ağzını kapatmak için simgesel işaretler: Bir cami, bir heykel, bir cadde ismi.. Bakın damgamızı nasıl basıyoruz! "Rant… rant… rant…"

Sosyal demokrat dünya görüşü yerel yönetimlere çok önem vermiştir. CHP'nin kendisini "ortanın solunda" ilan etmesi, onu da yerel yönetimler konusunda düşünmeye yöneltmiştir.

Bunun sonucunda, 1970 ve 80'lerde CHP'nin sosyal belediyecilik konusunda önemli çalışmaları olmuştu. Bülent Ecevit yerel yönetimlere büyük önem veriyor, bu alandaki çalışmaları destekliyordu. Onun döneminden Vedat Dalokay, Ali Dinçer, Korel Göymen, İlhan Tekeli adlarını hatırlayınız…

CHP, altı oktaki halkçılık ilkesinin sosyal demokrasi ile bütünleşmesi sürecinde yerel yönetimlere öncü roller yüklüyordu.

Çok konuşuldu, kitaplar yazıldı, seçimler kazanıldı, başarılı işler yapıldı…

AKP'in belediyecilik pratiği bu yaklaşımın İslamileşmiş bir versiyonu olarak değerlendirebilir. Yani, seçim sloganına bakmayın, aslında AKP sosyal demokratların belediyeciliğe daha yatkın olduğunun farkındaydı.

Ama sonra CHP, sağcı ve İslamcıların bu gibi şeyleri "laiklerden " daha iyi yaptığı yanılsamasına kapıldı. Ve kendi ideolojisinden uzaklaştı.

Oysa sosyal demokrat Yılmaz Büyükerşen'in Eskişehir'de yaptıkları bu sapmanın ne kadar yanlış olduğunu bir kez daha göstermeye yeterdi. Büyükerşen,........

© T24


Get it on Google Play