Diğer

Konuk Yazar

14 Kasım 2023

Gözlerini elindeki telefonun ekranından kaldırmayan Homo Süper Communicatus'un "okuma" hayatı böyle. Kitabın canına okuma da diyebiliriz!

Hepimiz biraz öyleyiz.

Hiç okumamaktan iyi sayılabilir ama bu nasıl okumaktır?

Aforizmatik olarak anlatayım:

"Benim oğlum ekran okur, döner döner yine okur!"

Teknolojinin olanakları ve yaşam koşulları edebi türlere ayrılan zamanı ve gösterilen ilgiyi de belirliyor. 19. yüzyılın roman yüzyılı olması biraz da bundandır.

21. yüzyılın ilk çeyreği aforizmanındı. Televizyon ve akıllı telefonların ardı arkası kesilmeyen gerilla atakları okuma zamanını parçaladı, darmadağın etti. Uzun roman, kısa hikaye, gazete fıkrası derken, "yazı" tek bir cümleye indirgendi:

Aforizma!

Twitter'ın bu kadar önemli hale gelmesinin baş nedeni buydu. Twitter aforizma mecrasıdır!

Daha doğrusu öyleydi. Derdinizi başlangıçta 128, sonra 258 karakterle özetlemek zorundaydınız. Bu zamanın ruhuna tıpatıp uyuyordu.

Az, öz, cuk, tık!

Sonra Elon Musk denen o şımarık milyarder geldi. Twitter'ı yeniden yaratmak üzere kollarını sıvadı. Adını, simgesini, kurallarını değiştirdi. Twitter ahalisini sınıflara böldü. Artık mavi çentikliler 4000 kelimeye kadar çıkabiliyor.

O zaman Twitter aforizma mecrası olmaktan çıkıyor. Zamana uyan özelliğini yitiriyor. Makale mecrası haline geliyor.

Neydi eski durum?

"Zaman kıt, hayat kısa, öyleyse gelsin aforizma!"

Bir çırpıda gerçeği gösterme iddiasında olan aforizmanın edebi bir tür olup olmadığı tartışılabilir. Bence, iyi ellerden çıkmışsa bu soruya olumlu yanıt verilmelidir.

Batı'da aforizma ustaları arasında Nietzche, Kafka, Wilde, Le Rochefaoucauld, Twain, Shaw gösterilebilir. Bizde de örneğin Aziz Nesin, Cemal Süreya, Doğan Nadi, Adnan Veli aforizmalar yazmışlardır.

Aforizma felsefi olabileceği gibi mizahi de olabilir. Nükte ve taşlama aforizmada iç içe yer alabilir.

Zaman zaman Twitter'de adını bilmediğimiz yazarların parlak aforizmalarına rastlıyor, parmak ısırıyoruz.

Ayrıca bizde aforizmanın duvar yazısı ve minibüs süsü türünden kökleri olduğunu hatırdan çıkaramayız.

Hatırlar mısınız?

"Üzerime gelmeyin, ben zaten dolmuşum."

Beni aforizma üzerinde düşündüren kaynak Erdinç Utku'nun Yüksek Yerilim Hattı adlı "gülmece" kitabı. Cumhuriyet Kitapları'nden yeni çıkmış.

Utku'nun aforizmalarında hedefi vurma yüzdesi çok yüksek. Belki de bunu Belçika'da yaşamasına, yani "kargaşık" Türkiye'ye dışardan bakabilmesine borçlu.

Örneğin ne demiş?

"Memleket nere, hemşerim?" diye sorardık eskiden ilk tanıştıklarımıza. Şimdi sorumuz: Memleket nereye hemşerim?"

Çünkü:

"Batış cephesinde yeni bir şey yok!"

Ya da:

"Temiz toplum diyoruz, bin dereden su getiriyorlar."

Ve dahi:

"Okusaydı adam olacaktı. Şimdi trilyoner!"

Pek güzel ama, dedim ya, aforizma türü tehlikede. Ona da tepkimizi aforizmatik olarak gösterelim:

"Elin oğlu Elon, sen ettin melun!"

Dünyanın hâli hiç iç açıcı değil. Hele son haftalarda asla olmayacağını düşündüğümüz şeyler oluyor. Örneğin, İkinci Dünya Savaşı'nda Yahudilere yapılanlardan sonra soykırımın asla açıkça savunulamayacağına inanmıştık. "Bir daha asla!"

"HANIMLAR, EFENDİLER, CUMHURİYET MÜCADELESİNİN İKİNCİ YÜZYILINI İLAN EDİYORUZ!"

Şom ağızlılar gene alarm çığlıkları atmaya başladılar: "Dikkat! Susuzluk krizi kapıda. Aylardan Ekim, İstanbul dolayındaki barajlarda su seviyesi yüzde 10'un altında. Ve yakında yağmur görünmüyor!"

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - Aforizma zamanı - Haluk Şahin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Aforizma zamanı

16 0
14.11.2023

Diğer

Konuk Yazar

14 Kasım 2023

Gözlerini elindeki telefonun ekranından kaldırmayan Homo Süper Communicatus'un "okuma" hayatı böyle. Kitabın canına okuma da diyebiliriz!

Hepimiz biraz öyleyiz.

Hiç okumamaktan iyi sayılabilir ama bu nasıl okumaktır?

Aforizmatik olarak anlatayım:

"Benim oğlum ekran okur, döner döner yine okur!"

Teknolojinin olanakları ve yaşam koşulları edebi türlere ayrılan zamanı ve gösterilen ilgiyi de belirliyor. 19. yüzyılın roman yüzyılı olması biraz da bundandır.

21. yüzyılın ilk çeyreği aforizmanındı. Televizyon ve akıllı telefonların ardı arkası kesilmeyen gerilla atakları okuma zamanını parçaladı, darmadağın etti. Uzun roman, kısa hikaye, gazete fıkrası derken, "yazı" tek bir cümleye indirgendi:

Aforizma!

Twitter'ın bu kadar önemli hale gelmesinin baş nedeni buydu. Twitter aforizma mecrasıdır!

Daha doğrusu öyleydi. Derdinizi başlangıçta 128, sonra 258 karakterle özetlemek zorundaydınız. Bu zamanın ruhuna tıpatıp uyuyordu.

Az, öz, cuk, tık!

Sonra Elon Musk denen o şımarık milyarder geldi. Twitter'ı yeniden yaratmak üzere kollarını sıvadı. Adını, simgesini, kurallarını değiştirdi.........

© T24


Get it on Google Play