menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ukrayna savaşının kazananı yok

18 0
tuesday

Diğer

02 Aralık 2025

Fotoğraf: AA

Bu hafta sonu Ukrayna ve ABD heyetleri Florida’da, Ukrayna için yeni bir barış formülünü tartışmak üzere buluştu. Masada ABD tarafında Marco Rubio, Steve Witkoff ve Jared Kushner vardı. Karşılarında, ulusal güvenlik şefi Rustem Umerov’un başında olduğu Ukrayna heyeti oturuyordu. Konuşulan metin, Washington ile Moskova arasındaki temaslardan doğan ve “Rusya’ya fazla yakın” olmakla eleştirilen 28 maddelik planın revize edilmiş versiyonuydu.

Trump yönetimi önce Moskova ile 28 maddelik çerçeveyi şekillendirdi ve bu planı Kiev’e kabul ettirmeyi denedi. Avrupa başkentlerinden gelen sert itirazlar sonrası bu kez önce Kiev ile metni gözden geçirip, ortaya çıkacak antlaşmayı Putin’in önüne götürme yoluna yöneldi.

Trump’ın 28 maddelik Ukrayna barış planı 2025 Kasım’ında kamuoyuna sızdı ama hikayesi ekim ayında başladı. Rus tarafı, Trump–Zelenskiy görüşmesinin ardından, savaşın nasıl bitirilmesi gerektiğine dair koşullarını içeren gayriresmî bir metni Washington’a iletti.

Ardından 24–26 Ekim’de Miami’de Steve Witkoff, Kremlin’e yakın Rus yatırım fonu yöneticisi Kirill Dmitriev ve Jared Kushner bir araya geldi. “ABD barış planı” diye anılan 28 maddelik taslak bu görüşmelerde, Rusya’nın ilettiği metin esas alınarak İngilizce bir çerçeveye dönüştürüldü.

28 maddelik ilk plan, kelimenin tam anlamıyla klasik bir emperyalist paylaşım metniydi. Ukrayna, Donetsk ve Luhansk’ın tamamını, Kırım’la birlikte Rusya’ya bırakacak, Herson ve Zaporijya’da cephe hattı fiilen dondurulacak, bu sınırlar ABD tarafından tescil edilecekti; Ukrayna ordusu 600 bin askerle sınırlandırılacak, Kiev anayasasına “NATO’ya girmeyeceğim” hükmünü yazacak, NATO da kendi belgelerinde Ukrayna için üyelik kapısını tamamen kapatacaktı.

Metin bununla da kalmıyor Rusya’ya yaptırımların kademeli olarak gevşetilmesini, Moskova’nın yeniden G8’e davet edilmesini, dondurulmuş Rus varlıklarından 100 milyar doların ABD liderliğindeki Ukrayna yeniden inşa projelerine yönlendirilmesini ve bu projelerin kârının yüzde 50’sinin ABD’ye kalmasını, geri kalan varlıkların ABD–Rusya ortak yatırım aracına aktarılarak Ukrayna’da enerji, altyapı, madenler ile nadir toprak elementleri projelerinde Amerikan ve Rus şirketlerine açık ayrıcalıklar tanınmasını öngörüyordu.

Yani plan Ukrayna ekonomisini ABD ve Rus sermayesi arasında uzun vadeli bir paylaşım alanına dönüştürüyordu

28 maddelik taslak ortaya çıkar çıkmaz sadece Avrupa ülkelerinden değil ABD içinden de büyük tepki aldı. Cumhuriyetçi Partinin bir bölümü dahi metni açıkça “teslimiyet belgesi” diye niteledi. İngiltere, Fransa ve Almanya, metni kabul edilemez bulduğunu söyleyip, ABD taslağını satır satır değiştiren bir karşı taslak hazırladı. Bu yeni taslak, Ukrayna ordusuna getirilen tavanı yükseltiyor, NATO genişlemesini fiilen imkânsız hale getiren hükümleri yumuşatıyor, Ukrayna’nın gelecekteki ittifak tercihlerinin yalnızca Kiev’in kararı olacağını vurguluyor ve Donbass ve Kırım başlıklarında ise statüyü müzakereye ve uzun vadeli çözümlere bırakan daha muğlak bir dil tercih ediyordu.

Rusya’nın kabul etmeyeceğini açıkça deklere ettiği bu öneri sonrasında bu sefer de 19 maddelik daha az detaylı, toprak düzenlemesi ve güvenlik garantilerinin ayrı siyasi karar başlıkları olarak ileriye bırakıldığı bir metin ortaya çıktı. İşte bu metin bu hafta sonu Florida’da konuşulan 19 maddelik çerçeve.

Ukrayna müzakerelerinde şimdilik durum bu, kimin çerçevesi kabul edilirse edilsin, savaş bir noktada ve bir şekilde bitecek. Savaş bitecek ama bence asıl soru şu: Diyelim ki bu sürecin sonunda Moskova (önerdiği 28 maddede somutlaşan) pek çok koşulu kendi lehine kabul ettirdi, bu Rusya’yı “kazanan” yapar mı?

Rusya’nın “en iyi senaryosu”, bugün fiilen kontrol ettiği toprakların önemli kısmını hukuken tartışmalı da olsa kendi toprakları olarak “tescil etmek." Bu, Putin’e iç kamuoyuna kendisini kazanan olarak lanse edebileceği bir anlatı sunacak.

Ama sahadaki tabloya bakınca bu anlatının maliyeti çok ağır, tam da bu nedenle inandırıcılığı düşük.

Bugün itibarıyla toplamda 250 bin Rus askerinin Ukrayna’da öldüğü, toplam Rus zayiatının ise 950 bini aştığı tahmin ediliyor.

Bu olağanüstü bir rakam. Rusya, İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden 2022 Şubat’ındaki işgalin başlangıcına kadar geçen dönemde girdiği tüm savaşlarda toplam kaybettiği asker sayısının yaklaşık beş katını Ukrayna’da kaybetmiş durumda. Ayrıca, Ukrayna’daki Rus kayıpları, Sovyetler Birliği’nin on yıllık Afganistan savaşındaki kayıplarının 15 katına, Rusya’nın Çeçenya’da 13 yıl süren savaşlarındaki kayıpların ise 10 katına eşit. Yani Rusya, sınırlı bir toprak genişlemesi için yüz binlerce kayıp vermiş durumda.

Yani Rusya en iyi ihtimalle, bu kayıplar karşılığında Ukrayna topraklarının beşte birini tutabildiği, Kiev’i deviremediği bir dengeye ulaşıyor.

Bu dengenin........

© T24