Diğer

26 Aralık 2025

Mehmet Akif Ersoy

“Bütün renkler hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler…” dizesindeki ‘beyaz’ı medyaya uyarlarsam ne olur?

Kimilerinizin ‘beyaz’a haksızlık olur dediğinizi duyar gibiyim. Zira paraya, güce, siyasete embed olan bir medya tarihimiz var.

Ama benim derdim şu anki medya bataklığıyla ilgili…

Gözaltına alındığı gün Habertürk Genel Yayın Yönetmenliği’nden alınan Mehmet Akif Ersoy’la ilgili iddialar ve ifşalar -soruşturma sürecine yöneltilen haklı eleştiriler olmakla birlikte- inşa edilen medya düzenini de faş etti.

Bu düzenin kadın gazetecileri istismar etmesi eskilere dayanıyor. Medyada kadın gazeteciler için ‘Me Too’ hareketi başlar mı bilemeyiz, çünkü düzen bozuk. Ama Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin geçtiğimiz haftalarda açıkladığı ‘Medyada Cinsel Şiddet ve Tacizi Önleyici Politika Belgesi' önemli bir başlangıç medya koridorlarında yaşanan mobbing, taciz, ayrımcılık ve cinsel şiddetle mücadele için. Zira belge, medya kuruluşlarında çoğunluğu kadınlardan oluşan ‘Soruşturma Komitesi’ kurulmasını öneriyor. Tabii bunun için kurumun belgeye taraf olması gerekiyor.

Kadın çalışanların, gazetecilerin iş yerlerinde yaşadığı taciz, cinsel şiddetin miladı son operasyonlar değil.

Yeni olmadığını bir kadın gazetecinin bundan beş yıl önce “Dedemin gazeteci arkadaşı beni taciz etti; açıklamak kolay sanıyorsunuz, zamanla iyileştim ama yaranın izi kaldı” sözlerinden biliyoruz.

Ancak bunun yanı sıra erkek dünyasının kurduğu düzene uyan, düzenin parçası olarak kendisini uyduran ya da........

© T24