menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Aidiyetin gürültüsü

24 1
yesterday

Diğer

Konuk Yazar

19 Aralık 2025

Siyaset, bir gün yeniden, düşünme cesaretini gösterebilecek mi?

Yoksa ‘aidiyetin gürültüsü’, ‘fikri bastırmaya’ devam mı edecek?

NYT’nin başlığı “Republican Identity Divide” olan güncel bir makalesi, Cumhuriyetçi Parti’nin bugün esas derdinin ‘politika’ değil, ‘kimlik krizi’ olduğunu savunuyor.

Hem de, süper devletin paçası tam anlamıyla tutuşmuşken.

Parti içindeki bölünme, vergi, dış politika ya da devletin küresel sorunları gibi başlıklardan ziyade, “Cumhuriyetçi olmanın ne anlama geldiği” sorusunda yoğunlaşıyor.

Yazının temel iddiası şu:

Cumhuriyetçi Parti artık ‘ortak bir muhafazakâr dünya görüşü’ etrafında değil, ‘duygusal ve kültürel aidiyetler’ etrafında şekilleniyor.

Öne çıkarılan, Trump’ı bir siyasi liderden çok ‘kimlik sembolü’ olarak görenler ile cumhuriyetçiliği ‘kurucu bir gelenek’ olarak tanımlayanlar arasındaki, ‘Sadakat – İlke çatışması’.

Cumhuriyetçi seçmen ve siyasetçiler için asıl sınavın artık “hangi politikayı savunuyorsun?” değil, “kime sadıksın?” sorusuna indirgenmiş oluşu…

Parti içindeki güçlü damar, kendisini ‘çoğunluk’ olmaktan ötede ‘kuşatma altındaki bir kimlik’ olarak görüyor.

Bu da, ülkede uzlaşma ihtiyaçken, gittikçe sertleşmeyi teşvik ediyor.

Sorun şu noktada düğümleniyor:

Cumhuriyetçi Parti, ‘ideolojiyle’ mi yoksa ‘aidiyetle’ mi yoluna devam edeceğine karar vermedikçe, bölünme derinleşecek.

Bu tartışma, sadece ABD siyasetiyle ilgili değil.

Modern demokrasilerin tekmilinde, baş veren yapısal bir soruna işaret ediyor.........

© T24