menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yeni dönemde CHP'nin dış politikası nasıl şekillenecek?

10 1
16.04.2024

Diğer

16 Nisan 2024

İran'ın doğrudan İsrail'i hedef almayacağını düşünenlerdendim ve bu görüşümü Cumartesi gecesi bir yayında dile de getirdim.

Bu görüşüm dayanaksız değildi. Çıkan haberlere göre, İran ABD'ye dolaylı yoldan mesaj yollayıp, İsrail'e yanıtın krizin bölgeselleşerek tırmanmasına yol açmayacak türden bir misilleme olacağını söylemişti. İsrail'i doğrudan hedef almak, İsrail'in karşılık vermesini gerektireceği için, krizin tırmanması anlamına gelecekti; bu yönden benim dışımda da pek çok uzman İran'ın vekillerini devreye sokacağı tahminini yürüttü.

Ancak sonuçta, İran devletinin tarihi bir ilke imza atıp doğrudan İsrail'i hedef alacağını tahmin edememiş oldum. Açıkcası yanılmış olmama da çok şaşırmadım. Çünkü, uzmanların ve hatta elinde bizim ulaşamayacağımz bilgiler olan diplomat ve istihbaratçıların bile yanıldığı, yanılabileceği bir belirsizlik döneminde yaşıyoruz.

Uluslararası ilişkilerde eskiye oranla tahminde bulunmak çok daha zorlaştı.

Eski kuralların, usullerin, jeopolitik çıkarımların geçerli olmadığı böylesine bir belirsizlik döneminde, son yerel seçimlerden birinci olarak çıkan ana muhalefet partisinin eski kalıp ve ezberlerle dış politikaya yaklaşmayı bırakması gerekir.

CHP bir yandan iktidarın yanlışlarına dikkat çekip, doğru çizgiye yönlendirici, etkin bir muhalefet yaparak seçmeninin gözünü doldurmalı. Diğer yandan da, sadece iktidarın yaptıkları ya da söyledikleri üzerinden kendini konumlandırmadan, ön alıcı; hep eleştiren değil, öneri ve vizyon getiren bir yaklaşımla, Türkiye gibi bir ülkenin dış politikasını yetkince yürütebileceğine dair toplumun genelini ikna etmeye çalışmalı.

Bunun için de CHP'nin öncelikle kendi içinde, dünya nereye gidiyor; Türkiye yaklaşmakta olan dönemin özelliklerine göre nerede durmalı, CHP neleri savunmalı gibi uluslararası ilişkiler ve dış politikaya ilişkin genel bir beyin fırtınası yapıp, birtakım temel nokları netleştirebilmeli.

Aday seçimlerinde yapılan kimi haklı eleşirilere karşın, yerel seçimlerde yürütülen kampanyanın başarısını "bilimsel ve analitik" yöntemlere de bağlayan Özgür Özel'in uluslararası ilişkiler ve dış politikaya da yakında el atacağını umuyorum.

Genel başkan seçildikten sonra ilk yaptığı konuşmada kullandığı BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) kavramı, açıkçası beni bir hayli tedirgin etmişti. Çok şükür daha sonra kullanmadı. İyi de yaptı. Çünkü, muhalif seçmen tarafından yanlış okunan, okunmak istenen, bir dönem gündeme gelip sonradan tedavülden kalkmış geçmiş kavramlarla, günümüzün dış politika eleştirisini yapamazsınız. Naftalin kokan kavramlar CHP'ye ilgi gösteren, ancak partinin daha fazla hedef alması gereken gençler nezdinde bir anlam taşımıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "biz gelmeden önce sular akmıyordu, ekmek için kuyruğa giriliyordu" demesinin gençlerde........

© T24


Get it on Google Play