menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Arhan Kayar’ın hayal gücü

15 0
thursday

Diğer

19 Aralık 2024

1990 yılında Mimar Sinan Üniversitesi’ne hoca olarak, 15 yıllık Paris’te eğitim sonrası geldiğimde yeni insanlarla tanışmaya başladım. Bunların arasından en çok beni şaşırtan biri oldu. Enerjisi, zekâsı, hayal gücünün kuvveti ve İstanbul’u bu karanlık zamanlarında İstanbul yapan bir sima olarak Arhan Kayar’ı tanıdım. Gözleri parlıyordu ve yakına gelerek konuşuyordu. Konuşurken ileri geri sallanmaktaydı. Sanki yerinde duramıyordu ve her an kafasından başka bir proje geçiyordu. O dönemde İstanbul’un eski mahallerinde “rave party” düzenlemekteydi. İstanbul için olduğu kadar her türlü büyük şehir için de yeni bir kavramdı bu. Eğlence dünyasını değil, yaşamın enerjik dünyasını taşımaktaydı İstanbul’a.

Karanlık Beyoğlu’nun ana caddesinden geçerek in cin top oynayan İstiklal caddesinin Tünel tarafına yürüyerek Arhan ve Komet’in Tünel’in hemen yanındaki eski ve güzel apartmanın en üst katına çıkılıyordu. Parti düzenlemekteydi. Herkes, sanatçılar gazeteciler ve felsefeciler. Ahmet Soysal ile orada tanıştım ve Arhan gibi uzun süren bir dostluğun başlangıcı oldu bu akşam. Sonra onlarca defa inanılmaz geceler düzenledi. Akademi mezunuydu.

Ve bu hayal gücü nereden kaynaklanmaktaydı? İlk tanıştığımda o 1990’ların başında yurt dışından ülkeye gelen bir sürü üniversite hocası, entelektüel ve sanatçı gibi onun da New York’tan geldiğini sanmıştım. Kendisine sordum ve bana cevabı daha da şaşırtıcıydı: “Benim daha pasaportum yok” dedi. Bu hayal gücü nerden gelmekteydi?

O günlerden bugünlere çok arkadaş olduk. Beyoğlu’ndaki ara sokaktaki evinde beraber doğum günü partileri kutladık. Doğum günlerimiz iki gün farklıydı ve yıllarca ve yollarca bu beraberlik kutlamaları sürdü. Ne zaman bir sergi sonrası sanatçı dostlarımız sergi yapmaya İstanbul’a gelse, Arhan anında bir parti düzenlemekte ve onlarca kişi birdenbire bazılarının bir bar sandığı evine gelmekteydi. Çok enerjikti, hızlıydı, arkadaşları, ona yardım eden dostları hep birlikte anında bir gece düzenlemekteydiler. 1980’li yılların sonu ve 1990 başında Arhan Seretonin sergilerini (Canan Dölay ve Çağatay Karaçizmeli ile Feshane 1989 ve Yedikule Gazhanesi 1992) yapmıştı. Bu unutulmaz sergiler olarak hafızalarda kaldı. Performanslar ve aksiyonlar sanatı da onun........

© T24


Get it on Google Play