Türkiye Cumhuriyeti için bir “namus meselesi”
Sevgili okurlarım, 24 saat boyunca AKP borazanlığı yapan bir kamu kuruluşu var, adına TRT diyorlar. Bu TRT’nin güncel haber sitesinde iki gün önce (fotoğraflarıyla birlikte) şu haber vardı:
“Şeyh Muhyiddin Arabi camisi avlusundaki (Osmanlı’dan kalan) Türk mezarlığı TİKA tarafından restore edildi. 48 mezar aslına uygun bir şekilde yeniden düzenlendi.”
Söz konusu cami Şam’da imiş. TİKA, hükümetin emrinde bir kuruluş. Elinde sonsuz para var. Mezarlığı hemen düzenlemişler.
Bu haberi görünce aklıma bizim Süleyman Şah türbesi geldi. Bilmeyenler için kısaca özetleyeyim.
Süleyman Şah Osmanlı’nın kurucusu Ertuğrul Gazi’nin babası. O zaman ortalıkta Osmanlı falan yok. Günün birinde Fırat nehrini atıyla geçerken iki muhafızıyla birlikte boğuluyor ve Fırat üzerinde bir adacığa gömülüyor. Onlara o adacık üzerinde mütevazı bir mezar yapılıyor.
Gel zaman git zaman biz bir Kurtuluş Savaşı veriyoruz. Savaş henüz bitmeden ilk anlaşmamızı Fransa ile Ankara’da imzalıyoruz.
1921 yılındaki Ankara Anlaşması...
Şimdi o yılları bir düşünün, halen savaşmakta olan yorgun düşmüş bir ülkede Mustafa Kemal Paşa Fransızlara bastırıyor:
“adacık üzerinde bizim bir atamız yatıyor. Orası Türk toprağı sayılmalıdır.”
Zorlu geçen müzakereler sonucunda Fransa, bizim bu isteğimizi kabul ediyor...
O yıllarda Suriye Fransız işgali altında... Üzerinde Süleyman Şah’ın mezarı bulunan adacık resmen “Türk toprağı” kabul ediliyor ve uzun yıllar böyle kalıyor.
Orası yurt dışında egemen........© Sözcü





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden