Neden Olmuyor? Nasıl Olmalı?
Savaştayken “Namazı sonra kılalım” diyenlere Hz. Ali’nin (r.a) cevabı: “Uğruna savaştığımız değerleri ihmal ederek savaşmanın hiçbir anlamı yoktur.”
Bu sözü okuduğumda bir kez daha gördüm ki, esas olan zahiren ilerlemek değil, öz ve esaslarda derinleşip hakikatte terakki etmektir.
Madem hakikat budur öyleyse;
-Çok okumaya değil, okuduğunu çok tatbik etmeye çalışmalıyız,
Okumanın fazla olması sayfa sayısı ile değil okunanların yaşantıya geçirilmesi ile ölçülür ki, buna kazanım denir.
-Fazla yapmaya değil, ihlasta derinleşmeye çalışmalıyız,
Allah’ın rızası çok ibadette değildir. Keza medar-ı necat ve halas yalnız ihlastır.
-Az yemeye değil, haram yememeye çalışmalıyız,
Tüketimi azaltmaktan daha önemlisi yediğinin haram olmamasına dikkat etmektir.
-İbadetlerde huşu ve haşyet yaşantımızda teslim ve tevekkülde derinleşmeye çalışmalıyız,
Zira ibadetlerin ruhu yoksa cansız bir cesetten öteye gitmeyecektir.
-Bilhassa namazı tadil-i erkana göre kılmaya çalışmalıyız,
Hayatta imandan sonra en büyük hakikat namazdır. Namaz ise dinin direğidir. Direkleri çürük olan binada kimse yaşamak istemez!
-Sünnet-i Seniyyeyi tatbikte sadakat, metanet ve sebat göstermeye çalışmalıyız,
Peygambere (asm) tabi olmadan Allah’ın rızası erişmenin, dini yaşamanın imkânsız olduğunu bilmek bizi sünnet-i seniyye sımsıkı sarılmayı netice vermelidir.
-Günahtan uzak durmanın sevap edinmekten daha önemli olduğunu idrak etmeliyiz,
Evet, günah kalbe işleyip, siyahlandıra siyahlandıra, ta nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah, istiğfarla çabuk imha edilmezse, kurt değil, belki küçük bir manevi yılan olarak kalbi ısırıyor. (Lem'alar, İkinci Lem'a)
-Güçlünün değil haklının yanında olmaya çalışmak,
"El-hükmü li'l-galib" hükmünün manası "Kuvvetli olan haklıdır, kuvvet kimin elinde ise hüküm ve hak........
© Risale Haber
visit website