“Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlat sahibi olma isteğinden ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibidir ki, bitirdiği ziraatçilerin hoşuna gider. Sonra kurur da sen onun sapsarı olduğunu görürsün; sonra da çer çöp olur. Ahirette ise çetin bir azap vardır. Yine orada Allah’ın mağfireti ve rızası vardır. Dünya hayatı aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir.” (Hadid – 20)

Hadid Suresi’nin 21. ayeti ise şu şekildedir: “Rabbinizden bir mağfirete; Allah’a ve peygamberlerine inananlar için hazırlanmış olup genişliği gök ile yerin genişliği kadar olan cennete koşuşun. İşte bu, Allah’ın lütfudur ki onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.”

Bu ayetler gösteriyor ki, hayat sadece dünya hayatından ibaret değildir; ahiret hayatı vardır ve ahiret hayatı bakidir. Müminlerin hayatı, cennet denilen genişliği yerin ve göklerin arası kadar olan (sonsuz) ülkelerde geçecektir.

Ahiretini Kaybetmiş Yığınlar!

İnsanlık tarih boyunca varoluşun anlamı, ölüm sonrası hayat ve dünyevi zevklerin peşinde koşmanın doğruluğu gibi konularla mücadele etmiştir. Ancak, modern çağda bu mücadele, teknolojinin hızla ilerlemesi, tüketim kültürünün yükselişi ve bireycilik değerlerinin öne çıkmasıyla daha karmaşık bir hal almıştır. Kur’an’ın genelinde olduğu gibi, Hadid Suresi’nin 20 ve 21. ayetleri, dünya hayatının geçiciliğine ve ahiretin ebediyetine dair derin bir mesaj içerir.

Ayette dünya hayatının, bir oyun, eğlence, süs ve övünme kaynağı olarak betimlenmesi, insanların dünyevi zevklere ve maddi kazanımlara aşırı önem vermesinin geçiciliğine işaret eder. Bu geçicilik, yağmur sonrası kuruyup sararan ve sonunda çer çöp haline gelen bitkilerin öyküsüyle vurgulanır. Böylece, dünya hayatının aldatıcı doğası ve ahiretin varlığına dair kesin bir uyarı sunulur.

Modern İnsan Dünyacı…

Modern zamanlarda hızlanan iletişim, artan refah, manevi değerleri temsil edemeyen sosyal çevre, teknolojinin getirdiği kolaylıklar ve sosyal medyanın sağladığı sanal özgürlük, ahiretten kopuşu daha belirgin hale getirmiştir. Tüketim odaklı bir toplumuz; bireyler kendilerini maddi kazanımlarla tanımlıyor, sosyal statünün mal mülk edinmenin önemini vurguluyorlar. Bu durum bir gösterge: insanlar daha egoist ve benciller, birbirleriyle ve çevreleriyle sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlanıyorlar.

Dünya Okulu

Dünya okulu, kişileri ahirete hazırlıyor. 21. ayette bireylere, ahirete hazırlanmaları gerektiği, bunun için de Allah’a ve peygamberlerine inanmaları gerektiği vurgulanıyor.

Hayatın anlamı üzerine sorulan sorular, bireyleri derin düşünmeye ve kendi varoluşsal deneyimlerini sorgulamaya teşvik edebilir. Bu tür sorular genellikle filozofik, manevi ve kişisel düşünceyi içerir ve bireyin hayatına, değerlerine, hedeflerine ve inançlarına yönelik kapsamlı bir iç gözlem yapmasına imkan tanır.

Sonuç: Hadid Suresi’nin bu ayetleri, modern insanın hayat tarzı ve dünya görüşü üzerine derin bir muhasebeye davet eder. Dünya hayatının geçiciliği ve ahiretin ebediyeti gerçeği, insanlara, maddi kazanımların ötesinde, manevi değerlerin ve insanlık hizmetinin önemini hatırlatır.

Bu, bireyin sadece kendisi için değil, aynı zamanda toplum için de daha iyi bir varlık olmasını sağlayacak bir hayat felsefesi geliştirmesine yardımcı olur.

Dolayısıyla, modern insanın bu kutsal mesajları yeniden keşfetmesi ve hayatını bu değerler ışığında şekillendirmesi, hem bireysel hem de toplumsal refahın anahtarıdır.

Ahiret bilincinin kazandırılması, özellikle şüpheci, ateist veya egoist bireylere, zorlu bir görev olabilir. Bu süreç, kişilerin mevcut inançlarını, dünya görüşlerini ve hayat anlayışlarını derinden etkileyebilir. Ahirete inancın ve ebedi bir hayatın varlığının “kanıtlanması” doğrudan somut delillerle mümkün olmayabilir; zira inanç meseleleri genellikle gözlemlenebilir ve ölçülebilir kanıtların ötesinde yer alır. Ancak, farklı yaklaşımlarla kişilerin bu konu üzerinde düşünmelerini teşvik etmek ve belki de ahiret bilincine bir açıklık geliştirmelerine yardımcı olmak mümkündür.

QOSHE - Önce Ahiret Vardı, Sonra Dünya Yaratıldı - Talat Uzunyaylalı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Önce Ahiret Vardı, Sonra Dünya Yaratıldı

4 1
23.02.2024

“Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlat sahibi olma isteğinden ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibidir ki, bitirdiği ziraatçilerin hoşuna gider. Sonra kurur da sen onun sapsarı olduğunu görürsün; sonra da çer çöp olur. Ahirette ise çetin bir azap vardır. Yine orada Allah’ın mağfireti ve rızası vardır. Dünya hayatı aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir.” (Hadid – 20)

Hadid Suresi’nin 21. ayeti ise şu şekildedir: “Rabbinizden bir mağfirete; Allah’a ve peygamberlerine inananlar için hazırlanmış olup genişliği gök ile yerin genişliği kadar olan cennete koşuşun. İşte bu, Allah’ın lütfudur ki onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.”

Bu ayetler gösteriyor ki, hayat sadece dünya hayatından ibaret değildir; ahiret hayatı vardır ve ahiret hayatı bakidir. Müminlerin hayatı, cennet denilen genişliği yerin ve göklerin arası kadar olan (sonsuz) ülkelerde geçecektir.

Ahiretini Kaybetmiş Yığınlar!

İnsanlık tarih boyunca varoluşun anlamı, ölüm sonrası hayat ve dünyevi zevklerin peşinde koşmanın doğruluğu gibi konularla mücadele etmiştir. Ancak, modern çağda bu mücadele, teknolojinin hızla ilerlemesi, tüketim kültürünün yükselişi ve bireycilik değerlerinin öne çıkmasıyla daha karmaşık bir hal almıştır. Kur’an’ın genelinde olduğu gibi, Hadid Suresi’nin........

© Pusula Gazetesi


Get it on Google Play