Bismillâhirrahmanirrahîm;

DÜNYA savaşları çok ağır yıkımlar getirdi. 2. Dünya Savaşı sonrası Batılılarca savaşlar dursun, barış egemen olsun, insan hakları korunsun, dünya güvenlik içinde yaşasın anlayışı ile küresel kurumlar oluşturuldu. BM 1945’te, UNICEF 1946’da, NATO 1948’de kuruldu. Avrupa, Allah Rasülünün (S.A.V.) Veda Hutbesi’nden kopya ettiği İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni 1948’de yayınladı. Bu kurumlar dünyaya barış getirmesi için kurulmasına rağmen genellikle Batı’nın çıkarlarına hizmet etti.

Bu tezimizin sayısız örnekleri var. Yalnız, son Gazze’de yaşananlar bile Batı’nın gerçek yüzünü bütün açıklığı ile ortaya koydu. 20 Kasım Dünya Çocuk Günü’ydü. İsrail merkezli yayın yapan KAN sitesinde bir şarkı yayınlandı. Şarkı sözü içinde “Gazze’yi yok edin” düşmanlığına yer veriliyordu. Bu söyleme yoğun tepkiler gelince şarkı siteden kaldırıldı.

Dünya Çocuk Hakları Günü’nde Ankara’da UNICEF’in önünde, Gazze’de öldürülen çocuklar için, bu kurumu göreve davet eden eylem yapıldı. 25 Kasım günü, İstanbul Saadet Partisi İl Başkanlığı organizesinde düzenlenen etkinlikte, çocuklar 3 dilde dünya ve İslâm âleminin liderlerine, “Hemen, şimdi harekete geçin” diyerek şu pankartlarla katliama vurgu yaptılar: “Soykırıma engel ol!”; “Zulüm karşısında herkes sussa da, biz susmayacağız”; “Gazze’de temiz su ve gıdaya erişim yok!”

HAMAS’ın İsrail’i hezimete uğratmasının ardından gelen “geçici ateşkes” döneminde, insanlığın barışa susamışlığının yansıması olarak nice sevinç gösterilerine şahit olduk.

İSRAİL’E TEPKİLER

İSRAİL’İN çocuk ve sivilleri hedef alan soykırımına dünya halkları büyük tepki gösterdi. ABD ve AB ülkeleri kurumsal olarak katil İsrail çetesinin yanında saf tuttu. İçlerinde insaf ve vicdan sahibi yöneticiler de vardı. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Uluslararası toplum ve AB’nin Filistin devletini tanıma vakti geldi, diyerek net konuştu: “AB, Filistin devletini tanımazsa İspanya kendi kararını alacaktır.” (25.11.2023)

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron; İsrail, Filistinli sivilleri hedef alıyor, diyerek şu açıklamayı yaptı: “Bu suçlar, hiç kabul edilemez. Bundan sorumlu olan kişilerin sadece gözaltına alınmaları yeterli değil. Tutuklanmaları, yargılanmaları, hapsedilmeleri gerekir.” (25.11.2023)

Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil ise, dünya, paralı askerlere karşı harekete geçmeli, diyerek şunları anlattı: “Washington’ın kuklası olan Siyonist liderler askeri müdahale, ekonomik abluka istiyor. Çoğu çocuk, 15 binden fazla Filistinlinin ölmesinde kimlerin sorumluluğu, suç ortaklığı olduğunu tarih asla unutmayacak.” (25.11.2023)

Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, uluslararası insan haklarının ayaklar altına alındığını açıkladı: “Soykırım, demokrasiyi konuşanların gözü önünde yaşanıyor. Sadece bebekleri değil, insanlığı öldürdüklerinin farkında değiller.” (20.11.2023)

ABD’de Demokrat Senatör Peter Welch de, Gazze için süresiz ateşkes çağrısı yaptı. Korku, sindirme, şiddet döngüsü son bulmalı, diyerek ABD’ye seslendi: “ABD, bu kadar sivilin ölmesi ve yaralanmasına göz yumamaz.” (29.11.2023)

BATI BECEREMEDİ

BM’NİN kurulmasının üzerinden 78 yıl geçti. Avrupa İnsan Hakları Bildirgesi, İsrail’in Filistin’i işgal ettiği yıl deklare edildi. Barış, insan hakları, özgürlük, güvenlik için oluşturulan küresel kurumlar iddialarını yerine getiremedi. Bu dönemde Filistin’in 75 yıl işgal altında kalması bunun açık ispatıdır.

ABD ve AB ülkelerinin bebek, çocuk ve kadınlarla savaşan katil İsrail çetesinin yanında yer alması, Batı’nın çıkarcı ve bencil karakterini ortaya koydu. Gazze katliamı dünyayı “mazlumlar” ve “zalimler”in yanında saf tutanlar olarak ikiye ayırdı. Dünyanın her yerinde vicdanları körelmemiş halk kitleleri mazlum Filistin halkını desteklediler.

Hava, kara, deniz olmak üzere her yönden bombalanan Gazze halkı ölüm pahasına yurtlarını terk etmediler. İsrailli esirlere akrabaları gibi davrandılar. Zalimler sürüsüne insanlık dersi verdiler. Şimdi dünya, anne-kız İsrailli Danielle ve Emilia’nın itiraflarını konuşuyor. Filistin mücahitlerinin, esirlerine insanî davranışları destanlaştı. Anne Danielle, mücahitlere yazdığı teşekkür mektubunda şunları anlattı:

“Kızım Emilia’ya gösterdiğiniz olağanüstü iyi davranışlara minnettarım.

Bize nezaket, özen ve sevgiyle davranmayan tek kişiye rastlamadık.

Kızım buradan psikolojik travmayla ayrılmadı. Zor durum ve kayıplarınıza rağmen gösterdiğiniz nazik davranışı hatırlayacağım.”

Bir tarafta Siyonist İsrail ve Batı’nın bencil, kibirli ve acımasızlığı; diğer yanda acılarına rağmen esirlerine şefkatini, merhametini esirgemeyen Filistin mücahitleri! Temeli şefkat ve merhametle yoğrulmuş D8’lere ihtiyaç o kadar büyük ki!

QOSHE - Dünya İsrail’e Mahkûm Değil - Şakir Tarım
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Dünya İsrail’e Mahkûm Değil

6 0
02.12.2023

Bismillâhirrahmanirrahîm;

DÜNYA savaşları çok ağır yıkımlar getirdi. 2. Dünya Savaşı sonrası Batılılarca savaşlar dursun, barış egemen olsun, insan hakları korunsun, dünya güvenlik içinde yaşasın anlayışı ile küresel kurumlar oluşturuldu. BM 1945’te, UNICEF 1946’da, NATO 1948’de kuruldu. Avrupa, Allah Rasülünün (S.A.V.) Veda Hutbesi’nden kopya ettiği İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni 1948’de yayınladı. Bu kurumlar dünyaya barış getirmesi için kurulmasına rağmen genellikle Batı’nın çıkarlarına hizmet etti.

Bu tezimizin sayısız örnekleri var. Yalnız, son Gazze’de yaşananlar bile Batı’nın gerçek yüzünü bütün açıklığı ile ortaya koydu. 20 Kasım Dünya Çocuk Günü’ydü. İsrail merkezli yayın yapan KAN sitesinde bir şarkı yayınlandı. Şarkı sözü içinde “Gazze’yi yok edin” düşmanlığına yer veriliyordu. Bu söyleme yoğun tepkiler gelince şarkı siteden kaldırıldı.

Dünya Çocuk Hakları Günü’nde Ankara’da UNICEF’in önünde, Gazze’de öldürülen çocuklar için, bu kurumu göreve davet eden eylem yapıldı. 25 Kasım günü, İstanbul Saadet Partisi İl Başkanlığı organizesinde düzenlenen etkinlikte, çocuklar 3 dilde dünya ve İslâm âleminin liderlerine, “Hemen, şimdi harekete geçin” diyerek şu pankartlarla katliama vurgu yaptılar: “Soykırıma engel ol!”; “Zulüm karşısında herkes sussa da, biz susmayacağız”; “Gazze’de temiz su ve gıdaya erişim yok!”

HAMAS’ın İsrail’i hezimete uğratmasının ardından gelen “geçici ateşkes” döneminde, insanlığın barışa susamışlığının yansıması olarak nice sevinç gösterilerine şahit........

© Milli Gazete


Get it on Google Play