İsrail, kuralların hiçbirine uymuyor,

Şiddeti sadece sivillerle sınırlı tutmuyor,

Öldürmedik ne çocuk bırakıyor, ne kadın,

Ne sağlıkçı diyor, ne gazeteci.

Türk gazeteci de şiddetten nasibini alıyor.

Önce kafasına dipçikle vuruyor,

Yere düştüğünde tekmeliyor,

Silah doğrultuyor,

Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılıyor.

Dünya yine susuyor,

Bizim hakem tokat yedi diye ayağa kalkan Avrupa,

Meğer tokadı atan Türk diye, aslan kesilmiş.

Öldüren, soykırım yapan İsrail olunca,

“O iş başka” diyor.

Müzik festivali katliamında da,

Avrupa, öldürülen kendi vatandaşlarının da hesabını sormadı.

“İsrail yaptıysa, bir bildiği vardır” dedi,

Onun işine karışılmaz, deyip tepki vermedi.

İsrail’in öldürme işinde bariyeri bulunmamakta.

Kendi vatandaşını da gözünü kırpmadan vurabilmekte.

Rehinelerin açıklamaları şaşırtıcıydı,

“Bizi HAMAS’ın değil, İsrail’in öldüreceğinden korktuk.”

Nitekim öldürmüşler de.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada itiraf ettiler;

“İsrail ordu güçleri Şucaiye’deki çatışmalar sırasında 3 İsrailli rehineyi yanlışlıkla tehdit olarak tanımladı. Sonuç olarak askerler onlara ateş açtı ve öldürüldüler.”

Öyle vahim suçlar işlemekte ki.

Bir halkı yok ederken,

Çoluk çocuk soykırım yaparken,

Kendi vatandaşlarını da,

Ölümün ateş çemberinden geçirebilmekte.

Batı dünyası bu pervasızlıkları sadece seyretmekte.

Arada bireysel itirazlar gelmekte;

Avrupa Parlamentosunun (AP) Belçika İşçi Partili üyesi Marc Botenga,

Hem İsrail’in öldürdüğü 8 bin çocuğun hesabını soruyor.

Hem de Avrupa’nın çifte standardını şaşarak izlediğini anlatıyor;

"Bu, Ukrayna'da olurken soykırım diyordunuz."

İsrail kadar ona destek verenlerin de büyük bir suç işlediğine inanıyor,

"İsrailli yöneticilerin tüm Filistin halkına karşı yürüttüğü savaşı" alkışladıklarını vurguluyor.

Bütün bu olanlara akıl erdiremeyen Botenga,

“Sizinle benim aramda siyasi farklılıklar yok.

İnsanlık farkı var basit haliyle”, diyor.

AB'nin silah satışını sürdürerek,

İsrail ile suç ortağı olduğunu anlatıp,

Avrupalı parlamenterlere dönüp;

"Umarım bir akşam aynada,

Utanmadan kendi yüzünüze bakabilirsiniz" diyor.

Yine kimse hicap duymuyor,

Pişkince kimse üstüne alınmıyor.

Katilin ve destekçilerinin,

Ne yüzleri ne de astarları kaldığına, inanamıyor.

QOSHE - İnsanlık Farkı - Mine Alpay Gün
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İnsanlık Farkı

14 0
17.12.2023

İsrail, kuralların hiçbirine uymuyor,

Şiddeti sadece sivillerle sınırlı tutmuyor,

Öldürmedik ne çocuk bırakıyor, ne kadın,

Ne sağlıkçı diyor, ne gazeteci.

Türk gazeteci de şiddetten nasibini alıyor.

Önce kafasına dipçikle vuruyor,

Yere düştüğünde tekmeliyor,

Silah doğrultuyor,

Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılıyor.

Dünya yine susuyor,

Bizim hakem tokat yedi diye ayağa kalkan Avrupa,

Meğer tokadı atan Türk diye, aslan kesilmiş.

Öldüren, soykırım yapan İsrail olunca,

“O iş başka” diyor.

Müzik festivali katliamında da,

Avrupa, öldürülen kendi vatandaşlarının da hesabını sormadı.

“İsrail yaptıysa, bir bildiği vardır” dedi,

Onun işine karışılmaz, deyip tepki vermedi.

İsrail’in öldürme işinde bariyeri bulunmamakta.

Kendi........

© Milli Gazete


Get it on Google Play