Ramazan geçti gitti,

Bayram bitti,

Filistin’in acısı tükenmedi.

Yaşanmadık acı kalmadı,

Denenmedik ölüm şekli bırakılmadı.

Bayramda belki kan dökülmez umudundaki halk,

Yine can evinden vuruldu.

Bu kez Filistin’in liderlerinden İsmail Heniyye acıdan yana en büyük darbeyi aldı.

Evlatları bayram günü akrabalarını ziyarete giderken,

Katillerin kutsal güne bari saygısı olmalı iken,

Aile, savaşçı değil sivil olmalarına karşın,

Kalleşler her zaman yaptıkları gibi,

Çoluk çocuk bindikleri aracı vuruyorlar,

Ailenin bütün fertlerini yok ediyorlar.

Katledilen ailenin babası, Filistin mücadelesine hayatını adamış liderlerden.

Bir hastane ziyaretinde,

Kameraların önünde,

Kendisine bu haberi duyurmak isteyenin,

Aslında ne kadar duyurmamak istediği hareketlerine yansımışken,

O haberle Heniyye’nin hangi acı tepkileri vereceğine odaklanmışken,

O kayıpların acı yekûnunu nasıl bildireceğinin gamını taşırken,

Acıdan kahrolduğu o sene gibi ağır saniyelerde,

Bir değil iki değil üç oğlun birden şehit edildiği,

Dört sevgili torununa kıyıldığı haberini aldığında,

Filistin liderinin normal duruşunu bozmadan, metanetini yitirmeden adeta bu habere hazırlıklı olduğunu anlatırcasına, halkının acılarını başa çekip; acısını yüreğinin en kuytu köşelerine öteleyip;

“Çocuklarımın kanı Gazzeli şehitlerden kıymetli değil” dedi.

Elbet acıdan kaskatı oldu,

Ateş düştüğü yeri yakardı,

Lakin omuzlarındaki büyük davanın sorumluluğunu yitirmeden;

"Oğullarımın öldürülmesi, HAMAS'ın ateşkes taleplerini etkilemez" ifadesini kullandı.

Bayramdı,

Heniyye’nin çocukları ablalarını özlemişlerdi,

Yakınları Eş-Şati Mülteci Kampı’nda idi,

Kamp sakinleri ve akrabalarını görmek, bayramlaşmak için yola koyulduklarında, çocuklar en güzel elbiselerini giymişlerdi.

Fakat araç İsrail istihbaratı tarafından takip edilmekteydi.

Saldırı olduğunda hayatlarının baharındaki üç çocuğu ve dört küçük torunu yaşamdan koparıldı.

Ki kimileri, "Heniyye, oğullarını kaçırdı, Filistin dışında yaşıyorlar" diye karalama yapmışlardı.

Ne ki Filistin liderinin üç oğlu ve torunları, Gazze'de şehit oldu.

Acılı baba, ancak ölerek Gazze’de olduklarını ispatlayan evlatları için,

"Çocuklarının Gazze'yi terk etmediğini, Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın kurtuluşu yolunda hayatlarını feda ettiklerini" söyleyerek, evlatlarının şehadetini büyük bir metanetle karşıladı.

Bayram için geldikleri kampta, bir bardak çay içemeden, akrabalarla hasret gideremeden, cenaze namazları kılındı ve aynı yerde Eş-Şati Mülteci Kampı’nda defnedildiler.

Katil İsrail, öldürmenin bin çeşidini icat eden mucit oldu.

“Bayram kasabı” unvanından da geri kalmadı.

QOSHE - Acılı bayram - Mine Alpay Gün
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Acılı bayram

5 0
14.04.2024

Ramazan geçti gitti,

Bayram bitti,

Filistin’in acısı tükenmedi.

Yaşanmadık acı kalmadı,

Denenmedik ölüm şekli bırakılmadı.

Bayramda belki kan dökülmez umudundaki halk,

Yine can evinden vuruldu.

Bu kez Filistin’in liderlerinden İsmail Heniyye acıdan yana en büyük darbeyi aldı.

Evlatları bayram günü akrabalarını ziyarete giderken,

Katillerin kutsal güne bari saygısı olmalı iken,

Aile, savaşçı değil sivil olmalarına karşın,

Kalleşler her zaman yaptıkları gibi,

Çoluk çocuk bindikleri aracı vuruyorlar,

Ailenin bütün fertlerini yok ediyorlar.

Katledilen ailenin babası, Filistin mücadelesine hayatını adamış liderlerden.

Bir hastane ziyaretinde,

Kameraların önünde,

Kendisine bu haberi duyurmak isteyenin,

Aslında ne kadar duyurmamak istediği hareketlerine yansımışken,

O haberle Heniyye’nin hangi acı tepkileri vereceğine odaklanmışken,

O........

© Milli Gazete


Get it on Google Play