Yıllarca toplumu yoksullaştırıp, fakirleştirip; sonra da gıda paketleriyle, cüzi miktarda sosyal yardımlarla Anadolu’nun saf, kanaatkâr insanlarını kolayca kandırarak, milli ve manevi duygularını da istismar ederek iktidarda kalabilmeyi maalesef başardılar.
Yine bir seçim arefesi... Mübarek Ramazan ayı... Siyasi cambaz aktörlerin sahnede boy gösterdiğine şahit olmaktayız. Yoksulluğun ve ezilmişliğin kıskacında olan engelli toplumu, bunlar için göz ardı edilmeyecek derecede önemli bir potansiyel olarak görülüyor olacak ki, iftar programlarının ardı arkası kesilmiyor. Babalarının kesesinden ulufe dağıtıyormuş gibi devletin imkânlarını kullanarak yapmış oldukları bu ikramların karşılığında oy istemeyi de hiç ihmal etmiyorlar.
Ankara Etimesgut Belediyesi Kent Konseyi Engelliler Meclisi adına tertip edilen bir iftar programında belediye başkanı kısa bir konuşma yaparak, 31 Mart’ta destek beklediğini söyledi. “İftara sizinle kalamayacağım, başka bir programa gidiyorum” dedi ve ayrıldı. Hangi programa gittiğini merak ederek araştırdık. Baktık ki, yönetim kurulu tamamıyla kadınlardan oluşan bir derneğin programına gitmiş. Oyu engellilerden istiyor, iftarı başkalarıyla yapıyor. Bunu da engelli toplumu hazmeder mi? Bilemeyiz. Ama bildiğimiz bir şey var ki; onurlu, gururlu ve şuurlu engelliler artık her şeyin farkında. “Yeter artık” diyeceklerdir.
Gelinen noktada, hayatı çekilmez hale getirilen sadece engelliler değil, tabii ki. Emeklilerin de hali çok perişan durumda. Üstelik de bu yıla “emekliler yılı” dediler. Açlık sınırı 20.000TL iken, 10.000 TL emekli aylığıyla sudan çıkmış balık gibi yaşam mücadelesi verirken, kamuoyunda “emekliye seyyanen zam verilecek” yaygarası biraz umutlandırdı emekliyi. Cumhurbaşkanı şu gün açıklayacak, bugün açıklayacak derken, Ankara mitinginde “Emeklilere müjdeli bir haber veriyorum” diyerek, “Devlet bankaları, emeklilere 8.000 TL ile 12.000 TL arası promosyon verecek” demesiyle emekliler üzerinde soğuk bir duş etkisi yaptı. Bakalım bu şoktan emekliler kurtulabilecekler mi? 31 Mart’ta ne yapacaklar? Onu da 1 Nisan’da görmüş olacağız.
Partili cumhurbaşkanlığı sisteminin ne kadar haksızlıklara yol açtığını cümle âlem görüyor ve yaşıyor. Bir yanda devletin bütün imkânlarını ve bakanlarını kullanan Cumhur İttifakı, diğer yanda devletten 5 kuruş yardım almayan partilerin kısıtlı imkânlarıyla seçim çalışmaları yapması ne adalete ne eşitliğe ne de insani değerlere sığmayacak derecede haksız bir rekabet... Buna rağmen yine de meydanlar neden istedikleri kadar dolmuyor diye de halka sitem ediyorlar. Artık yolun sonu görünüyor demek ki.
“Zulüm zehirli diken
Mazlumlara batarken
Komşusu aç yatarken
Peygamber sözü şöyle:
“Tok yatan bizden değil!”
Gafil gafletten ayıl
Ayıl insandan sayıl
İslam’da ölçü varken
Biri yer biri bakar
Bakanın gözü akar
O gün kıyamet kopar.”
Yolun sonu görünüyor demek ki...
7
3
27.03.2024
Yıllarca toplumu yoksullaştırıp, fakirleştirip; sonra da gıda paketleriyle, cüzi miktarda sosyal yardımlarla Anadolu’nun saf, kanaatkâr insanlarını kolayca kandırarak, milli ve manevi duygularını da istismar ederek iktidarda kalabilmeyi maalesef başardılar.
Yine bir seçim arefesi... Mübarek Ramazan ayı... Siyasi cambaz aktörlerin sahnede boy gösterdiğine şahit olmaktayız. Yoksulluğun ve ezilmişliğin kıskacında olan engelli toplumu, bunlar için göz ardı edilmeyecek derecede önemli bir potansiyel olarak görülüyor olacak ki, iftar programlarının ardı arkası kesilmiyor. Babalarının kesesinden ulufe dağıtıyormuş gibi devletin imkânlarını kullanarak yapmış oldukları bu ikramların karşılığında oy istemeyi de hiç ihmal etmiyorlar.
Ankara Etimesgut Belediyesi Kent Konseyi Engelliler Meclisi adına tertip edilen bir iftar programında belediye başkanı kısa bir konuşma yaparak, 31 Mart’ta destek beklediğini söyledi. “İftara sizinle kalamayacağım, başka bir........
© Milli Gazete
visit website
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
