Partilerin raporlarını karşılaştırdık: Kürt sorunu var mı, yok mu?
Çözüm süreci komisyonu nihai raporunu hazırlamak için son aşamaya geldi. Peki komisyona raporlarını sunan partiler en önemli konularda uzlaşabildi mi? Hangi başlıklarda görüş ayrılıkları var? Komisyon çalışmalarını ilk günden bu yana takip eden Özgecan Özgenç raporları sizin için karşılaştırdı.
TBMM Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, nihai raporunu hazırlamak için son aşamaya geldi. Komisyonda bulunan partiler, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un ifadesiyle “siyasi tutum belgesi niteliğindeki raporlarını” sundu. Bütün partilerin raporlarında birbirinden çok farklı tutumlar varken müşterek raporun nasıl hazırlanacağı ise merak konusu.
Tüm partilerin raporları birbirinden farklı konuları ön plana çıkarıyor. İşte sürece damgasını vuran ve AKP, CHP, MHP ve DEM Parti belgelerinde farklı ele alınan başlıklar:
Sorunun tespiti ve çözümü konusunda dört parti birbirinden oldukça farklı bir çizgide. Bu konuda en geniş değerlendirmeleri yapan DEM Parti, sorunu cumhuriyetin kuruluşuna uzandırıyor, 1924 Anayasası ile Lozan Anlaşması’nı da bu noktada eleştiriyor. Demokratikleşmeye de vurgu yapmasına rağmen DEM Parti sürecin merkezinde Kürt sorununun olmasından taviz vermiyor.
CHP, Kürt sorununun varlığı kabul edilmeden çözülemeyeceği tespitini yapıyor ancak komisyona önerileri Kürt sorununun çözümünden ziyade demokratikleşmeye hizmet ediyor.
AKP de Kürt sorununun varlığını kabul ediyor fakat sorunun kök nedenlerine dair bir görüş belirtilmiyor. Soruna yaklaşımı, “geçmişte cesaret edilemeyen adımların” AKP’nin 23 yıllık iktidarı boyunca atıldığı noktasında sınırlı kalıyor.
En radikal tutumu ise “Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır” diyerek MHP sergiliyor. MHP, sürecin başat aktörlerinden biri olmasına, Pervin Buldan’ın sözlerine “İmzamı atarım” diyen Devlet Bahçeli ile 15 aydır takip ettiğimiz gelişmelere oldukça tezat bir yaklaşımı raporda ortaya koyuyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te grup toplantısında Abdullah Öcalan’ın Meclis’te örgütün lağvedildiğini ilan etmesi ve umut hakkından yararlanmasının önünün açılması sözleriyle Türkiye kamuoyunun gündemine giren “umut hakkı” konusunda da partiler ayrışıyor.
MHP raporunda “ezber bozan sözler” olarak bu Bahçeli’nin konuşması hatırlatılırken, umut hakkının “amacı bilinmeden tartışıldığı” savunuluyor. Terörle Mücadele Kanunu ve İnfaz Kanunu’nun mevcut haliyle umut hakkının uygulanamayacağı vurgulanıyor ancak uygulanması için bir değişiklik önerisi veya uygulanmaması yönünde bir şerh raporda yer almıyor.
DEM Parti açıkça umut hakkının uygulanmasını istiyor. Ayrıca Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması; umut hakkı hayata geçirilinceye kadar İmralı Adası’nda özgür çalışma, erişim, barınma ve iletişim koşullarının sağlanması gerektiği raporda anlatılıyor.
AKP ve CHP, raporlarında umut hakkı tartışmalarına hiç girmiyor. Ayrıca iki parti de Öcalan’ın adını anmıyor.
DEM Parti, kendini feshederek silah bırakan örgütün mensuplarının durumunu düzenleyen, bu çerçevede ceza mevzuatının gözden geçirilmesini öngören özel bir kanuni çerçeve sunacak “Demokratik Entegrasyon Yasası, özü itibarıyla bir Barış Yasası” hazırlanmasını öneriyor. Geçiş hukuku reformlarının eve dönüşü düzenleyecek ve ardından kamusal........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin