Delilsiz suçlamaları ve alınmayan ifadeleriyle rüşvet iddialarını boşa düşüren İBB iddianamesi
İstanbul 40’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi, İBB iddianamesini kabul etti ve duruşma tarihini 9 Mart 2026 olarak belirledi. Peki 143 farklı “suç” eyleminin sıralandığı iddianamede öne çıkan hususlar neler, hangi eylemlerde ne tür eksiklikler var? İşte delilsiz suçlamaları ve alınmayan ifadeleriyle rüşvet iddialarını boşa düşüren İBB iddianamesi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İBB yöneticilerine 19 Mart sabahı operasyon yapıldı. “Yolsuzluk” ve “terör” suçlamalarıyla İmamoğlu dahil 106 kişi gözaltına alındı. Dört günlük gözaltı sürecinin ardından 23 Mart’ta, İmamoğlu dahil 54 kişi tutuklandı. Operasyonlar aylarca devam etti, yüzlerce kişi gözaltına alındı.
İmamoğlu’nun tutukluluğunun sekizinci ayında İBB iddianamesi hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yedi savcının imzasının bulunduğu iddianame, “İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü Soruşturması” şeklinde adlandırıldı. İddianamede İmamoğlu’nun İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı olmak için şahsi menfaat elde ettiği öne sürüldü.
Son olarak 105’i tutuklu 402 sanıklı “İBB davası”nda tensip zaptı oluşturuldu. İstanbul 40’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi, ilk duruşma tarihini 9 Mart 2026 olarak belirledi ve yaptığı tutukluluk incelemesinde tüm sanıklar hakkında tutukluluğun devamına karar verdi. Mahkeme azami yargılama süresini 4 bin 600 gün olarak belirledi. Mahkeme, Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi yerleşkesinde duruşma salonunun hazır edilmesini talep etti.
Peki yargılaması yapılacak İBB davasının iddianamesinde öne çıkan hususlar neler, hangi eylemlerde ne tür eksiklikler var?
3 bin 739 sayfalık iddianamede, 105’i tutuklu 407 kişi yer aldı. İmamoğlu için “örgütün kurucusu ve lideri” ifadesi kullanılırken 143 eylemden cezalandırılması talep edildi. İmamoğlu’nun, 849 yıldan 2 bin 430 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
143 adet “suç eyleminin” birçoğunda, beyanlar, açık kaynak araştırmaları ve Tarihsel Trafik Arama (HTS)-baz verileri deliller arasında gösterildi. Eylemlerde, suçlamaya delil olarak gösterilen beyanların birbirleriyle çeliştiği görüldü.
İddianamede yer alan 56, 57, ve 58’inci eylemler, çelişkili ifadelerle dikkat çekti. 56. eylemde, iş insanı Avni Çelik müşteki, İmamoğlu, Yakup Öner, Elçin Karaoğlu ve Fatih Keleş şüpheli olarak gösterilip, şüphelilerin rüşvet suçundan cezalandırılması istendi. 56. eylemin açıklanmasına, itirafçı Yakup Öner’in ifadesiyle başlandı. Öner ifadesinde, Sinpaş Holding Y.K. Başkanı Avni Çelik ile görüşüp, İtalyan Sefarethanesi’nin restorasyon işini üstlenmesini talep ettiğini iddia etti.
İfadesi alınan Avni Çelik, restorasyon işleminin 3,5-4 milyon euro civarında olduğunu öğrendiğini ve talebi reddettiğini söyledi. Çelik, iskan ve ruhsat işlemlerinde bir aksama olmadığını, gerekli izinleri aldıklarını belirtti. Savcılık bu iki ifade üzerinden, “Bahaneyle 3 milyon dolar rüşvet talep edildi” tespitinde bulunarak rüşvetten ceza istedi. Ancak ifadelerde herhangi bir para alışverişinin olmadığı, haksız menfaat elde edilmediği görüldü. Ayrıca savcılık “3,5 milyon euro” yerine “3 milyon dolar” yazarak, ifade edilen tutarını yanlış ve eksik yazdı.
57’nci eylemdeyse, Yakup Öner’in ifadesi üzerine rüşvetten ceza istendi. İtirafçı Öner, savcılık ifadesinde, iş insanı Adnan Polat’ın evindeki kış bahçesinin tadilatı talebinde bulunduğunu, talebi İmamoğlu’na ilettiğini, İmamoğlu’nun ise maliyeti 500-600 bin dolar olan vakıflara ait eski bir eserin restorasyonunun yapılmasını istediğini iddia etti.
Öner, talebi Polat Gayrimenkul YK üyesi Kaan Yücel’e ilettiğini belirtti. Kaan Yücel ise ifadesinde, Yakup Öner ile iki kez görüştüğünü söyledi ve “Restorasyonun yapılmasının bizim taleplerimize karşılık talep edilmesi gibi bir konuşma olmadı. Polat’ın evinde de bir tadilat gerçekleştirilmedi” dedi. Ancak savcılık, “Örgüt 500-600 bin dolar rüşvet talep etti” değerlendirmesi yaptı.
Yücel’in herhangi bir “rüşvet talebine dair” ifadesi olmamasına rağmen, “Kaan Yücel talebi kabul etmedi” denilerek, İmamoğlu ve ekibine rüşvetten ceza istendi.
Eylem 58’deyse Yakup Öner, iş insanı Murat Özyeğin’in Mehtabiye Köşkü’nü ihya çalışması içinde olduğunu, gerekli izinlerin kendisine verildiğini, son olarak İmamoğlu’nun kendisinden 400 bin dolar ayni yardım desteği istediğini öne sürdü.
Murat Özyeğin ise ifadesinde, tarihi köşkün grubuna 2012’de intikal ettiğini, orijinal haline getirmek için Anıtlar Kurulu ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan izin aldığını, son olarak Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nden onay beklediklerini söyledi. Özyeğin, izin için Öner’i aradığını ve kendisine belediyeye hayır müessesesi yaptırmayı değerlendirip değerlendirmeyeceğini “sorduğunu” belirtti.
Özyeğin, yoğun şekilde hayır işleri yaptıklarını, bu konuda bir yardım yapamayacaklarını söylediğini ifade etti. Murat Özyeğin devamında, görüşmeden 4,5 ay sonra İmamoğlu ile bir etkinlikte karşılaştığını, köşkü ihya etmek istediğini söylediğini, ardından izinlerin verildiğini anlattı. Yani Özyeğin ifadesinde, Öner’in 400 bin dolar talep etmesini doğrulamadı. Savcılık ise “Özyeğin 400 bin dolar rüşvet talebini reddetti” deyip, rüşvet suçu oluştuğunu söyledi.
İddianamede, suçlamalara konu bazı eylemlerde delillendirmelerin de yapılmadığı görüldü. İddianamede yer alan, “ihaleye fesat karıştırma” ve “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” suçlamalarının 17 isme yönlendirildiği 68’inci eylemde, gizli tanık beyanları ve “rekabeti engelleyici olabilir” raporu hariç hiçbir delillendirme yapılmadı.
2 Kasım 2023’te İBB’nin iştiraki Kültür A.Ş.’ye verilen reklam ünitelerinin kurulması ihalesinin Kültür A.Ş. tarafından Ponte Dijital adlı reklam şirketine taşere edilmesi suçlamaya konu yapıldı. Eylemde ihaleyi 33 milyon TL’ye alan Kültür A.Ş.’nin ihaleyi 39 milyon 700 bin TL’ye........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin