Yrd. Doç. Dr. Murat Helvacı
Lefke Avrupa Üniversitesi,
Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi,
Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi

Bitkilerde hastalık yapan birçok bakteriyel etmen bulunmaktadır. Bu etmenler, hücre duvarı olmayan taşınması sokucu emici böceklerle mümkün olan ve floem iletim sisteminde sınırlı bakterilerdir. Bu bakteriyel hastalıklarından bir tanesi olan Huanglongbing, Çin’de 100 yıllardır bilinmekte ve Çincede “sar ejderha hastalığı” olarak isimlendirilmektedir. Hastalığa bilimsel olarak tüm dünyada “Yeşillenme Hastalığı – Citrus Greening” denilmektedir. “Sarı Sürgün” veya “Turunçgil Yeşillenmesi” hastalığı olarak Türkçeleştirilen bu bakteriyel hastalık günümüzde Asya, Afrika, Okyanusya ve Amerika‟da 50’den fazla ülkede yaygındır. Turunçgil endüstrisinde önemli derecelerde ekonomik zararlara neden olduğu rapor edilen hastalık tüm ticari turunçgil türleri ve çeşitleri, üzerinde yetiştirildiği anaçlara bakılmaksızın hastalıktan etkilenmektedir. Turunçgil yeşillenmesi dünyadaki en etkili turunçgil hastalığı olarak tanımlanmıştır. Tüm turunçgil ağaçlarını etkilemekte ve ağaçların üretim ömrünü kısaltarak turunçgil endüstrisine büyük tehdit oluşturmaktadır. Hastalıktan etkilenen ağaçlarda verim düşüklüğü yanında meyvelerde kalitesizliğe neden olmaktadır. Hastalığın belirtileri (simptomlar), ağaç enfekte olduktan 1 ila 2 yıl sonrasına kadar ağaçta görülmeyebilir. HLB enfeksiyonundan sonraki 3 ila 5 yıl içinde ağaç meyve vermeyi bırakır ve sonunda ölür. Güney ve Güneydoğu Asya, Endonezya, Filipinler, Hindistan, Arap Yarımadası ve Güney Afrika’daki pek çok ülkede yaklaşık 100 milyon ağaç HLB’den etkilenerek imha edilmiştir. Turunçgil yeşillenme hastalığı, 1935 yılından itibaren tüm dünyada ciddi problemlere neden olmuştur. Hindistan’da 1960 yılında, ciddi ekonomik kayıplara sebep olmuştur. Endonezya’da 1960 ile 1970 arası 3 milyon ağaç imha edilmiştir. Türkiye’ye en yakın ülkelerden bir diğeri olan Mısır’da da hastalık etmeni ile vektörü tespit edilmiş ve hala ciddi problemler ortaya çıkarmaktadır. Hastalık tüm doğu, orta ve Güney Afrika’da bulunmaktadır. Brezilya’da 60 yılı aşkın süredir bakteriyi yayan Asya turunçgil Psilidi (Diaphorina citri) vektörü bulunmakta olup bu vektör güney ve Orta Amerika’da yer alan Karayipler, Florida ve Teksas bölgelerine yayılmıştır. Turunçgil üretimindeki yıkıcılığı Brezilya ve Florida’da görülmesinden sonra daha iyi tanınmış olup bölgede 1990’lara kadar 60 milyondan fazla ağacın ölmesine sebep olmuştur. Hastalık etmeni bitkinin floem borularında yani iletim demetlerinde yaşayan ve varlığı moleküler yöntemlerle ortaya konabilen bir etmen (Candidatus Liberibacter asiaticus)’dir. Günümüzde en önemli ve güvenilir moleküler yöntem olan PCR testleri birçok bölgede özellikle Florida ve Brezilya’da hastalığın teşhisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Turunçgil yeşillenme hastalığı ülkeler arasında vektör böceklerle ve enfekteli aşı gözleri ile taşınmaktadır. Hastalık etmeni bakterileri yaprak pireleri olarak bilinen psillid türleri olan Afrika turunçgil psillidi (T. erytreae)ve Asya turunçgil psillidi (D. citri) ile taşınmaktadır. Psillid’lerin uzak mesafelere uçabilmeleri sağlıklı turunçgillerde beslenmeleri nedeniyle hastalık etmeni bakteriyi taşıyabilmektedirler. Hastalığın yayılımı konusunda ortak görüş, ülkeye önce vektör böceklerin girdiği daha sonra ise hastalığın yayıldığı yönündedir. Vektör Psillid’ler beslenirken bakteriyi vücuduna almakta ve beslenme döneminde bitkiye bulaştırmaktadır. Etmen ağacın iletim sistemi içinde çoğaldığı için fotosentezle üretilen besin maddelerinin taşınmasını engeller ve bitkide kurumalar meydana getirir. Vektör böceklerin uçuş aktivitesi öğleden sonra 4 ile 6 saatleri arasında sıcak, rüzgârsız ve güneşli havalarda gerçekleşmektedir. Hastalığın ilk belirtileri yapraklarda başlamakta olup yaprak ayasında düzgün olmayan parçalı yaprak lekelenmeleri şeklinde kendini göstermektedir. Diğer hastalık ve bitki besin elementi noksanlıkları ile belirtileri karıştırmamak için bir yaprağın her iki yarısında belirtilerin aynı olmaması durumu (asimetrik) incelenmelidir. Yapraklarda kalınlaşmalar, damarlarda genişlemeler ve damarların tıkanarak patlayacak gibi görünüm alması tipik hastalık belirtileridir. Turunçgil bahçelerinde bu etmen ile enfekte olmuş bir ağaçta genellikle bir veya daha fazla sarı sürgün gelişimi görülür. Hastalıktan etkilenen yapraklarda renkler arasında belirgin sınırları olmayan sarı ve yeşil alanlardan oluşan lekeli benekli bir desen görüntüsü meydana gelir. Enfekteli ağaçlarda deforme olmuş yaprak ve meyvelere rastlanmaktadır. Hastalıktan etkilenen bitkilerde ilerleyen aşamalarda çinko benzeri besin noksanlıkları belirtileri görülebilir. Turunçgil yeşillenmesi ile enfekteli ağaçlarda aşırı derecede meyve ve yaprak dökümleri oluşmaktadır. Hastalıklı meyveler sağlıklı meyvelere göre daha küçük, bir yana eğik ve meyveler olgunluğa eriştiğinde bile uç kısımları yeşil kalmaktadır. Bu belirgin meyve simptomu nedeniyle hastalığa “turunçgil yeşillenmesi” adı verilmektedir. Portakal, mandarin, tangelo ve greyfurtlar hangi anaç üzerine aşılı olurlarsa olsunlar hastalık etmenine duyarlıdırlar. Limon, kaba limon, turunç ve laymlarda hastalık etmeninden etkilenmektedirler. Genel olarak, hastalık etmeninden korunmada; temiz üretim materyali kullanmak, üretim materyallerinin böcek korumalı bölmelerde üretmek, fidanlık ve bahçelerde vektör böcekleri düzenli biçimde takip etmek, vektör varlığında düzenli ve zamanında özellikle de çevre dostu olabilecek kimyasal ilaçlama uygulamalarını yürütmek gerekmektedir. Ayrıca, bulaşık olduğundan şüphelenilen veya bulaşık olduğu belirlenen ağaçlar veya fidanlar zaman geçirmeden imha edilmelidir. Hastalığın kontrolünde kullanılan sistemik etkili bakterisit mevcut değildir. Ağaç bir kez hastalandığında herhangi bir tedavisi bulunmamaktadır. Vektör böcek ile mücadelede ilk önce bahçe içerisin de vektör böceğin sarı yapışkan tuzaklar kullanılarak popülasyon takibi yapılmalıdır. En fazla Psillid popülasyonu bahar sürgünleri gelişim döneminde görülür. Psillidlerin kontrolü hastalığın görülmediği yerlerde de önemlidir. Sarı yapışkan tuzak uygulaması yapılarak, ilaçlama zamanı belirlenip kimyasal uygulama yapmak gereklidir. Vektöre karşı kullanılan bazı aktif maddelerden bir tanesi Cyfluthrin’dir. Imidacloprid etken maddeli insektisit de bu vektör böceğe karşı kullanılmakta fakat günümüzde bu insektisit turunçgillerde ruhsatlı olmadığı için kullanılmamaktadır. Hastalıkla mücadelede hastalık etmenine karşı Acromycin, Ledermycin, Penisilin ve Ampisilin gibi antibiyotiklerde kullanılmaktadır. Bunun yanında, vektör böceğe karşı biyolojik mücadele de uygulanmaktadır. Birçok parazitoit ve predatör Psillidin farklı hayat döngüsü evresinde etkili olduğu bulunmuştur. Bu parazitoid böceklerden Tamarixia radiata (Waterston) isimli parazitoid böcek günümüzde Asya turunçgil Psillidi’ne karşı biyolojik mücadelede etkin bir şekilde kullanılmaktadır.

QOSHE - Turunçgil yetiştiriciliğinde korkutan hastalık: Huanglongbing (HLB) (Yeşillenme) Hastalığı - Ziraatçiler Anlatıyor
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Turunçgil yetiştiriciliğinde korkutan hastalık: Huanglongbing (HLB) (Yeşillenme) Hastalığı

15 0
15.01.2024

Yrd. Doç. Dr. Murat Helvacı
Lefke Avrupa Üniversitesi,
Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi,
Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi

Bitkilerde hastalık yapan birçok bakteriyel etmen bulunmaktadır. Bu etmenler, hücre duvarı olmayan taşınması sokucu emici böceklerle mümkün olan ve floem iletim sisteminde sınırlı bakterilerdir. Bu bakteriyel hastalıklarından bir tanesi olan Huanglongbing, Çin’de 100 yıllardır bilinmekte ve Çincede “sar ejderha hastalığı” olarak isimlendirilmektedir. Hastalığa bilimsel olarak tüm dünyada “Yeşillenme Hastalığı – Citrus Greening” denilmektedir. “Sarı Sürgün” veya “Turunçgil Yeşillenmesi” hastalığı olarak Türkçeleştirilen bu bakteriyel hastalık günümüzde Asya, Afrika, Okyanusya ve Amerika‟da 50’den fazla ülkede yaygındır. Turunçgil endüstrisinde önemli derecelerde ekonomik zararlara neden olduğu rapor edilen hastalık tüm ticari turunçgil türleri ve çeşitleri, üzerinde yetiştirildiği anaçlara bakılmaksızın hastalıktan etkilenmektedir. Turunçgil yeşillenmesi dünyadaki en etkili turunçgil hastalığı olarak tanımlanmıştır. Tüm turunçgil ağaçlarını etkilemekte ve ağaçların üretim ömrünü kısaltarak turunçgil endüstrisine büyük tehdit oluşturmaktadır. Hastalıktan etkilenen ağaçlarda verim düşüklüğü yanında meyvelerde kalitesizliğe neden olmaktadır. Hastalığın belirtileri (simptomlar), ağaç enfekte olduktan 1 ila 2 yıl sonrasına kadar ağaçta görülmeyebilir. HLB enfeksiyonundan sonraki 3 ila 5 yıl içinde ağaç meyve vermeyi bırakır ve sonunda ölür. Güney ve Güneydoğu Asya, Endonezya, Filipinler, Hindistan, Arap Yarımadası ve Güney Afrika’daki pek çok ülkede yaklaşık 100 milyon ağaç HLB’den etkilenerek imha edilmiştir. Turunçgil yeşillenme hastalığı, 1935 yılından itibaren tüm dünyada ciddi problemlere neden olmuştur. Hindistan’da 1960 yılında, ciddi ekonomik kayıplara sebep olmuştur. Endonezya’da 1960 ile 1970 arası 3 milyon ağaç imha edilmiştir. Türkiye’ye en yakın ülkelerden bir diğeri olan Mısır’da da hastalık etmeni ile vektörü tespit edilmiş ve hala ciddi problemler ortaya çıkarmaktadır. Hastalık tüm doğu, orta ve Güney Afrika’da bulunmaktadır. Brezilya’da 60 yılı aşkın süredir bakteriyi yayan Asya turunçgil Psilidi (Diaphorina citri) vektörü bulunmakta olup bu vektör güney ve Orta Amerika’da yer alan Karayipler,........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play