(Geçtiğimiz haftadan devam)

Başlıktaki soruya yanıt vermek gerekirse, İsrail’in sanıyorum öncelikleri içinde Gazze’nin gaz yataklarına sahip olmak son sıralarda geliyor. İsrail, Gazze’yi almak ister, ama önceliği gaz yatakları değil. İlk olarak zaten kendine yeter gaz kaynağı var ki fazlasını da satabiliyor. İkincisi defacto olarak zaten bu gazın ve petrolün üretimini engelleyip “Ya benim iznimle üreteceksin ya da ürettirmem” stratejisini gayet başarılı yönetiyor. Bu nokta bir uyarıyla bitirmek gerekiyor; bilindik ezberleri ellerinde çubuklarla harita üzerinde sıralayan her konunun uzmanlarına karşı dikkatli olmak sadece toplumun değil, medyanın da önceliği olmalı.
Gazze Açıklarındaki Gaz Sahalarının Geliştirilmesi: Kasım 1999’da Filistin Otoritesi ile imzalanan 25 yıllık bir anlaşma ile British Gas (BG Grubu) ve ortağı, Atina merkezli ve Lübnanlılara ait şirkete bu bölgede petrol ve gaz keşif hakları verilmişti. British Gas’ın lisansı, birkaç İsrail açık deniz gaz tesisine bitişik olan tüm Gazze Offshore Deniz Bölgesi’ni kapsamaktaydı. Gazze kıyı şeridindeki gaz rezervlerinin %60’ının Filistin’e ait olduğu kabul edilmekteydi. British Gas Grubu 2000 yılında Gazze Marine-1 ve Gazze Marine-2 adlı iki kuyu açmıştı. Bu rezervlerin yaklaşık 4 milyar dolar değerinde yaklaşık 38 milyar m3 olduğu tahmin edilmekteydi. Bunlar British Gas tarafından açıklanan rakamlar olup bazı kaynaklar Filistin gaz rezervlerinin çok daha büyük olabileceğini açıklamıştı.
Gazze’nin açık denizi gaz sahasındaki doğal gaz ekonomik olarak İsrail’in mutlaka sahip olmak isteyeceği kadar büyük bir rezerv değildir. Ancak İsrail’in buradaki karşı duruşu esas olarak Gazze üzerinde uyguladığı ambargo ile bölgenin su ve enerji konusundaki kendisine olan bağımlılığın azalmasını önlemeye yönelik bir karşı duruş olmuştur.
Kronolojik Bilgi:
* 5 Ocak 2001 tarihli Orta Doğu Ekonomik Digest ‘da bu sözleşmenin gaz sahasının geliştirilmesi ve bir boru hattının inşasını kapsadığı yer aldı. 21 Ekim 2007 tarihli İsrail’in Haaretz gazetesindeki haberde de bu offshore gaz alanının geliştirilmesi haklarının sırasıyla İngiliz Şirketine (%60); Lübnanlı şirkete (%30); ve Filistin Otoritesinin Yatırım Fonuna (%10). Şeklinde olduğu yer alıyordu. Ancak 2015 yılındaki yeni bir anlaşma ile bu oranlar değişecekti.
* Gazze açıklarındaki gaz alanları kime ait? Yasal açıdan bu gaz rezervlerinin Filistin’e ait olduğu genel kabul görmekteydi. Ancak Yasser Arafat’ın ölümü İsrail’in Gazze’nin açık deniz gaz rezervleri üzerinde fiili kontrol kurmasını sağladı.
* British Gas Grubu, bu gaz sahası ile ilgili olarak Tel Aviv Hükümeti ile bağlantı kurmuş ancak Hamas hükümetinin gaz alanları üzerindeki hakları bypass edilmişti.
* Ariel Sharon’un 2001 yılında Başbakan olması Filistin Gazze’nin açık deniz gaz sahaları üzerindeki egemenliği konusunda olumsuz bir dönüm noktası oldu. Bu konu İsrail Yüksek Mahkemesi’nde tartışıldı. Ariel Sharon, Gazze’nin açık deniz gaz rezervlerinin İsrail’e ait olduğunu belirterek “İsrail’in asla Filistin’den gaz almayacağını” açıkladı.
* The Independent’ın 19 Ağustos 2003 tarihli sayısında , “Ariel Sharon’un British Gas Grubunun İsrail’e Gazze’nin açık denizdeki kuyularından doğal gaz sağlamasına izin verecek ilk anlaşmayı veto ettiği” haberi yer aldı.
* 2006 yılında British Gas “Gazı Mısır’a pompalamak için bir anlaşma imzalamaya çalışıyordu.” (Times, 23 Mayıs 2007).
* Ertesi yıl, Mayıs 2007’de İsrail kabinesi Başbakan Ehud Olmert’in “Filistin Otoritesinden gaz satın alma” önerisini onayladı. Önerilen bu sözleşme 4 milyar dolardı ve 2 milyar dolarlık kârın bir milyar doları Filistin’e verilecekti. Ancak Tel Aviv’in bu geliri Filistin ile paylaşma niyeti yoktu. İsrail kabinesi tarafından hem Hamas hükümeti hem de Filistin otoritesi bypass edilerek yeni bir anlaşma yapmak için yeni bir ekip kuruldu.
* İsrail savunma yetkilileri Hamas’ın kontrolündeki hükümete nakit bir ödeme yapılmaması ve bu paranın Filistinlilere mal ve hizmet olarak ödenmesinde ısrar etti. Amaç aslında 1999 yılında Yasser Arafat yönetimi sırasında imzalanan sözleşmeyi geçersiz kılmaktı.
* 2007 anlaşması uyarınca, Gazze’nin Offshore kuyularından Filistin gazı, bir denizaltı boru hattı ile İsrail’in Ashkelon limanına yönlendirilecek ve böylece Filistin’in bu doğal gazın İsrail’e satışı üzerindeki kontrolü önlenmiş olacaktı.
* Ne var ki bu anlaşma da düştü, görüşmeler askıya alındı.
* Kasım 2008’de, yeniden görüşmelere başlandı ancak ilerleme sağlanamadı.
* İsrail 2011’de Gazze’ye bir operasyon daha gerçekleştirdi. Gazze Deniz Gaz Sahası 1999’da keşfedilmesine rağmen aradan geçen bu on iki yıl boyunca gaz hala çıkartılamamıştı.
* 2015’in başlarında Gazze Deniz Gaz Sahası, keşfedilmesinden 16 yıl sonra da hâlâ geliştirilmemişti. 2015 ortalarında Filistin Yönetimi, Gazze Deniz Gaz Sahasını geliştirmek için müzakerelere yeniden başladı.
* Filistin Yatırım Fonu, hisseleri devralacak yeni bir yabancı grup arayışına girmiş ve 2021 yılında Mısır’ın devlete ait gaz şirketi EGAS ile görüşmelere başlamıştı.
* Şubat 2021’de hem Mısır hem de Filistin Yönetimi (PA), Gazze Şeridi açıklarındaki Gazze Deniz sahasının geliştirilmesine ilişkin bir mutabakat zaptı imzaladı.Mutabakata göre Mısır Doğal Gaz Holding Şirketi (EGAS), Akdeniz’den doğal gazı çıkarıp Filistin bölgelerine nakletmeye yönelik bir anlaşma üzerinde Filistin Yönetimi ile birlikte çalışacaktı. Ancak bu anlaşmada İsrail tarafı olmadığı için ilerleme kaydedilemedi.
* 16 Haziran 2023 tarihinde yani bundan 4 ay önce İsrail hükümeti yaptığı açıklamada, Gazze Marine açık deniz gaz sahasını geliştirmek için ilgili bakanlıklarına Mısır ve Filistin Yönetimi (PA) ile işbirliği yapmaları için ön onay verdiğini duyurdu.
* Ancak bu duyuru da daha önceki açıklamalar gibi hiçbir sonuç oluşturmadan başlayan savaş nedeniyle yürürlükten kalktı.

QOSHE - İsrail’in enerji üretimi ve rezervleri ne durumda? - Cemal Aslan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İsrail’in enerji üretimi ve rezervleri ne durumda?

14 0
28.12.2023

(Geçtiğimiz haftadan devam)

Başlıktaki soruya yanıt vermek gerekirse, İsrail’in sanıyorum öncelikleri içinde Gazze’nin gaz yataklarına sahip olmak son sıralarda geliyor. İsrail, Gazze’yi almak ister, ama önceliği gaz yatakları değil. İlk olarak zaten kendine yeter gaz kaynağı var ki fazlasını da satabiliyor. İkincisi defacto olarak zaten bu gazın ve petrolün üretimini engelleyip “Ya benim iznimle üreteceksin ya da ürettirmem” stratejisini gayet başarılı yönetiyor. Bu nokta bir uyarıyla bitirmek gerekiyor; bilindik ezberleri ellerinde çubuklarla harita üzerinde sıralayan her konunun uzmanlarına karşı dikkatli olmak sadece toplumun değil, medyanın da önceliği olmalı.
Gazze Açıklarındaki Gaz Sahalarının Geliştirilmesi: Kasım 1999’da Filistin Otoritesi ile imzalanan 25 yıllık bir anlaşma ile British Gas (BG Grubu) ve ortağı, Atina merkezli ve Lübnanlılara ait şirkete bu bölgede petrol ve gaz keşif hakları verilmişti. British Gas’ın lisansı, birkaç İsrail açık deniz gaz tesisine bitişik olan tüm Gazze Offshore Deniz Bölgesi’ni kapsamaktaydı. Gazze kıyı şeridindeki gaz rezervlerinin `’ının Filistin’e ait olduğu kabul edilmekteydi. British Gas Grubu 2000 yılında Gazze Marine-1 ve Gazze Marine-2 adlı iki kuyu açmıştı. Bu rezervlerin yaklaşık 4 milyar dolar değerinde yaklaşık 38 milyar m3 olduğu tahmin edilmekteydi. Bunlar British Gas tarafından açıklanan rakamlar olup bazı kaynaklar Filistin gaz rezervlerinin çok daha büyük olabileceğini açıklamıştı.
Gazze’nin açık denizi gaz sahasındaki doğal gaz ekonomik olarak İsrail’in mutlaka sahip olmak isteyeceği kadar büyük bir rezerv değildir. Ancak İsrail’in buradaki karşı duruşu esas olarak Gazze üzerinde uyguladığı ambargo ile bölgenin su ve enerji konusundaki kendisine olan bağımlılığın azalmasını önlemeye yönelik bir karşı duruş olmuştur.
Kronolojik Bilgi:
* 5 Ocak 2001 tarihli Orta Doğu Ekonomik Digest ‘da bu sözleşmenin gaz sahasının geliştirilmesi ve bir boru hattının inşasını........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play