Bindiğimiz dalı kesmek: Organik dayanışma ve linç
Sosyolojinin kurucu babalarından Émile Durkheim, şehirde sosyal ilişkilerin, birlikte yaşama pratiklerinin ve dayanışma modellerinin köylerdekinden nasıl farklılaştığını tespit eder.
Bu tasnif, kırsalın kolektif cezalandırma eğilimi ile kentin uzmanlaşmış mensuplarını koruma gayretini karşılaştırmak için çok kullanışlıdır.
Kırsal bölgelerde yaşayan küçük, izole topluluklarda herkes birbirine benzer. Herkes sabah kalkar, kendi tarlasını sürer, kendi sütünü sağar, kendi ekmeğini yapar. Hayat pratikleri ve rutinleri birbirinin kopyasıdır.
Herkes aynı kutsalları paylaşır.
Köyde dayanışmanın temelinde karşılıklı bağımlılıklar değil, ortak değerler vardır.
Bu yüzden köyden birisi köyünün adetlerine, usullerine, kutsallarına saygısızlık ederse cezası çok ağır olur. Dışlanabilir, ağır hakaretlere uğrayabilir, fiziki saldırıyla karşılaşabilir, köyden sürülebilir.
Neden? Çünkü köyde herhangi bir ayırt edici uzmanlığı olmayan birey, topluluğa faydası açısından bakıldığında harcanabilirdir. Topluluk içinde ikame edilmesi çok kolay bir rolü vardır. Önemli olan topluluktur.
Topluluk, ortak değerlere ters düşeni yok ederek rahatlar.
Bu, “cezalandırıcı hukuktur”.
Bununla hem “suçlu” cezalandırılmış, hem farklı/ özgün düşünmeye cüret edebilecek köylülerin gözü korkutulmuş olur.
Köydeki “mekanik........© Karar





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden