menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bildimse ne bildim…

23 1
25.11.2025

Çoğu güzel şey arayarak değil kendiliğinden karşımıza çıkar. Belki kaç kez gelip geçmişizdir onun önünden. Ya dalgınızdır ya da kafamızda başka meseleler dönüp durmuştur. Güzelliğin kendisine özgü bir saklanma yöntemi de vardır ayrıca. Bağırıp çağırmayan, kaş göz işareti yapmayan, ben burdayım beni gör beni duy diye zıplamayan bir karakterdir söz konusu olan. Oysa siz ne çok niyet ne fazla emek harcamışsınızdır bazen. Bunu neden yapıyorsun diye sorsalar tam cevaplayamazdınız. Aradığınızı bilmezsiniz. Tarif et deseler yapamazsınız. Sesi, rengi, kokusu, biçimi hakkında ön bilginiz yoktur aradığınızın. Suyun akarken taze ve güzel bir dala sürtünmesine benzer haliniz. Ya da güzel bir elin tatlı ve parlak bir elmayı o suyun akışına bırakmasıyla izah edilebilir. Yine de sevinirsiniz. Hayretiniz genişler. Farkındalığın şevkiyle zihninizde yükselen gökkuşağını seyre koyulursunuz. Bulmuştur o sizi. Işığının sepetine almıştır birden.

Bu kez yine öyle oldu. Başka bir sebeple başka bir iz ararken karşıma çıkıverdi beni çarpan güzellik. Emindim belki kaç kez o sayfada parmaklarımı gezdirmiş anlamın şiiriyetinde duyuruşun çocuksu yürüyüşünü gözlemiştim. Bir dilin çocukluk yılları da vardır. Nasıl insan gün gelir çocukluğuna bağlanır oradan çözülüp düğümlenirse tam öyle. Bu sebepten şair ‘ süt dişi’ diye anmıştır onu. Çoğuna manasız gelen bu buluş insan denilen varlığın şiiriyet katına nadiren çıkmıştır da suda oksijen ve hidrojenden öte bir şey görmeyip kir arayanların kibri bu........

© Karar