menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Korkmayın, belki altı üstünden daha güzeldir

9 0
23.10.2025

Alnımız çok kırışıktır mesela, gerek sık sık üzülmenin sebep olduğu mimiklerden, gerek ülkede yaşananların beraberinde getirdiği gerginlik ve sinirden… Kalbimiz sürekli tekler, sevdiklerimiz için endişelenmekten ya da sokaklarımızda rahat rahat gezememekten. Gözlerimiz bolca yaşarır; yaşadığımız, yaşamak zorunda bırakıldığımızkoşullardan ötürü. Islak saçlarımızı kurutamadan, kıyafetlerimizi ütüleyemeden çıkarız evlerimizden ömrümüzün çeyreğini satıp patronlarımızı zengin etmek için. Kredi kartlarımızın dibini bayat ekmekle sıyırıp ay sonunu nasıl getiririz diye düşünürüz. Gerginizdir sürekli, bütün bunların farkında olup derdimize dert kattığımız için. Ve sesimiz hep kısıktır dışımıza bağıramadıklarımızı avazımız çıktığı kadar içimize haykırdığımız için…

Dışarıya haykırmayız ama içimizde çokça kayıplar verdiğimiz savaşlar döner. Neşemizi, mutluluğumuzu, yaşama enerjimizi kaybeder, kuytu köşede kimseye belli etmeden susarız ama umudumuzu biraz bile kaybedersek… İşte o zaman umutlarımız bir daha yeşermez endişesiyle içimizdeki savaşın enkazını dışarıya kusarız.

Neden böyle yazdım bunları emin değilim. Sanırım genç, yaşlı, çoluk, çocuk demeden insanların memnuniyetsizliklerini, kötü yaşam koşullarını, ülkenin eksikliklerini korkmadan bir yerlerde dile getiriyor olması beni fazlaca umutlandırıyor. “Halk bu kadar şeye rağmen niye konuşmuyor, susuyor” denilen insanlar 6 Şubat depremlerinden sonra hiç imtina etmeden,........

© İz Gazete