menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dezenflasyon: Binbir gece masallarına devam

12 0
10.11.2025

Enflasyonla mücadelede makroekonomik veriler, para politikaları, makroihtiyatî tedbirler, maliye politikaları ne kadar önemliyse, psikolojik faktörler de bir o kadar önemlidir. Bu psikolojik etmenlerin başında ise hükûmete ve ekonomi yönetimine güven gelir. Ve o güvenin yerinde yeller esiyor artık. Çünkü ne veriler doğru ne de hedefler gerçekçi… Eğer Türkiye’de dezenflasyon sürecinde bir türlü hedefleri tutturulamıyorsa, işte bu saydığım etkenlerin hemen hepsinde veri eksikliği, siyasi vesayet ve halkın sürekli manipüle edilmesi en temel sebepler arasında yer alıyor. Bugüne kadar ne Orta Vadeli Program’da (OVP) yer alan hedefler tutturulabildi, ne enflasyon raporlarındaki beklenti aralıkları… Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verileri nasıl çarpıttığını artık bilmeyen yok! Sonuç itibarıyla, tüm bu veri eksiklikleri ya da makyajlamalar, siyasî iktidarın yönlendirmeleri, para politikalarına uyumlu işlemeyen maliye politikaları, yıllardır ötelenen yapısal reformlar enflasyonla mücadelede sonuç alınmasını engelliyor. Hedefler tutmuyor ama ekonomi yönetimi şeffaf ve öz eleştirel bir tutum takınmak yerine, her revizyonun ardından bahanelere sığınmayı tercih ediyor. Bu sadece ekonomi yönetimi ya da AK Parti hükûmetlerinin yetersizliği ya da beceriksizliğiyle açıklanacak bir durum da değil. Bu bir rejim sorunu… Tüm bu olup bitenlerin ardında, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi (CHS) var. Yani özetle ’CHS sebep, enflasyon sonuçtur’. Türkiye gibi dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri olan, coğrafî konumu doğu-batı ve kuzey-güney eksenlerini kesen, 85 milyonluk bir ülkenin geleceği açısından CHS bir siyasî yönetim biçimi olarak bu ülkeye çok dar geliyor. En hayatî sonuçlarını iç ve dış siyasetle ekonomide gözlemliyoruz.

2025’TE DE HEDEFLER TUTMADI,
2026’DA TUTMAYACAK BELLİ Kİ!..

Sonuçta işte dezenflasyon sürecinde geldiğimiz nokta!.. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ‘Enflasyon Raporu 2025-IV’ü kamuoyuyla paylaştı. TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın sunumundan, önümüzdeki üç yıl sonu için enflasyon ara hedeflerinin değiştirilmediğini, 2025 yıl sonu tahmin aralığının ise yukarı çekildiğini öğrendik. Karahan, 2025 için yıl sonu enflasyon ara hedeflerini yüzde 24, 2026 için yüzde 16 ve 2027 için de yüzde 9 seviyesinde bıraktıklarını açıkladı. Burada 2025 yılı için ara hedefin yüzde 24 olarak bırakılmış olması ayrıca şaşırtıcı bir durum. Tabii bu revizyonun 2026 beklentisinde herhangi bir değişikliğe neden sebep olmayacağını da açıklamak sanırım TCMB yönetimine düşer!

Rapora göre; enflasyonun yüzde 70 olasılıkla, 2025 yıl sonunda yüzde 31-33 aralığında gerçekleşeceği öngörülüyor. TCMB’nin yıl sonu enflasyon tahmini ise yüzde 32. 14 Ağustos’ta açıklanan bir önceki raporda 2025 yıl sonu için tahmin aralığı yüzde 25-29 olarak açıklanmıştı. Dikkatinizi çekmiştir, beklenti bandının alt sınırındaki değişiklik 6 puan, üst banttaki değişiklik ise 4 puan… Yani sadece revizyondaki fark bile herhangi bir ülkedeki manşet enflasyon oranlarından daha fazla!.. Ve tüm bu beklentileri belirlemek için kullanılan verilerin, TÜİK’in makyajlanmış enflasyon verilerinin üzerine temellendirildiğini de hatırlatmadan geçmeyelim. Bu verilere ne reel sektör ne de hanehalkları güveniyor. Zaten onların enflasyon beklentileriyle TCMB’nin beklentileri de yıllardır birbirinden çok farklı… Aradaki makas anormal derecede açık!

ÖNLEM ALMASI GEREKENLER
İZLEYİCİ GİBİ DAVRANIRSA!..

Karahan konuşmasında, üçüncü çeyrekte talebe ilişkin verilerin bütün olarak talep koşullarının dezenflasyonist düzeyde olduğuna işaret ettiğini, ancak son iki ayda enflasyonun TCMB tahmin........

© İlke TV