menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Barış kültürüne dair

16 4
yesterday

Barış süreçleri, yalnızca masada varılan anlaşmalardan ibaret değildir; aynı zamanda, uzun yıllar süren çatışma ve ayrılıkların yarattığı toplumsal kırılganlığı onarma sanatıdır. Bir barış sürecinin kalıcılığı ve başarısı, kâğıt üzerindeki metinler kadar, toplumun farklı kesimleri arasında yeniden tesis edilecek olan güvene bağlıdır. Güven, barışın nefes aldığı zemindir.
Güvenin ilk adımı şeffaflıktır. Barış görüşmelerinin içeriği, alınan kararlar ve uygulanan politikalar konusunda halka açık, dürüst ve sürekli bilgi akışı sağlanmadığında, yani gizlilik, ister istemez spekülasyonu ve korkuyu besler.
Toplumu bir arada tutan, geçmişin travmaları değil, ortak bir gelecek hayalidir. Barış süreci, sadece çatışmayı sonlandırma değil, aynı zamanda herkesin kendini eşit ve güvende hissettiği, sosyal ve ekonomik refahın paylaşıldığı bir gelecek vizyonu sunmalıdır. Bu vizyon, farklı kimliklerin, kültürlerin ve dillerin kamusal alanda yer bulduğu, çoğulcu bir toplum ideali üzerine inşa edilmelidir.

Toplumsal güven, bir gecede inşa edilmez. Bu, birbirini anlama, empati kurma ve küçük adımlarla başarı hikâyeleri yaratma sürecidir.
Çatışma, “öteki”ne dair yargıları ve korkuları........

© İlke TV